Toplantı, savunma sanayi alanındaki iş birliği fırsatlarını değerlendirmek ve bölge sanayicilerini TUSAŞ’ın tedarik zincirine dahil etmek amacıyla düzenlendiği bildirildi.
ÜST DÜZEY KATILIM
Toplantıya; TEI TUSAŞ Havacılık Yapısalları Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Fahrettin Öztürk, TUSAŞ Ticari Programlar Direktörü Özgür Serdar Çam, TUSAŞ Sanayileşme Direktörü Fatih Uysal, İskenderun Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erdoğan Kanca, İTSO Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz, İMEAK Deniz Ticaret Odası İskenderun Şube Başkanı Kemal Kutlu, bölgedeki sanayiciler ve meclis üyeleri katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan İTSO Başkanı Levent Hakkı Yılmaz, TUSAŞ ile yapılan görüşmelerin, İskenderun sanayisi için önemli fırsatlar barındırdığını vurgulayarak “TUSAŞ’ı ziyaretlerimizde yerli üretim, sanayileşme iş birlikleri, tedarik zinciri fırsatları ve bölgesel KOBİ entegrasyonu gibi başlıklarda önemli temaslarda bulunduk. Görüşmelerimiz neticesinde, TUSAŞ’ın ihtiyaç duyduğu bazı malzemelerin İskenderunlu üreticiler tarafından tedarik edilebileceğini değerlendirdik” dedi.
Toplantının amacının TUSAŞ üst yönetimini bölge sanayicileriyle birebir temas kurdurmak ve potansiyel iş birliklerini değerlendirmek olduğunun altını çizen Yılmaz şunları kaydetti: “Bu iş birliği süreciyle hem yerel sanayiye katkı sağlamayı hem de ülke savunma teknolojilerine destek vermeyi hedefliyoruz. İskenderunlu firmaların TUSAŞ tedarik zincirine dahil edilmesi için çabalarımızı sürdüreceğiz.”
Prof. Dr. Öztürk: “Milli Üretim, Milli Bağımsızlığın Temelidir”
TEI TUSAŞ Havacılık Yapısalları Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Fahrettin Öztürk, yaptığı kapsamlı sunumda Türkiye’nin havacılık tarihine ve TUSAŞ’ın bugünkü başarılarına ışık tuttu.
Türk havacılık tarihinin öncülerinden de bahseden Öztürk, 1924’te Vecihi Hürkuş’un ilk Türk uçağını ürettiğini ve 1925’te uçuşunu gerçekleştirdiğini hatırlattı. Ardından Nuri Demirağ’ın Türkiye’de kurduğu uçak fabrikasından ve yurt dışına ihraç edilen ilk uçaklardan bahsederek “Danimarka’ya ihraç edilen ilk uçağımız büyük bir başarıydı. Ancak süreç ne yazık ki sürdürülemedi. Yine de bu girişimler bizim için büyük birer mirastır” dedi.
“TUSAŞ, Bilgi Birikimini Üretime Dönüştürdü”
TUSAŞ’ın kuruluş sürecine de değinen Öztürk, 1973’te küçük bir kulübede başlayan hikâyenin bugün 5. nesil savaş uçağı üreten bir yapıya dönüştüğünü ifade ederek “308 adet F-16 savaş uçağını üretmiş bir firmayız. Bunlardan 40’ı Mısır Hava Kuvvetleri için üretildi. Uçak geliştirme süreci 20 yıl sürebilir. Ancak biz bu sürece lisanslı üretimle başlayarak bilgi birikimini adım adım geliştirdik” diye konuştu.
“Türkiye, İHA Pazarında Dünya Lideri”
Prof. Dr. Öztürk, Türkiye’nin İHA alanında kaydettiği gelişmelere de dikkat çekerek “2005 yılından önce sahip olmadığımız birçok hava platformuna artık sahibiz. Bugün dünyada İHA ihtiyacının yüzde 65’ini karşılıyoruz. Anka, Aksungur, Anka-3, Şimşek ve Turna gibi platformlarımızla dünya arenasında söz sahibiyiz…” şeklinde konuştu.
KAAN ve Hürjet: Türkiye'nin Gurur Tabloları
TUSAŞ tarafından geliştirilen Hürkuş, Hürjet ve KAAN projelerine de değinen Öztürk, bu projelerin Türkiye'nin havacılıkta geldiği noktayı simgelediğine vurgu yaparak “Hürjet, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin ilk jet eğitim uçağıdır. KAAN ise ABD, Rusya ve Çin dışında üretilen beşinci nesil savaş uçakları arasında yer almaktadır. Şu ana kadar iki test uçuşu başarıyla gerçekleşti. Bu projeler, milli bağımsızlığımızın ve savunma gücümüzün teminatıdır” diye konuştu.
İTSO ve TUSAŞ yetkilileri, sürecin yalnızca bilgilendirme ile sınırlı kalmayacağını ve sanayicilerin doğrudan tedarik zincirine dahil olabilmeleri için ileri düzeyde eşleştirme ve değerlendirme çalışmalarının yapılacağını belirtti.
