Okumak cehaleti alır, eşeklik baki kalır.

Gençlik Merkezinden Şenlik
Gençlik Merkezinden Şenlik
İçeriği Görüntüle

İnsan doğduğu andan itibaren öğrenmeye mahkumdur. Fakat öğrenmenin insana kattığı şey ile insanın kendi özü arasında ince bir perde vardır.

“Okumak cehaleti alır, eşeklik baki kalır.” sözü işte bu perdeyi en çıplak haliyle anlatan nükteli bir aynadır. Bu aynaya bakan herkes, bilgi ile karakter arasındaki ayrımı görür. Bilgi insana yüklenebilir, tıpkı bir bilgisayara yüklendiği gibi. Fakat sağlam bir karakter için insan nakış gibi işlenmelidir. Cehalet, karanlık bir oda gibidir. Bir kitap açtığımızda o odaya küçük bir pencere açılır. Her bir cümlede o pencere genişler. Bilgi çoğaldıkça odanın içi aydınlanır. Okumak, insanın zihninden yavaşça pası silen bir ustadır. Fakat ustanın karşısında eğilmeyen bir duvar vardır; kötü huylar.

Cahillik kitaplarla gider ama eğitilmemiş, yontulmamış insan okuma eylemiyle şekilsiz bir tahta parçasını andırır. Görgü, nezaket, empati... Bunlar kalbin eğitimiyle kazanılır, kendiliğinden ya da okullar bitirince doğmaz.

Bazı insanlar vardır; yüzlerce kitap okur, fakat hala kırıcı kelimeler seçer. Bilgisini üstünlük taslamak için kullanır, öğrenmiş gibi görünür ama olgunlaşmaz. Kitapların yüklediği bilgi kötü huylarıyla çarpışır. Bilgi güçlenir, ama karakter zayıf kalır.

Bir başkasının yoldaşlığına saygı, hayatın kırılganlığına merhamet, bir sofrayı paylaşırken gösterilen zarafet…Bunlar ne kütüphanede saklıdır ne okul sıralarında. Bunlar aileden gelen ağır başlı miraslardır. Belki de bu yüzden Fuzuli, “mey biter saki kalır” derken hatırlatıyordu.

Geçip giden hayatın ardında kalan asıl şey, insanın özüdür. Bilgi solabilir. Makam değişebilir, ün unutulabilir ama insanın mayası en sonunda toprağa karışırken bile kendisiyle beraberdir.

Kısacası okumak cehaleti alır ama karakter terbiyesini insan bizzat kendisi inşa eder. Aksi takdirde kamyon dolusu kitap bile onun huyundaki gölgeyi silemez. Nihayetinde herkes bildiğiyle değil, insanlığıyla hatırlanır.

Haftaya görüşmek üzere, sevgiyle kalın.