Öğretmenlik Meslek Kanunundan, beklentilerinin çok büyük olduğunu hatırlatan Yanık; “Ancak dağ fare doğurdu diyebiliriz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kanunlaşan Öğretmenlik Meslek Kanunu bizlerin beklentilerini karşılamamıştır” dedi.

En büyük isteklerinden birinin öğretmenler odasındaki farklılıkların kaldırılması olduğunu ifade eden Yanık; “İsteğimiz, sözleşmeli öğretmenler ve kadrolu öğretmenler arasındaki farkın kaldırılmasaydı ancak çıkan kanun bu farkı ortadan kaldırmadı. Bu bizde gerçekten büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Sayın cumhurbaşkanı 2023 vizyonu ile ilgili yaptığı açıklamada öğretmen meslek kanununun müjdesini vermişti, bizde öğretmenler olarak, Türk Eğitim-sen olarak bu hususa sevinmiştik. Yani bugün 1 milyon çalışanı olan mesleğin bir kanunun olmaması bizim açımızdan üzücüydü. Bu müjdeyle sevinmiştik. Ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yasalaşan kanun bizlerin ihtiyaçlarını karşılamamıştır. Kanundaki farklılıkları kaldırması gerekirken aksine daha da bir farklılık getirmiştir. Buradaki kariyer basamakları, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik meselesi, özellikle biz buraya takılıyoruz. Kanun diyor ki 10 yılını dolduran öğretmenler uzman öğretmen olacak, 20 yılını dolduran öğretmenler başöğretmen olacak. Ancak diyor, ‘Biz belli bir eğitimden geçirdikten sonra yapacağımız sınavla bu hakkı vereceğiz.’ Biz buna karşıyız. Hangi meslek grubunda bir kariyer basamağı var ki sınavla insanlara imkan sağlasın. Öğretmenlerde de bunun yapılmasını çok doğru bulmuyoruz. Bizim Türk Eğitim-Sen olarak isteğimiz şu; 10 yılını dolduran her öğretmen uzman öğretmen olmalı, 20 yılını dolduran her öğretmen başöğretmen olmalı diyoruz. Çünkü bizim mesleğimiz bilgi, birikim, tecrübe gerektiren bir meslek. Eğer 10 yıl çalışarak tecrübesini almışsa bir öğretmen bunun tekrar sınava tabi tutulması çok doğru değil. Özellikle öğretmenlere uzman öğretmenlik ile ilgili 180 saatlik bir eğitimden bahsediliyor, bu eğitimin sonunda bir sınavdan bahsediliyor. Biz bunu doğru bulmuyoruz. Biz inanıyoruz ki, öğretmen arkadaşlarımızın o sınavlara girdiği zaman, onu kazanacak bilgi birikimi zaten var. Bunu geçmiş yıllarda yaşadık. Milli Eğitim Bakanlığı yine uzman öğretmenlikle ilgili bir sınav yaptı, sınava giren öğretmen arkadaşlarımızın hepsi barajı geçti ve başarılı oldu. Biz bunu gündeme getirdiğimiz de, ‘Öğretmenler sınavdan mı korkuyor’ gibi bir soruyla karşılaşıyoruz,  bizlerin meslektaşlarımız adına böyle bir kaygımız yok. Ancak yapılan uygulamanın doğru olmadığını düşünüyoruz. Onun ötesinde sözleşmeli öğretmenliğin kaldırılacağı beklentimiz vardı, çünkü sözleşmeli öğretmenlik büyük mağduriyetler yaşatıyor. Ama bunlar kaldırılmadı hala sözleşmeli öğretmenlik devam ediyor. Bu bizi gerçekten üzdü” şeklinde konuştu.

Uluslararası Eğitimde 'Yükseliş'te... Uluslararası Eğitimde 'Yükseliş'te...

Kanun yasalaşmadan önce, sendika genel merkezlerince defalarca kanunun yaratacağı sıkıntıların anlatıldığını ancak bunların dikkate alınmadığını kaydeden Yanık; “Kanun, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yasalaşmadan önce, genel merkez yöneticilerimiz meclise giderek partilerin grup başkan vekillerine bununla ilgili bilgiler verdi, yaratacağı sıkıntıları ve olumsuz meseleleri anlattı. Bunun ötesinde alt komisyonda görüşülürken yine genel merkez yöneticilerimiz komisyonu bilgilendirdi. Ancak komisyonun bu hususta bizlerin uyarılarını dikkate almaması da bizleri gerçekten üzmüştür. Çünkü bir meslekle ilgili çalışma yapılıyor ama mesleğin paydaşlarından gelen seslere kulak kapatılıyor, bunu doğru bulmuyoruz. Ciddi manada topluma, öğrencilerimize, eğitim çalışanlarına, öğretmenlerine faydalı olacaksa paydaşlardan gelen sesler dinlenmeliydi, sadece bizim sendikamız değil tüm sendikalarla birlikte komisyon oluşturulup bu tartışılmalıydı ancak biz yaptık oldu mantığı ile yine hızlı bir şekilde hareket edilerek bir kanun çıkarıldı ve bizim kaygılarımız, isteklerimiz karşılanmadı. Ondan dolayı biz Öğretmenlik Meslek Kanunundan rahatsızız. Sadece biz değil, öğretmenlerin üye olduğu tüm sendikalar bundan rahatsız. Bizim istediğimiz şudur; bu kanunlaştı ama değiştirilebilir, değiştirilmesini talep ediyoruz. Bu kanunla ilgili yeni eklemeler ve çıkarmalar yapılabilir. Kanun ile ilgili bir değişiklik yapılmazsa biz Türk Eğitim-Sen olarak bunun birçok maddesini yargıya taşıyacağımızı söylüyoruz” dedi.

Kanunun hemen değil, bir yıl sonra yürürlüğe girecek olmasına da bir anlam veremediklerini söyleyen Yanık; “Madem bu meslek kanunu çıktı, neden hemen uygulanmaya konmuyor da 2023 yılının 15 Ocak’ı bekleniyor? Biz bundan da rahatsızız. Eğer ki gerçekten bir ihtiyaçsa ki ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz, neden yayınlandığı tarihte yürürlüğe girmedi? Bu da bizde çeşitli soru işaretleri bırakıyor…” diye konuştu

Editör: TE Bilisim