Çeşitleri var.

İyi niyetli olana değinmek istiyorum.

Bilerek olmayana.

Tamamıyla bilmeden, tüm samimi duyguları içeren ve yürekten olana…

**

Yüreğini tüm yalınlığı ile açarsın.

Her şeyi dökersin, yalansız ve doğal.

Amaçların farklı olduğunu bilmezsin.

Dediğim gibi zaten, bilmiyorsun.

Bilmeden kendini teslim ediyorsun.

Güven testi gibi.

Gözlerini kaparsın ve kendini arkaya yavaşça bırakırsın.

Nasıl olsa arkada biri var ve seni tutacak diye bekliyorsun.

Sonra, yere çakıldığında anlıyorsun ki seni tutacak kişi köşesine çekilmiş ve seni izliyor.

Asıl yıkıcı olan bu.

Seni izlemesi.

Hiçbir söz söylemeden çekip gitse daha iyi.

Anlarsın.

Hayatta yaşamam dediğin şey yine karşında…

Yanılgı…

O kadar tecrübeden sonra. Yine yanılgı…

Oturur düşünürsün. Gözüne uyku girmez. Bir sağa bir sola döner durusun.

Gece ansızın midene bir ağrı saplanır. İlaç nafile…

Ağrı yüreğine doğru usulca ilerler.

Ağrı seni esir alır ve savrulur durursun bir süre.

Kendine geldiğinde ise, zaman geçmiş ve mekân değişmiştir.

Yine anlarsın. Acılardan yeniden var olmak zorunda olduğunu…

Zaman az, yol uzun der kalkarsın düştüğün yerden, yeniden var olmak için…

Olursunda…

Herkesten, her şeyden uzak bir coğrafyada…

Kimsesiz...

Yapayalnız…

Hayatı yeniden kurmak için…

Sıfırdan başlamak üzere…

Yine yanılmak için.

Çünkü insansın…

İnsan olmayanlara inat bu hayatta var olmak için.

Dik, mağrur ve onurlu…

**

Sevgiyle kalın.