Askerî Stratejiler ve Bugünkü Güvenlik Anlayışı:

Bu özelliği onu Roma'dan Bizans'a, Emeviler'den Osmanlı'ya kadar tüm medeniyetlerin dikkat odağı haline getirmiştir. Osmanlı arşiv belgeleri şehrin kale yapıları, tersane projeleri ve askeri yollarıyla yüzlerce yıllık bir savunma stratejisinin izini sürmemize imkan tanır.

Osmanlı Döneminde Askerî Yapılanma

Osmanlı Devleti, İskenderun'u Akdeniz'de Suriye kapısı olarak görmüş ve bu nedenle 16. yüzyıldan itibaren bölgeye askeri ve lojistik açıdan önemli yatırımlar yapmıştır. 1570 tarihli tahrir defterlerinde ve Mühimme Defterleri'nde İskenderun'daki kalenin tahkimi, top gönderimi ve garnizon desteği gibi emirler yer alır (BOA, MD, nr. 12). Kale, denizden gelecek saldırılara karşı limanın güvenliğini sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda karadan Halep ve Antakya yollarını kontrol ediyordu.

Tersane projeleri ise 18. yüzyılda büyük önem kazanmıştır. İskenderun Limanı'nda donanma gemilerinin inşası ve bakımı için planlanan yapılar Osmanlı'nın Akdeniz'deki donanma faaliyetlerini destekleyecek bir merkez inşa etmeyi amaçlamaktaydı. Ancak lojistik zorluklar ve Halep merkezli alternatif limanların tercih edilmesi bu projelerin tam olarak hayata geçmesini engellemiştir.

Ayrıca İskenderun’dan Halep ve Antakya’ya uzanan askeri yollar hem Osmanlı'nın sefer hazırlıklarında hem de isyan ve ayaklanmaların bastırılmasında kullanılmıştır. Bu yolların kontrolü, şehrin şark vilayetleriyle olan askeri entegrasyonunun temelini oluşturuyordu.

Kale, Top ve Tersane

Bugün dahi İskenderun'un bazı mahallelerinde eski sur kalıntıları ve askeri yapılara ait izlere rastlamak mümkün. Bu kalıntılar Osmanlı'nın askeri mimarisine dair yerel düzeyde çok az bilinen ancak tarihsel olarak çok kıymetli izler taşır. Bazı arşiv belgelerinde İskenderun kalesinin 24 top ile donatıldığı, liman içinde ise ufak ölçekli bir deniz karakolu bulunduğu aktarılmaktadır (BOA, Cevdet Askeriye, nr. 8765).

Sakarya'da kültür sanat etkinliklerinde Haziran takvimi belli oldu Sakarya'da kültür sanat etkinliklerinde Haziran takvimi belli oldu

Bugün ise bu yapıların büyük bölümü ya yok olmuş ya da farklı yapılaşmalara kurban gitmiştir. Bu da Osmanlı'nın askeri mirasının korunması konusunda ciddi bir eksikliği ortaya koyar.

Günümüzde İskenderun ve Stratejik Önemi

Bugün İskenderun Türkiye'nin en önemli lojistik ve askeri merkezlerinden biridir. Doğrudan sınıra yakın konumu, Özel Ekonomik Bölge ilan edilmesi, liman tesisleri, TSK ve NATO işbirliği kapsamındaki askeri altyapılarla birlikte, şehri yeniden jeopolitik bir merkez haline getirmiştir. Aynı zamanda sınır ticareti, göç hareketliliği ve Suriye'deki kriz nedeniyle bölge, güvenlik politikalarının da tam merkezindedir.

Liman üzerindeki tartışmalar da bu jeopolitik ilginin bir uzantısıdır. Yabancı yatırımlar, askeri tedarik hatları, enerji transferi projeleri gibi konular, İskenderun'u sadece ekonomik bir merkez değil; aynı zamanda ulusal güvenlik stratejilerinin de ayrılmaz bir parçası haline getirmiştir.

Tarihten Gelen Stratejik Hafıza

İskenderun geçmişte olduğu gibi bugün de hem Anadolu'nun dışa açılan kapısı hem de içerideki siyasi, askeri ve ekonomik dengelerin hassas merkezidir. Osmanlı'dan kalan kale, yol ve tersane projeleri sadece tarihsel birer anıt değil; bugünün askeri ve siyasi kararlarına ışık tutabilecek bir hafıza alanıdır. Bu nedenle hem bu mirasın korunması hem de güncel stratejilerle tarih arasında anlamlı bir bağlantı kurulması bölgenin geleceği için hayati öneme sahiptir.