TEK KUTUPTAN, ÇOK KUTUBA!

Gerek ekonomik daralmalar ve gerekse pandominin dünya üzerinde yaptığı tahribatlarla birlikte, başta Amerika olmak üzere tüm gelişmiş ülkelerin ekonomileri durağan hale geçti. Uluslararası ticaret trafiği yavaşladı. İnsani ilişkiler ve turizm dibe vurdu. Virüsten dolayı binlerce insan kaybı olduğu gibi daimi iş gücüde sekteye uğradı. Tüm bu olumsuzluklar devletlerin kasalarını birikimlerini ve hesaplarını bozdu.

 

Ekonomik kayıplarını telafi etmek isteyenler dünya enerji kaynaklarına, madenlerine acımasızca operasyonlar düzenleyerek üstü kapalı bir biçimde hamleler yapmaya başladılar. Mesela doğu Akdeniz petrol yataklarında Fransa’nın, İsrail’in ve Amerika’nın ne hakları veya alakaları var, temelde Türklerle Rumlar arasındaki bu paylaşım mücadelesinin tam ortasına daldılar. Şayet Türkiye dik durup gerekli tedbirleri almasaydı her yeri ele geçirip koskoca Türk devletinin kıta sahanlığını gasp edeceklerdi.

 

Bizim haricimizdeki diğer ülkeler şunu unutmasınlar ki doğal gazı veya petrolü çıkarsanız bile Türkiyesiz dünya piyasalarına ulaşmanız, alıcılara malı sevk edebilmeniz neredeyse imkansız gibi bir şey. Kıbrıs adası ve çevresi Türkiye’nin 70 km uzağında, Yunanistan takribi 700 km mesafede, Fransa 3000 km ve Amerika 10 bin km uzaklıkta, İsrail nispeten yakın ama çevresinde alıcı devlet yok, her tarafı Araplarla çevrili. Dünyanın hemen her bölgesinde benzeri gerilim ve çekişmeler var…

 

Dünyanın hali böyle iken, ABD başkanı seçilen Biden tek kutuplu Dünyanın lideri oldukları günlerin özlemiyle seri halde hamleler yapmaya başladı. Çin devletini çeşitli konularda suçlarken Rus lideri Putin’e direk ‘katil!’ dedi. Olay gündeme bomba gibi düştü. Putin

oldukça ılımlı bir cevapla olayı geçiştirdi. Ama bu sözün altında ‘dünya lideri benim, bana uymazsanız her türlü ambargo ile sizleri sıkıntıya sokarım’ tehdidi yatıyordu. Amerika aba altından sopayı göstermeye başlamıştı.

 

Amerika’ya göre Rusya, Afganistan’da Taliban’ı kullanarak Amerikan askerlerini öldürtüyormuş. Rusya da Amerika’ya ‘Irak’ta ve Suriye’de ne işin var? Yemen’de fakir halkın üzerine Suudiler vasıtasıyla senin bombaların düşüyor’ demeye gelen beyanlarda bulunuyor. Suriye’deki iç savaşta Rusya çatışan ve rejimi destekleyen bir taraf olmasına rağmen bu hatırlatmayı yapabiliyor. Senin yüzün kara benimki senden kara misali. Emperyal devletler sadece ve sadece İsrail’in ‘eli rahatlasın etrafında güçlü düşmanlar kalmasın’ diyerek 10 yıldır akan kanı durdurmuyorlar. Olayın ceremesini de Türkiye çekiyor. ABD yetkilileri Alaska’da Çinlilerle yapılan toplantıda ‘Çin’in Hong Kong’daki uygulamalarını, Tayvan’a yaptığı baskıları ve Sincan Türk bölgesinde Uygur Türklerine uygulanan soy kırımı sordu. İnsan hakları ihlallerinin nereye varacağını açıkla’ dedi.

 

Fransa Afrika’da yüzyıllardır her zulmü yaptı. Kendi kendime soruyorum büyük dediğimiz devletlerin hangisinin elleri temiz! Menfaatleri için kan dökmekten zerre kadar çekinmeyen birçok devlet var. Aralarında uygun bir paylaşım sistemi kuramazlarsa çatışma kaçınılmaz olacak. Şayet çatışmaya doğru bir gidiş olursa stratejik konumu sayesinde Türkiye gündemin tam ortasında kalır. Amerika, Avrupa, Rusya ve Çin Türkiye’nin pozisyonunu çok dikkatli bir şekilde değerlendirdikleri için Türkiye’ye karşı direk bir cephe açmıyorlar. Ancak Amerika’ya terör devleti safında kalacak ya da aklı selim hakim olup stratejik ortağı Türkiye’nin safında yer alacak. Amerika ile Türkiye arasındaki ilişkide zurnanın ‘zırt’ dediği bir noktadayız.

 

Türkiye’yi yok sayanlar Türkiye’nin varlığını ne yazık ki acı bir şekilde görürler. Konu pentagon kurmaylarının önünde duruyor. Rus yetkililer Türkiye’nin sahip olduğu stratejik avantajları fark ettikleri için gerek Suriye’de ve gerekse Dağlık Karabağ meselesin de Türkiye’ye pek engel olucu bir tavır göstermedi. Sürekli iyi ilişkiler kurma gayreti hissediliyor. Fransa hariç Avrupa Birliği Türkiye’ye yaklaşımlarında bariz bir yumuşama eğiliminde. Fransa hem Doğu Akdeniz’de hem de Libya’da Türkiye karşısında tuzla buz olduğu için olayın şokunu hala atlatamadı. Hele Ermenistan’ın yenilmesi yüreğine battı.

 

Kısaca ifade edersek her türlü kutuplaşmada yanına Türkiye’yi alamayan daima kaybetmeye hazır olsun. Türkiye vazgeçilmez bir güç olarak dünya sahnesinde yerini almıştır...