İskenderun Kaymakamı Cengiz Horozoğlu, sokakta çalışan veya kalan çocukları topluma kazandırmak için Türkiye’de ilk kez bir proje geliştirdiklerini söyledi. Kaymakam Horozoğlu, kamu kurum ve kuruluş amirleri, sivil toplum örgütleri ve siyasi parti temsilcileriyle bir araya geldiği genişletilmiş toplantıda sokak çocuklarını topluma kazandırma projesini anlattı. Kaymakam Horozoğlu, “Bizler, sokak çocuklarını topluma kazandırmak için Türkiye’de ilk kez bir proje geliştirdik. Belirlediğimiz kişileri, Sokak Çocukları Meslek Edindirme Projesi kapsamına alarak çıraklık eğitimi vermeye başladık. Çocuklar, meslek edinmesi için bir işyerinde eğitime aldık. Çocuğun SSK primini biz üstlenirken, işyeri de 119 YTL’lik harçlık veriyor. Çocuğumuz hem çalışıyor hem de haftanın belirli günlerinde teorik dersleri görüyor. Biz bu projeyi bu konu için TBMM bünyesinde kurulan araştırma komisyonuna gönderdik. Bu kapsamda 100 kişiyi belirledik. Bu proje, büyük ilgi gördü. Biz zemini hazırladık, Devlet sadece bir karar verecek ve ‘ben bu 119 YTL’yi vereceğim’ diyecek. Böyle bir kararın çıkması, sokakta yaşayan çocuklarda büyük bir azalma olacağına ve insan haklarına da büyük katkı sağlayacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.İskenderun’un bölgenin en gelişmiş kentleri arasında bulunduğuna işaret eden Kaymakam Horozoğlu, “İskenderun, 300 bin nüfuslu, hareketli bir kent. Ekonomik ve sosyal gelişmişliğin yanında çeşitli din ve inançlara mensup insanların özgürce yaşayabildiği bir kenttir. Bunları göz önünde bulundurarak, devlet kurumlarının daha iyi çalışıp fonksiyonel olmalı” dedi.İnsan haklarının da savunmak ve mağdurun mağduriyetini gidermek için bir kurulun oluşturduğuna dikkat çeken Kaymakam Horozoğlu “Daha önce İnsan Hakları Kurulu’nda 7 devlet personeli vardı. Bu 2’ye veya üçe düşürüldü. Yerlerine sivil toplum örgütleri, meslek odaları, siyasi parti temsilcileri ve basın kuruluşlarından temsilciler getirildi. Bu karar, insan haklarına ne derece objektif bakıldığının bir göstergesidir. Bu kurul, yeni oluşumuyla ihlallere daha tarafsız bakacaktır. İnsan hakları, insanın onurudur. Biz de bu onuru korumak durumundayız. Bugüne kadar kurulumuza yapılan başvuru sayısı üçü veya dördü geçmedi. Bunu iki şekilde değerlendirebiliriz. Birincisi, İskenderun’da insan haklarının ihlal edilmediği ve insanlarımız özgürce yaşadığıdır. İkincisi ise, insanlarımıza, haklarını tam olarak öğretemediğimiz ve iletişimi sağlamamamızdır. Biz, ikinci şıkta varsa eksiklerimizi gidermeliyiz İnsanın, hakkı olan haklarını araması için önündeki engelleri kaldırmalıyız. Herkes burada görevini yaparsa ortada bir sorun kalmayacağı görüşündeyiz” şeklinde konuştu.
Editör: TE Bilisim