Kadın Platformu, emekçi kadınlar günü akşamında Boyacılar Parkında toplanarak, ‘Bir Fikrim Var Erbane Grubu’nun şarkıları eşliğinde farklı bir etkinliğe imza attı. Çevredeki vatandaşların dikkatini çekmeyi başaran kadınlara İskenderun Belediye Başkanı Fatih Tosyalı da; “Kadına yönelik her türlü şiddetin karşısındayız” diyerek destek verdi.

 

Boyacılar Parkından, Güvercinli Parka kadar sloganlar atarak yürüyen kadınlar, burada da şarkılarına ve halaylarına devam ettiler.

Burada bir basın açıklaması yapan İskenderun Kadın Platformu Sözcüsü Avukat Mehtap Sert, eşit, özgür, şiddetsiz, savaşsız bir dünyayı örmek için mücadele ettiklerini vurguladı.

Geçmişten günümüze yaşanan sorunların tüm yükünün olduğu gibi günümüzde yaşanan ekonomik krizin yükünün de kadınların omuzlarına yüklendiğini kaydeden Sert, insanca yaşamak ve gerçek adalet istediklerini ifade etti.

Dünya genelinde savaşlar devam ederken bundan en çok kadınların etkilendiğini belirten Sert; “Dünyada ve bölgemizde savaşlar hız kesmeden devam ediyor. Emperyalistlerin çıkar ve paylaşım kavgaları bu defa da Rusya/Ukrayna krizi üzerinden yürütülüyor. Afganistan, Irak, Suriye ve Kuzey Afrika'da yürütülen bölgeyi istikrarsızlaştıran ve halkları savaşa sürükleyen politikalardan en çok kadınlar etkileniyor. Savaşta canlarımızı kaybediyor, yerimizden yurdumuzdan ediliyor, mültecileştiriliyoruz. Gittiğimiz ülkelerde ayrımcılığa uğruyor, ucuz iş gücü olarak görülüyoruz. Bizler zorunlu göçe maruz kalan kadınların, çocukların, yoksul halkın mülteci statüsünde nelerle karşılaştığının en yakından tanıkları olarak savaş istemediğimizi bir kez daha tekrarlıyoruz. Mülteci kadınlara yönelik cinsel, fiziksel, psikolojik saldırılara geçit vermeyeceğiz. Siyasal iktidar, sorunlarla uğraşmak yerine muhalif kadınları susturmaya çalışmakla uğraşıyor. Üstelik yalnızca muhalif kadınlar üzerinde değil, üniversite öğrencileri, siyasetçiler, sanatçılar, gazeteciler, kadın aktivistler, sendikal mücadele yürüten kadınlar ve LGBTİ+ bireyler üzerinde baskı kurmaya çalışıyor. Bizler,  her türlü baskı karşısında geri adım atmadan, kapitalist ataerkil yapıya karşı sesimizi yükseltmeye ve kız kardeşlerimizle dayanışmaya devam edeceğiz. Bu 8 Mart'ta da kadın kazanımlarına dönük saldırılara, yoksulluğa, savaşa, kadın emeğinin güvencesizleştirilmesine ve görülmemesine,  işyerlerimizde yaşadığımız ayrımcılığa, şiddete ve tacize karşı isyanımızı birleştiriyoruz” diye konuştu.

Eşit, özgür, şiddetsiz bir dünya için taleplerini de sıralayan Sert; “İstanbul Sözleşmesi tekrar imzalansın ve 6284 sayılı kanunla birlikte etkin şekilde uygulansın. Her yerde kadınların güvenle gidebileceği danışma merkezleri ve sığınaklar açılsın! Çocukların istismar edilmesini engelleyecek koruma programları hayata geçirilsin. Çocuk yaşta evlilikle tavizsiz bir mücadele yürütülsün. Kimse cinsel tercihi/yönelimi nedeni ile baskıya, şiddete uğramasın. LGBTİ hakları anayasal güvenceye alınsın. Kadınların sesinin daha da kısılmasına sebep olan, sorunlarımızı görünmez hale getiren savaş politikalarına son verilsin! Savaşa harcanan bütçe kadınların ve çocukların ihtiyaçları için kullanılsın. Mülteci kadınların barınma, eğitim, sağlık gibi temel hakları sağlansın. İş ve aile yaşamına uyumlaştırma politikaları karşısında ev ve bakım yükümlülüklerini kadına yükleyen bir anlayışla kurgulanan esnek ve yarı zamanlı çalışma biçimleri terk edilsin. Nitelikli, sürekli ve güvenceli iş, insanca yaşayacak ücret istiyoruz. KHK’lar ile haksız ve hukuksuz olarak işlerinden edilen, açlık ve yoksullukla terbiye edilmek istenen kamu emekçileri derhal görevlerine iade edilsin! Sınırsız sendikal örgütlenme hakkı ve sendikalarda eşit şekilde temsil edilmek istiyoruz. 8 Mart yasal, ücretli izin sayılsın! HPV (rahim ağzı kanseri) aşısı ulaşılabilir ve ücretsiz olsun! Kadın hijyen ürünleri ulaşılabilir ve ücretsiz olsun!” şeklinde konuştu.

Çevrimiçi reklamlar çocukları nasıl etkiliyor? Çevrimiçi reklamlar çocukları nasıl etkiliyor?

Editör: TE Bilisim