İskenderun sahilinde son aylarda yürütülen düzenleme çalışmaları hepimizin malumu. İlk etap açıldı ve şunu teslim etmek gerekir. Görsel olarak daha derli toplu, daha düzenli, daha modern bir alan ortaya çıkmış durumda. Yürüyüş yolları, spor alanları, oturma bankları ve çocuk parkları kesinlikle olumlu adımlar. Eskisine göre daha yeşil bir sahil var karşımızda...
Ama yine de hakkaniyetli olalım. Biraz daha yeşil olabilir miydi? Kesinlikle. Daha fazla ağaç, daha fazla gölge, daha fazla çim alan sahile çok şey katardı. Betonun hâlâ baskın bir unsur oluşu eleştirilmeyi hak ediyor. Ancak buna rağmen ilk etap için yapılmış işi genel anlamda olumlu bulduğumuzu söyleyelim.
Ne var ki asıl sorun bambaşka bir yerde duruyor.
Çocuk Parkının Yanında Alkol Mekânı
Sahil düzenlemesinin tam kalbinde, çocukların koşuşturduğu, gençlerin top oynadığı, spor aletlerinin konulduğu, ailelerin nefes aldığı bir noktada hâlâ aktif bir alkollü işletmenin bulunması kamu vicdanında ciddi bir rahatsızlık oluşturuyor.
Bu durum sadece şehir estetiği açısından değil, toplumsal değerler ve çocukların korunması açısından da makul değildir. Çocuğunu parka getiren bir anne-baba hemen yanı başında alkol tüketilen bir mekânla karşılaşmak zorunda kalmamalıdır.
Gençlerin spor yaptığı alanların tam ortasında alkol servis edilen bir işletmenin olması doğru değildir. Hele ki sahil düzenlemesi yapılırken yeni planlamayla bu konu çözülebilecek iken alkol ruhsatının yenilenmiş olması ya da iptal edilmemiş olması akıllarda soru işaretleri bırakmaktadır.
Bu konuda kamuoyunda ciddi bir tepki vardır ve bu tepki görmezden gelinemez.
Kamu Kaynaklarıyla Yapılan Plajlar Neden Özel İşletmelere Veriliyor?
İskenderun ve Arsuz sahillerinde yapılan plaj düzenlemeleri gerçekten güzel. Estetik açıdan da hizmet açısından da kent için değer katıyor.
Fakat şu soru sürekli karşımıza çıkıyor ve cevabı hâlâ belirsiz:
Bu plajlar tamamen kamu kaynaklarıyla yapılmadı mı?
İnşaatından açılışına kadar, altyapısından üstyapısına kadar her aşamada kamu kaynakları kullanılmadı mı?
Böyleyse neden bu plajlar tamamlandıktan sonra çok cüzi rakamlara özel işletmelere veriliyor?
Bu sorunun makul bir cevabı yok. Bu plajlar belediyenin bünyesinde işletilemez miydi? Neden belediye, kendi yaptığı bir tesisin işletme gelirini başkasına devrediyor? Bu uygulamanın şehir adına izahı güçtür.
Özel İşletmelerin Hizmet Kalitesi de Düşük
Belediye işletiyor diye eleştirilen birçok mekan vardı. “Özele verilirse daha kaliteli olur” denildi. Fakat yaşanan tecrübe tam tersini gösteriyor.
Bugün özel işletmeye verilen birçok plaj ve sahil mekanı, ne hizmet kalitesiyle ne işletme disipliniyle ne de sorumluluk bilinciyle öne çıkıyor. Aksine, herhangi bir sorun olduğunda topu belediyeye atan, sahildeki taşlığı bile “Belediye öyle yaptı” diye açıklayan bir işletme mantığı görüyoruz.
Sonuç?
Kâr özel işletmeye, yük ve sorumluluk yine belediyeye ve kamunun omzuna kalıyor.
Bu modele neden ihtiyaç var? Kamu kaynağıyla yapılan bir yer hem özel işletmeye devrediliyor hem de özel işletme gereken kaliteyi sunmuyor. Bu, şehir adına artı bir değer üretmiyor; hatta zaman zaman zarar doğuruyor.
Şehrin Güzel İşlerini Gölgeleyen Gereksiz Hatalar
İskenderun sahilindeki yeni düzenlemeler kıymetlidir, hepimizin takdir ettiği güzel işlerdir. Ancak çocuk parkının ve spor alanlarının hemen yanında alkol tüketilen bir mekanın bulunması, kamu kaynaklarıyla yapılan sahillerin özel işletmelere verilmesinin mantıksızlığı ve hizmet kalitesinin düşüklüğü bu güzel işleri gölgelemektedir.
Şehrin sahiline emek veren, bu düzenlemeleri gerçekleştiren herkese teşekkür ederiz. Ama bazı kararların yeniden değerlendirilmesi, kamu yararına uygun hale getirilmesi ve halkın beklentilerinin dikkate alınması gerektiğini de açıkça söylemek zorundayız.
Çünkü bu şehir hepimizin.
Ve çocuklarımızın oyun alanını, gençlerimizin spor alanını, ailelerimizin nefes aldığı sahili korumak da hepimizin görevidir.