Sor bakalım sevgili vatandaşım, kapına dayandıklarında: Ne ile karşına geldiler? Nasıl bir proje ile… Örneğin, deprem sonrası onca hasar ve kayıptan sonra somut bir şey söylediler mi?

Çadırdan, konteynırdan sonra normal yaşama geçiş nasıl olacak? Barınma sorunu nasıl çözülecek? Kesin ve somut bir şey söylediler mi? Yoksa sadece tespit yapıp sizlere “en güzelini, en iyisini yapacağız” deyip gittiler mi?

Hâlbuki Bilim ne yapılacağını anlatıyor. Takip etmek önemli… Bilimsel projeler önemli… Gelenlerden bilimsel tabanlı istemeyi unutma.

*

Sor bakalım sevgili halkım, kapına dayandıklarında:

Depremden sonra normal yaşama geçiş sürecinde insanımıza hangi iş olanakları sağlanacak? Eğitim nasıl olacak? En küçüğünden en büyüğüne kadar insanımızın ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağını sor sevgili halkım. Sor da korkma! İstiklal Marşı değil midir ki KORKMA ile başlıyor. Korkma da sor sevgili halkım, hakkını ara da SOR.

*

Kapına dayandıklarında sor sevgili vatandaş, sor da korkma:

Ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine nasıl çıkaracaklarmış? Sor da korkma… Ellerinde hangi projeler varmış? Gelenlere, deprem felaketi ile gıda üretiminin yaklaşık %20‘si yok olan ülkemizde, tarım ve hayvancılık ile ilgili ne gibi projeleri hayata geçireceklerini sor. Küresel olarak gıda krizi kapıda… Gıda krizine önlem olabilecek projeleri sor. Ülkemizde bir kriz yaşanırsa ne yapılacağını sor. Sor ama geçiştirmelerine de müsaade etme. Ellerinde somut proje var mı onu öğren. Yoksa onları kapı dışarı etmeyi ihmal etme lütfen.

*

Sor sevgili hemşerim sor, kapına geldiklerinde:

Enerjide durum nedir? Üretim maliyetlerinin artmasındaki en önemli kalem için somut bir çözüm önerileri var mı öğren. Enerjiyi depolayabilecekler mi mesela? Var mı ellerinde somut bir şey? Ülke olarak enerji konusunda neredeyiz onu sor. Elektrikli araçlara dikey geçiş yapan gelişmiş ülkeleri örnek alabilecek miyiz? Sor hemşerim sor. Somut bir çözüm, bilimsel bir proje, kalkınma hamlesi var mı? SOR. Korkma da sor. Tıpkı İstiklal Marşı’nda olduğu gibi…

*

Sor be kardeşim sor, kapına dayandıklarında:

Türkiye’ye gelişmiş ülkelerin top koşturduğu lige nasıl çıkarabileceklerini sor. Somut bir şey göstermelerini iste. Sadece laf dolu çuvallar ile gelmişlerse, o çuvalı koltuklarının altına koyup gönder onları. Sor kardeşim de korkma… Örneğin, dünya şimdikinden 1000 kat daha yüksek frekansta çalışan ve 1000 kat daha hızlı ve güvenli yeni nesil interneti konuşurken, onların ne konuştuğunu sor. Neden bu yeni nesil teknoloji anlatmadıklarını, bununla uğraşmadıklarını sorgula. Yeni nesil haberleşme sistemlerini sor. Dikey tarımı sor. Akıllı tarımı sor. Susuz tarımı sor. Yeni nesil enerji kaynaklarını sor. Endüstri 4.0’ı sor. Yapay zekâyı sor. Akıllı şehirleri sor. Kablosuz sağlık sistemlerini sor. Sor da sor. Korma sor.

*

Sor… Somut bir şey gösteremeyeni, kem küm edeni, cek cak diyenleri gönder gitsin. Sor da sor. Sorarsan ve sorgularsan bunlar sana iş ile dönecek, ekmek ile dönecek, aş ile dönecek, istihdam ile dönecek. Bu da yoksulluğun sonu demek, ekonominin düzelmesi demek, gelişmişlik demek, yüksek standartlarda eğitim demek, hak demek, hukuk demek, adalet demek…

Bilim ve Teknoloji odaklı kalkınma planları var mı sor? Somut bir şey gösteremeyeni, kem küm edeni, cek cak diyenleri gönder gitsin.

Bilim ve Teknoloji odaklı kalkınma hamleleri var mı sor? Somut bir şey gösteremeyeni, kem küm edeni, cek cak diyenleri gönder gitsin.

Bilim ve Teknoloji odaklı eko-sistem planları var mı sor? Somut bir şey gösteremeyeni, kem küm edeni, cek cak diyenleri gönder gitsin.

*

Sor, sevgili milletim sor. Bu son şansın. Sor da korkma. Sormazsan, ben sana sorayım:

Popüler kültürün dayattıklarına mı mahkûm olacaksın?

Akıl ve mantık çerçevesinde oluşan, Bilim ve Teknoloji odaklı gelişimin sana sunacağı müreffeh bir yaşamı mı tercih edeceksin?

Korkma!

Sor ve sorgula.

Mühimi eheme tercih etme sakın.

*

Sevgiyle kalın.