Örnektekin “Doğal Afetler Yaşanabilir”
Hava Kirlenmesi Araştırmaları ve Denetimi Türk Milli Komitesi, MKÜ ile Dokuz Eylül Ün
Hava Kirlenmesi Araştırmaları ve Denetimi Türk Milli Komitesi, MKÜ ile Dokuz Eylül Üniversitesi işbirliğinde gerçekleştirilen “Hava Kirliliği ve Kontrolü” Ulusal Sempozyumu sonuç bildirgesinde doğal afetler yaşanabileceğine dikkat çekildi. Sempozyum düzenleme Kurulu adına sonuç bildirgesini açıklayan MKÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Sermin Örnektekin “Sempozyum sürecinde ülkemizde yaşanan problemler ve çözüm önerileri konusundaki tespitleri içeren sempozyum sonuç bildirgesi, kapanış oturumunda oy birliği ile kabul edilmiş ve alınan kararların kamuoyu ile paylaşılması kararlaştırılmıştır. Alınan kararlar, “genel değerlendirmeler” ve “Hatay bölgesinde yaşanan problemlerin çözümüne yönelik bölgesel boyuttaki öneriler” olarak iki bölümde değerlendirilmiştir” dedi.BÖLGEDE DETAYLI HAVA ÖLÇÜMÜ Prof. Dr. Sermin Örnektekin, Antakya, İskenderun ve Payas bölgesinde yaşanmakta olan hava kirliliğinin kontrolü ve önlenmesine yönelik Hatay’ın hava planının hazırlanması gerektiğine vurgu yaparak “Emisyon envanterlerinin hazırlanması ve güncel tutulması. Yörede bileşen çeşitliliği açısından detaylı bir hava kalitesi ölçüm çalışması yapılmalı ve hava kirliliğinin hem çalışanlara hem de bölgede yaşayanlara özellikle de çocuklara sağlık etkilerinin belirlenmesine yönelik çalışmaların yapılması ve sonuçlarının değerlendirilerek geliştirilecek önerilerin ilgili makamlarla paylaşılması” diye konuştu. Yörede yaşayan halkın hava kirliliği konusundaki farkındalık düzeyini arttırmaya yönelik olarak uygulanan anket sonuçları halkın hava kirliliğinden yüksek oranda şikâyetçi olduğunu gösterdiğini belirten Prof. Dr. Sermin Örnektekin şöyle devam etti: “Bu konu kapsamında halkın bilinç düzeyini arttırmaya yönelik eğitim faaliyetlerinin özellikle hedef gruplar seçilerek gerçekleştirilmesi, Benzer özelliklere sahip İzmir Aliağa bölgesinde gerçekleştirilen geniş kapsamlı bir TÜBİTAK projesinde dış hava kalitesi, kirletici kaynaklar ve kirleticilerin sağlık etkileri kapsamlı bir şekilde incelenmiştir. Diğer bilimsel çalışmalarda da sanayicilerin isteği doğrultusunda kaynaklar çevresinde gerçekleştirilen emisyon ve hava kalitesi ölçümleri de dikkate alınarak yöredeki sanayiye daha yakın bölgede havada ve toprakta kalıcı organik kirleticiler ile değişik elementlerin seviyeleri belirlenmiştir.”Prof. Dr. Sermin Örnektekin, bu çalışmaların sonuçlarına bakılarak, demir çelik endüstrisinin ülke koşullarında oldukça önemli düzeyde sağlık riskleri yaratmakta olduğu ve bu çalışmaların hem Aliağa’da daha geniş bir alana yayılması hem de benzer sanayi yapılaşmasına sahip olan İskenderun-Payas bölgesinde de gerçekleştirilerek sağlık risklerinin belirlenmesi gerektiğinin altını çizdi. Aliağa’da gerçekleştirilen proje kapsamında elde edilen deneyimin, ölçüm ve değerlendirme programının benzer özellikler gösteren İskenderun-Payas bölgesindeki çalışmalar kapsamında kullanılmasının vurgulayan Örnekterik “Aliağa’da kullanılan ve havadaki kalıcı organik kirleticilerin diğer çevresel ortamlara geçişleri ile ilgili olarak geliştirilmiş olan modellerin, benzeri bölgelerde yaşanan kirlilik problemlerinin çözümünde dikkate alınması gerekli yöntemler bulunuyor. Hava kirletici kaynakların yörede özellikle yüksek kesimlerdeki orman alanlarını olumsuz yönde etkilediği, bunda en önemli payın başta SO2 emisyonları olmak üzere fosil yakıt kaynaklı hava kirleticilere ait olduğu, ayrıca gözlemlerin ozon konusunda da dikkatli olunması gerektiğini gösterdi. Bu konularda herhangi bir önlem alınmaması durumunda ileride ormanlarda ekolojik dengenin ve yağış rejimlerinin etkileneceği ve buna bağlı olarak başta sel felaketleri olmak üzere doğal afetlerin yaşanabileceği ortak görüşüne varılmıştır.” Şeklinde bilgiler aktardı.
Yorumlar