Yaz mevsiminde artan sıcaklıklarla birlikte ishal vakalarının da yaygınlaştığına dikkat çeken Dr. Turhan, özellikle havuz ve deniz gibi ortak kullanım alanlarında çocukların ağız yoluyla mikrop almasının yaygın olduğunu belirtti. Dr. Turhan, “Hijyen kurallarına yeterince uyulmaması, sebze ve meyvelerin iyi yıkanmaması, içme sularının kontrolsüz tüketilmesi gibi etkenler yaz ishaline davetiye çıkarıyor” dedi.
“Anne Sütü Koruyuculuk Sağlıyor”
İshalin özellikle 6 ayını doldurmuş bebeklerde ve 5 yaşına kadar olan çocuklarda daha sık görüldüğünü belirten Dr. Turhan, “İlk 6 ay sadece anne sütüyle beslenen bebeklerde yaz ishali neredeyse hiç görülmüyor. Bu da anne sütünün ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor” diye konuştu.
“Sıvı Kaybı Can Kaybına Yol Açabilir”
Sıvı kaybının hayati tehlike oluşturduğunu vurgulayan Dr. Turhan, aileleri ishal belirtileri konusunda dikkatli olmaya çağırdı. “İshal, kusma, ateş, karın ağrısı ve iştahsızlık gibi belirtiler görüldüğünde zaman kaybetmeden hekime başvurulmalı” diyen Turhan, tedavide önceliğin sıvı kaybını önlemek olduğunu söyledi.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilen sıvı-elektrolit karışımlarının bu dönemde etkili bir yöntem olduğunu belirten Dr. Turhan, “Bu karışımlar sayesinde kaybedilen sıvı, ağızdan takviye edilerek çocukların hastaneye yatışı engellenebiliyor” şeklinde konuştu.
“Her Sulu Kaka İshal Değildir”
Dr. Turhan, her sulu dışkılamanın ishal olarak değerlendirilmemesi gerektiğini de vurgulayarak, “Günde üçten fazla sulu dışkı ya da emen bebeklerde normalin dışında sık ve cıvık dışkı ishal olarak tanımlanır” dedi.
Beslenme ve Hijyen Uyarısı
Yaz ishaliyle mücadelede beslenmenin de büyük önem taşıdığını belirten Dr. Turhan, “Pirinç lapası, patates, haşlanmış et ve tavuk, yoğurt, ayran, havuç suyu gibi besinler hem sindirimi kolaylaştırır hem de çocuğun enerji ihtiyacını karşılar” dedi.
Ayrıca, doktor önerisi olmadan antibiyotik ve ishal kesici ilaçların kesinlikle kullanılmaması gerektiğini belirten Dr. Turhan, “Bu tür ilaçlar çocukların sağlığı açısından riskli sonuçlar doğurabilir. Probiyotikler ise her zaman destekleyici olarak kullanılabilir” ifadelerini kullandı.





