Kadın üyelerle Güvercin Parkı'nda bir araya gelen İskenderun Kadın Platformu adına açıklamayı okuyan Zeynep Parlar, kadınların bir hayali olduğuna işaret ederek “Şiddetsiz bir dünyada, eşit yaşamı inşa etmek. Şiddetsiz Avrupa şiarıyla imzalanan İstanbul Sözleşmesi bu yüzden bizim için çok anlamlı, vazgeçilmez, mor çizgimiz” dedi.
Danıştay’da görülen İstanbul Sözleşmesi davalarına dikkat çeken Zeypen Parlar, binlerce kadın avukatın İstanbul Sözleşmesi'ne sahip çıktığını vurgulayarak “İstanbul Sözleşmesi'ne sahip çıkıyoruz. Çünkü; kadınlar öldürülüyor. 2017 yılında Hatay’ın Dörtyol ilçesinde Medine Kara dosyası intihar denilerek kapatılmaya çalışıyor. Hukuk mücadelemiz ısrarla devam ediyor. Mayıs ayında 35 kadın katledildi. Kadınlar cinsel şiddete uğruyor. Flört şiddeti yaşamlarına mal oluyor. 27 Mayıs 2022 tarihinde bir genç kız etüt merkezinden atlayarak intihar etti. Gençler ölüyor. Sebebi araştırılmıyor. Dezavantajlı gruplar için mücadele eden Kadın cinayetlerini durduracağız Derneği kapatılmak isteniyor. Siyasi iktidar muhalif kesimlere ve özellikler kadın siyasetçilere, kadın ve LGBTİ+ hakları savunucularına, kadın sanatçılara sistematik olarak taciz ve baskı uyguluyor, eril şiddeti bu yönde de teşvik ediyor. Hukuk devleti olma yolundan gittikçe uzaklaşıyor. Yaşamı savunan biz kadınlar Kadın Cinayetlerini Durduracağız Derneği ile dayanışmayı büyütüyoruz” şeklinde konuştu.
Kadınların kamusal alandan silinmek istendiğine de vurgu yapılan açıklamada Zeynep Parlar şunları aktardı: “Nafaka, ev içi emeğin sömürülmesi , pandemi bahanesiyle işten çıkarılan ve yoksulluğa mahkum edilen kadınların sesiyiz. Siyasal iktidarın eril dille kadınları susturmaya çalıştığı söylemleri kabul etmiyoruz. Sürtük değiliz. Şiddeti önlediği gibi şiddet ihtimalini de ortadan kaldıran düzenlemedir, İstanbul Sözleşmesi, uygulanıyor olsa idi bugün Nagehan Erbek yaşamını korumak için eşini öldürmek zorunda kalmazdı. Yaşamak için öldürmek istemiyoruz. Bizim mor çizgimiz. Danıştay’da savunma yapan kadın avukatları selamlıyoruz. Eril zihniyet duysun ki mutlaka kazanacağız. Çünkü nüfusun yarısı yaşamın kendisiyiz."
