Neden?

Bütün bu kavgaların sebebi ne?

Kırgınlıkların, küsmelerin, kızgınlıklar, üzmeler, dargınlıklar…

Yapılan haksızlıkların, atılan iftiraların…

Hemen hemen herkes yaşamıştır bütün bunları.

En kötü olanlarından biri ise, üzerine iftira atılmasıdır.

Yapmadığı halde kötü bir şeyi yapmış olduğu gibi göstermek, çamur atmak, yalan söylemek, uydurmak, asılsız isnatta bulunmak…

Haksızlığa uğraya kişinin bu durumdaki ruh halini düşünemiyorum.

Ağır geçer. Dünyası ters düz olur. Kolay değildir.

Düşünsenize, iyi niyet ile başlattığınız bir iş, birkaç kendini bilmezin bir takım kötü arzuları yüzünden, içi boş dedikodu ve yalanlarla süslenip servis ediliyor ve haberiniz yok.

Siz doğruları esas alarak işinize devam ederken, alnınızın ortasına bir çamur misali yapıştırılıyor.

Dünyanız yıkılır. Tepetaklak olur. Kendinize gelemezsiniz. Kahrolursunuz.

Zaten amaçları çamur atmak olan bu güruh, yaptıklarının sonucu ile uğraşmazlar. Maksatları sadece “çamur at, izi kalsın” ilkesi olan bu güruh, akabinde istedikleri sonucu elde etmek için, devamlı yalan ve dolana başvurarak, sizi ebedi bir mağlubiyete sürüklemek ister.

Bu zorlu süreçte, sizi en çok üzen ise bu meczupların yaptıkları değildir. Dost bildiğinizi sandığınız ve uğruna her şeyi yaptığınız kişilerin sizi Nasreddin Hoca ve fil hikayesindeki gibi yapayalnız bırakmalarıdır. Bildikleri halde size hiçbir şey anlatmayan, gözleri önünde yaşananları size söylemeyen, duyduklarını sizden saklayan ve size bildirmeyenler aslında bu meczup güruh kadar tehlikelidir. Onlardan da en kısa sürede uzak durmak boyun borcu olmuştur.

Yılmak yok. Altı üstü beş metrelik bez ile gidecek olanların sonu karanlıktır.

Siz doğruluktan ayrılmayın. Doğruyu savunmaya devam edin. Doğruyu yapmaya devam edin.

Bütün bu meczup takımı ve yalakalarının hırslarına ve yalanlarına boyun eğmeyin. Doğru eninde sonunda sizin yanınızda olacak ve gerçekler tüm çıplaklığı ile ortaya çıkacaktır. Yalanı ve doğruyu saklayamazsınız. Kesinlikle bir yerden ortaya çıkacaktır.

Kalpleri kötülükle yoğrulmuş olan bu meczuplar, hırsları için her şeyi yapmaya hazır bile olsalar, günün sonunda doğruluk ve iyilik galip gelecektir.

Bütün bunları yapmalarının nedenine ise neden olmasın diye cevap verenler, gün gelecek kendi kurmaya çalıştıkları gaflet ve dalalet düzeni içinde boğulmaya mahkumlardır ve kurmak istedikleri düzeni kuramayacakladır.

İftira, yalan, yolsuzluk, haksızlık, her türlü şer ve bela ile mücadele ruhunu kaybetmemek ve bunları yapanlarla mücadele etmek insani olarak bizlerin asli görevi olmalıdır.

Mübarek Kurban Bayramı’nı karşılamaya hazırlandığımız bu günlerde, siz siz olun iyilik, doğruluk, güzellik, kardeşlik, sevgi ve saygıdan uzaklaşmayın.

Sevgiyle kalın, mutlu, huzurlu ve sağlıklı bayramlar.