İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından yürütülen UR-GE (Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi) Projesine dikkat çeken Akfil Filtre Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tarık Dinçer, “Bu kapsamında Filtre kümelenme sistemi gibi yatırımla ilgili bir çalışma var, devam ediyor. Şehrin göç almaması, gidenlerin geri gelebilmesi için biz de hızlı bir şekilde ayakta durması gerekiyordu. Biz de onu yapmaya çalışıyoruz. Bu konuda da başarılıyız. Bu sektördeki firmaların çoğu yurt dışına çalışıyor. İhracat olarak çalışıyor, ondan dolayı daha çok desteklenmesi gerekiyor. Ur-Ge projesinde de bazı çalışmalarımız var” diye konuştu.

Türkiye’de üretilen filtrelerin %70'inin Hatay İskenderun bölgesinde üretildiğinin altını çizen Ahmet Tarık Dinçer “Biz belki maddi olarak Demir çelikten daha azsak bile bizlerde; insan çalıştırma, tedarikçi sayısında İskenderun'a verilen katkıda daha fazla ön planda filtreciler. İskenderun’daki filtre sektörünü özel Türkiye'de duyurulması gerektiğini vurgulamak istiyorum” dedi.

İskenderun'un en büyük ikinci sanayisinin filtre sektörü olduğuna da vurgu yapan Ahmet Tarık Dinçer “Filtre sektörü diğer sektörlerde de olduğu gibi, Akfil filtre olarak biz de etkilendik, özellikle tedarikçilerimiz de büyük hasarlar meydana geldi, şimdi yaralarımızı hızlı bir şekilde sarmaya çalışıyoruz. Filtre sektöründe ihracatçı bir ülke olduğumuz anlaşılıyor ama maalesef Biz ihracat yaptığımız filtrenin %70'ine yurtdışından alıyoruz. Artık millileştirmeni ve yerleştirmenin artık filtrede milli ve yerli zamanı geldiğinde buradan haykırmak istiyorum. Türkiye'deki tedarikçileri filtreleri yerli ve milli alan bir dış piyasada çalıştığımızda aslında iç piyasada çalışmamız gerekiyor. Yaklaşık 700 milyon dolar civarında ihracatımıza karşılık 1 milyar 800 dolar karşılığında biz ithalat yapıyoruz. 1 milyar 250 milyon dolar civarında bir cari açığımız var filtrede ” şeklinde konuştu.

Artık Türkiye'de yerli üreticiye daha fazla güvenin verilmesi, yaptığı filtrelerin yurt dışına gidip geri geldiğini hatırlatan Ahmet Tarık Dinçer şunları söyledi: “Bizler aslında çok kaliteli filtreler üretiyoruz. Aslında çok iyi filtreler üretiyoruz. Bizlerin gelişememesinin tek sebebi, yurt dışına gelen filtrelerin tercih edildiği için, bizimkiler de kendi aralarında rekabette girdikleri için geliştiremiyorlar. Para kazanılmadıkları için firmalar laboratuvar ortamlarını geliştiremiyor, kalitelerini geliştiremiyorlar, ondan dolayı bizler dünyada Türkiye olarak çok geride kalıyoruz. Bunun için bir an önce içeride üretim yapan firmaları desteklememiz lazım” diye konuştu.

TCDD’NİN BÜTÜN FİLTRELERİ MİLLİLEŞTİ

Devletin sektör bazında bu işi ele alması gerektiğini sözlerine ekleyen Ahmet Tarık Dinçer “Biz sektör olarak ele alınmak istiyoruz. Mesela küçük küçük KOSGEB destekleri vermesinler bize! Biz sektörü ayaklandıracak, millileştirmeyi ve yerlileştirmeyi arttıracak destekleri istiyoruz devletten. TCDD Devlet Demir Yolları’nın bütün filtrelerini ben millileştirdim. Şimdi TCDD’nin yurtdışından filtre ihtiyacı yok. artık onu yerli, daha kaliteli milli ve daha ucuza yapan bir tedarikçisi var, niye diğer kurumlarda bu olmasın!” diye konuştu.

İSKENDERUN’UN BİR TEHLİKESİ VAR! 

Depremin büyük hasara neden olduğu Hatay’ın insan açısından boşaldığına değinen Ahmet Tarık Dinçer, “En büyük tehlikenin ise İskenderun’daki ve buradaki firmaların göç etmemesi lazım. Böyle bir tehlike var. Firmalar batıya ve başka yerlere göç etmemeli, bunun içinde artık destek görmemiz gerekiyor. Burada dünyaya haykırmalıyız, ben burada neden beş-on bin kişi çalıştırmayayım. Niye bir milyar 200 küsür milyon dolar dış ticaret açığı vereyim filtrede. Sektördeki arkadaşlara diyorum. Birbirinizle uğraşmayın, dışarıya açılalım, bir sistem kurulsun. Dış ticaret rejimi oluşsun. Filtre ile ilgili gerekirse okullar açılsın. Bizim sektördeki büyük açığı biran önce kapatmamız lazım. bununla ilgili çalıştaylar yapılsın, sanayi ve Ticaret bakanlığını, Külliyedeki bu işe bakan herkesi ben davet ediyorum, çağrıda bulunuyorum lütfen filtre ile ilgili bir çalıştay yapın” şeklinde konuştu.

  df3bcfcd-dba8-42fa-ae75-27579270f0ce30760b78-a9f2-4fa1-a979-1a3d9368f27d498da675-ee61-4a43-9bb9-6d4c89d7d79847f5d6db-82eb-4f3e-8c80-1ee30580807136ea1998-0cda-4a99-8f62-3c5b6a78f9ca22fd1560-8068-4a0f-ab9c-da03d100e5892dbeaf81-55c2-4ee5-b150-982d28826e56