Geri Dönüş Yok

Zaman zaman kendi kendinize söylenebilirsiniz, keşke böyle olmasaydı da şöyle olsaydı.

Geçmişte attığınız her adım, gelecekte atacağınız her adım, hatta ve hatta şu anda attığınız her adım yaptığınız planların, dileklerinizin, isteklerinizin birer yansıması aslında.

Ne düşünürseniz, bunu nasıl hayata geçireceğinizin hayallerini kurarsanız o şekilde tezahür edeceğini de bilmeniz gerek.

En basit şekliyle, sürekli olarak bir elma yemeyi düşlerseniz, günlerinizi bu elmanın hayali ile geçirdiğinizde, gel zaman git zaman bu elma bir şekilde karşınıza çıkacaktır. Yalnız bu elma biraz çürük ise, söylenmeye hakkınız yoktur.

Çünkü siz sadece her ne şekilde olursa olsun, bir elma yemenin peşindeydiniz. Elma da geldi ve şimdi beğenmeme gibi bir lüksünüz yok.

Eğer ki siz, bir elma peşindeyseniz, bunu nasıl ve nereden gelirse gelsin şeklinde düşlemeniz doğru olmamış.

Siz bunu, alın teri ile nasıl alabileceğinizi düşlemeliydiniz.

Alın teri ile…

Bu şekilde planlasaydınız, karşınıza çürük elma çıkmayacaktı.

Çünkü siz alın teri ile alacağınız bu elmayı, nasıl ve ne şekilde alacağınızı da düşünecektiniz.

Bunu planlayacaktınız.

Alma vakti geldiğinde ise planlarınız doğrultusunda çürük çıkma olasılığı olmayan bir elma sahibi olacaktınız.

Yine de bu elmanın çürük çıkma şansı yok mudur?

Elbette vardır. Fakat bu durumda, aldığınız yere şikâyet hakkı da vardır ve büyük bir ihtimalle elmanız değiştirilir.

Sözün özü şudur: Dervişin fikri neyse zikri de odur.

Niyet önemlidir. Çünkü sonuç niyetle ilişkilidir.

İlk andan itibaren, her şeyi iyi bir niyet ile planlarsanız, alın teri ile de yoğurursanız, sonuç o kadar iyi olur.

Bunun aksi hezeyan olur. İlk andan itibaren, sonuç düşünülmeksizin benim olmalı tavırları, kötü sonuçlanır.

Tüm hayatınız gözlerinizin önünden akar gider de, her şey için keşke demiş olursunuz.

Bu yüzden ilk andan itibaren, her şeyi özünde doğruluk ile planlamak gerek.

Yoksa: GERİ DÖNÜŞ OLMAZ.

GERİ DÖNÜŞ YOK…

Sevgiyle kalın.