İSKENDERUN’UN İL OLMASI

           Çok uzun yıllardır süregelen bu tartışmanın, yakın zamanda tekrar alevlendirilmeye çalışılmasını olağan karşılıyorum.

          İskenderun’un jeopolitik durumunu, sanayi gücünü, ülkenin GSMH’sine kattıklarını ve Hatay ekonomisinin lokomotifi olduğunu tekrar tekrar uzun bir şekilde yazmaya gerek yok sanırım. Şehrimizin il olması için tekrardan bir ayaklanmaya kalkışan bütün gönüllüleri yürekten tebrik ediyor ve destekliyorum. Bu çabalarının çığ gibi büyüyerek devam etmesini dilerken, İskenderun’un tüm bileşenlerinin bu çabanın yanında olmasını arzu ediyor ve bu mücadelenin arkasında durmaları gerektiğini düşünüyorum.
           Yıllardır Hatay’ı  besleyip ama Antakya lobisinin etkin siyasi manevraları yüzünden hakketmediği şekilde arka plana itilen bu güzelim şehrin artık kabuğuna sığmadığı bir gerçek.
            Geçmiş dönemlerde yerel yönetimleri ele geçirmek için hemen yanı başındaki hem alan hem de nüfus olarak en büyük yerleşim alanlarını farklı belediyelere kaydırarak İskenderun’un, Antakya merkeze karşı elindeki en önemli kozları alarak avucundaki il olabilecek kriterleri yok etmek, bu şehre yapılabilecek en önemli siyasi ihanetlerdendi. Bunların neden yapıldığını hepimiz biliyoruz. Siyasi iktidarların sırf seçim kazanmak için yaptıkları bu aşağılık ayrıştırmaların sonucunun nerelere geldiğini görüyoruz. Her seferinde daha da küçültülmeye çalışılan bu güzel ve güçlü kentin insanlarının, halen yapılmaya çalışılan haksızlıklara isyan bayrağını çekip, adaletsiz ve eşitlikçi olmayan uygulamalara karşı ayaklanmaları bana gayet doğal gelmektedir. Bir evde, daha fazla çalışıp daha fazla üreten ama ne hikmetse abi olduğunu söyleyen kardeşi tarafından gelirlerine el konulan bir kardeşin feryadı gibi bir durumdur yaşanılanlar.
          Çakılan bu kıvılcımda, İskenderun kamuoyu bu sefer mücadelesini daha güçlü yapmalı. Siyasilerin entrika dolu laf kalabalıklarına inanmamalıdır. İskenderun yerel basını, STK’lar, kurumlar, iş insanları, esnaf ve İskenderun halkı hedefin gerçekleşmesi için bu sefer topyekûn mücadele etmek zorundadırlar. Şehrin Milletvekilleri yanında, özellikle İskenderun Belediye Başkanı Sn. Fatih Tosyalı’ya bu konuda büyük görev düşüyor. Mensubu olduğu parti şu anda tek başına iktidar ve lideri bu ülkenin en güçlü kişisi. Başkan’ın ve ailesinin Cumhurbaşkanı’na yakınlığını bütün İskenderun biliyorken, bu şehrin en büyük hikayesi için  İskenderun halkının bu talebinin Fatih Bey tarafından yukarı itilmesi çok zor olmasa gerek.
         İskenderun’u sağdan soldan kırparak küçültüp, kendi çıkarlarına alet eden siyasilerin, bu tarihî görevde ciddi bir şekilde sorumluluk alıp, İskenderun’un il olması için bütün güçlerini sarf etmeleri elzemdir. Bu şehri hakkettiği il konumuna taşıyıp, İskenderun  halkının bu isteğini yerine getirmek de  yine aynı siyasilerin boyunlarının borcudur.