18 MART ÇANAKKALE DENİZ SAVAŞI VE ZAFERİ!

Tüm cephelerde kaybedilen savaşın kazanılan tek cephesi…!

Mermiler çarpışırken havada bir bütün olduğu kanlı zafer!

Toprağın kanla sulandığı ve kanı akan yiğitlerin yaşlarının kemale ermediği gündü o gün …!

İnsanı yıllar sonra gezerken o toprakları, imtina ile basması gereken yerlerdir, Çanakkale…

Biz insanlar, yapılan fedakarlıkları ,mukaddes topraklarda yapılan  savaşları hemen unutuyoruz !.

Unutmak bizi , hain ve zalim mi yaptı !..

O zamanda da bu gençler (bu zamanın) yaşasaydı, gözünü kırpmadan savaşa yürürler miydi,

Ya da boş ver, bize dokunmayan yılan bin yıl yaşasın der miydi!..

Biz Türkler bir çok ulustan farklı olarak kriz anlarında  değişir ve başkalaşırız, bu güne kadar bizi bu kahramanlıklarımız kurtardı belki de!..

Ne zaman “hey on beşli, on beşli tokat yolları taşlı “ türküsü dinlemesem gözümün önünde yırtık çarık, daha sakalı bitmemiş gençler yürüyüşe geçer !..

Onlar savaşın içinde bir anda büyümüş kahramanlardı… 15 değil 35 oldu,

Kahraman oldular melek oldular tarih oldular , destan oldular!...

Bizim yiğitlerimizle beraber çok uzak diyarlardan gelen İngiliz , Avustralyalı gençler de toprağın içine kanları ile işlediler, diyarlarda mor çiçekler açtı sonrasında, hüzün ve acının rengiydi şimdi dağlar…

Biz dokunduğumuz çocuklara her 18  Mart’ta bir masal anlattık…

Onlar anladı veya anlamadı. Yıllardır öğretmenleri aynı kahramanlık masalını anlatır durur;

Kahraman Nusret mayın gemisinin  mucizesini ,askerlerin çok genç olduğu ,o dönemde hiçbir okulun mezun veremediğini ,son yemeklerinin ,üzüm hoşafı ve kuru ekmeği anlattırız.

Çocuklar hüznü ,zaferi, fedakârlığı, ağıt yakmayı, ve saygı duruşunda bulunmayı büyük kahramanlık görürler.

Biz yeni nesil anneler, babalar, çocuklara hüznü acıyı üzüntüyü unutturup sürekli mutlu olmaları için önce sözler veririz, ne isterse yaparız sürekli onların mutlu olacağı ortamlar hazırlarız.

Oysa ki , üzülmenin mükafatıdır, sevinmek zorlanmanın mükafatı ise başarıdır!..

Bizim kahraman bir millet olduğumuzu unutmadan çocuklarımıza, bizim destansı hikayelerimizi anlatmadan büyütmeyin!..

Çocuklar üzülmez ,yaşar ,fark eder ve anlarlar.

Son zamanlarda öyle çocuk edebiyatçıları var ki; hep mutlu masallar yazıyor !..

Ama gerçeğinde günlük yaşamda bile ,gözünüze sabun kaçmadan banyo yapılmaz, gerçek güzeldir.

Çocukları güvende tutar ve hayatla bağlarını güçlendirir.

 Bizim ulusumuzun ,güçlü ,kararlı ,azimli ve yiğit gençlere ihtiyacı vardır!...

Vatan kutsaldır!...

Nur içinde yatın Çanakkale Şehitlerimiz, yattığınız yer incinmesin !...

Fedakâr ve cesur genç insanlar toprağa düştü ve biz o günü unutturmadan öğretmeye devam ediyoruz!.

En derin saygılarımla…