ACILAR VE HEP ACILAR

Sevgili okurlar; selam: içim artık acıdan ve ağlamaktan perişan halde yazıyorum!

Sanki Eşref Bitlis paşanın öldüğü güne tekrar gittik, Dejavu gibi; sanki olayları tekrar tekrar yaşıyoruz!..

Ülkem sanki sürekli itilip kalkılan , yerlere düşen başında uğursuz yağmur bulutları dolaşan bir çocuk gibi !

Ölüm ve doğum gerçek! Biliyorum; yaşadığımız anılar seçtiğimiz roller bunu da biliyorum!

Ama bilmediğim; gelişmiş teknolojide günler öncesinden öğrenirken hava durumunu; bilgisayar ve radarlar önceden belirliyorsa! Kuzey kutbunda bile hiçbir hava aracı hava muhalefetinden düşmezken; içinde iyi insanların; kahramanların; babaların; eşlerin evlatların olduğu helikopterimiz nasıl düştü!..

Dün dokuz; sabah on; şimdi on bir şehit!

Sınanıyoruz biliyorum; tüm dünyayı sarsan virüs, vakit siz ölümler; geçim sıkıntısı, iş kayıpları; boşanmalar ülkemizin duş borçları… vs.

Tüm bunları yaşarken ve katlanırken; yıllardır bilgi birikimi başarıları ile anılan iyi insanlar ölümlerde başrolde olmasını kabul edemiyorum!

Asla siyasete işim olmadı; ben her zaman iyiliğin, dürüstlüğün ve umudun yanında oldum! Ama artık içimizde soğan kabuğu gibi olan acılar katlarından kanamaya başlamadı mı? Siz ne hissediyorsunuz! Bu olanlar sizin de ümidinizi yok etmiyor mu? Ağlaya ağlaya isyan etmiyor musunuz?

Bu ölümden etkilenen pek çok can var! Kimi yol arkadaşını kaybetti; kim evlat acısı yaşıyor, kimisin de bir ömür sevip, dağ, gibi taş gibi sırtını yaslanacağı babasını!

Ateş düştüğü yeri yakıp; orman yangınına döndü!

Onların hayatları öyle  zor olacak  ki!

Dün bir velimiz  geldi; oğlu üç yaşında büyük olan ise on beş yaşında!..

Onun eşi de sağlık şehidi Covid 19 ‘dan kaybetmiş bir hastaya can vermeye çalışırken kapmış ve bir hafta içinde kaybetmişler!..

Keşke yanımda olsaydı, onu çok özlüyorum; ve ben şimdi onsuz nasıl yaşayacağım diyor!...

Öyle çok çalışmış ki çocukları için bir kere tatil yapmamış… Her şeyi çocuklar için biriktirmiş! Tam artık bizim zamanımız dediğinde ise gitmiş!

Öyle zor ki dayanmak diyor! Onların yanında hep güçlü oluyorum ama çocuklar anlıyorlar: evet bir süre sonra günlük yaşama dönüyor insan yine uyuyor, gülüyor ,acıkıyor, susuyor….

Ama ben onun yüzündeki hüznün asla geçeceğini sanmıyorum!

Bir şeyler artık iyi olmalı; bu itilip kalkılan ve hep şansızlığa uğrayan ülkem için!

Birisi bizi kucaklasın! Geçti desin; artık gün aydın olacak! İyi insanlar bir bir eksilmeyecek hayatından!...

Nefes almak bile zor bu gün benim için!

Boğazımda bir yumru ! Su bile içemiyorum!..

Başı sağ olsun tüm  şehitlerimizin ailelerinin!.. Başı sağ olsun ülkemin!

Saygı ve sevgiyle