Hayat yolculuğu çocuk yaşta ailesinden ayrılarak başlayan, yurt dışında büyüyen ve yıllar sonra ani bir kararla Türkiye'ye dönen Karahanlı, yaşadıklarıyla harmanladığı ilk kitabında hem kendini hem okuyucusunu sorgulatıyor. 42 yaşındaki yazar, kitabıyla; hayata sıfırdan başlayanların, yalnızlığı öğrenenlerin ve duygularını bastırmak zorunda kalanların sesi olmayı hedefliyor.

"Sen bana Yaren, seni sevdiğimi zannettim demiştin"

Bu cümleyle kalbinde derin izler bırakan bir aşk hikâyesiyle şekillenen Harman, yalnızca bir sevdanın değil; aynı zamanda içsel bir yüzleşmenin ve ruhsal uyanışın hikâyesi. Yıllarca yurt dışında yaşayan Karahanlı, Türkiye’ye döndüğünde tanıştığı bir insana duyduğu güvenin ve sevginin aslında bir yanılsama olduğunu fark ettiğinde, kalemini kendine çevirmiş. Aşk sandığı duygunun, kendi içindeki boşlukla harmanlandığını keşfettiği bu süreç, kitabın merkezini oluşturuyor.

Roman ve Deneme Arasında Duygusal Bir Yolculuk

Harman, klasik bir roman yapısında başlayıp zamanla deneme ve anlatı formuna evriliyor. Satır aralarında felsefi sorgulamalara, şiirsel hüznün izlerine ve yaşamdan damıtılmış tecrübelere yer veriliyor. Karahanlı, her paragrafta bir yaşam kırıntısını, her cümlede bir yüzleşmeyi okuyucuya sunuyor.

Kitapta şu mesaj öne çıkıyor:

“Her şeye rağmen ayakta kalmalı insan. Ne olursa olsun, hayatı sevmeli, kendine inanmalı. Asla pes etmemeli.”

Umudu ve İnancı Elinden Bırakmayanlara

Harman, yalnızca bir bireyin hayat yolculuğu değil; ait olamayanların, aşkı susarak yaşayanların ve iç dünyasında felsefi derinlikler taşıyanların anlatısı. Karahanlı, yaşanmışlıklarıyla sevginin, hayal kırıklıklarının, yeniden başlama cesaretinin ve insanın kendini inşa etme sürecinin mümkün olduğunu gösteriyor.

Hatay’ın ve gidemeyenlerin masalı…
Hatay’ın ve gidemeyenlerin masalı…
İçeriği Görüntüle

3F363158 C28A 4C4C 83F0 7194Cfd72EffFfde1E34 3222 42Df 82F6 F835F58B04F7