Dünya Çevre Günü dolayısıyla bir açıklama yapan İskenderun Çevre Koruma Derneği Başkanı Nermin Yıldırım Kara “Ülkemizde özellikle son dönemde yürütülen kamu yararından uzak çevre politikaları sonucu; doğal alanlar, korunan alanlar, meralar, ormanlarımız, tarım alanları, sulak alanlar ve sit alanlarımız tahrip edilmekte şirketlerin kullanımına hazır hale getirilmekte, çıkarılan yasa ve yönetmeliklerle adeta açık Pazar haline getirilmek istenmektedir” dedi.

 

Su stresi yaşayan ülkelerden biri olarak Kuraklığın ülkenin en önemli sorunlarından biri olduğunu ifade eden Başkan Nermin Yıldırım Kara “Türkiye’nin su kıtlığına çare bulmak için iklim krizinin etkilerini azaltmak gerektiğini de unutmamalı, petrol ve kömürden vazgeçmeliyiz. Enerji ihtiyacını tasarruf ve verimlilikle azaltarak, kalan talebi yenilenebilir enerjiden karşılamak dışında bir çözüm şu an dünyadaki ekosistem için sürdürülebilir değildir. Kentlerde suyu tutacak alanların çoğaltılması, yağmur suyunun binalarda doğrudan kullanımının sağlanması ve yeni binaların buna uygun yapılması, Kentsel dönüşümde “betona yeni beton” mantığından vazgeçip, dönüşüm alanlarında yeşil alanların oluşturulması en önemli hedefler olmalıdır” diye konuştu.

 

Ülkeye sökülmek üzere gelen zehirli gemilerin Türkiye asbest ve radyoaktif madde çöplüğüne dönüştürdüğünü belirten Nermin Yıldırım Kara İktidar sahiplerinin var olan kirli teknolojileri süreç içinde hızla azaltıp sağlıklı bir çevrede yaşanabilmesi için üzerine düşen Anayasal sorumluluklarını yerine getirmesini istedi.

 

Türkiye’nin yurtdışından yapmış olduğu canlı hayvan ithalatı sevkiyat işlemlerinin de 2017 yılından bu yana ülkenin değişik limanlarından sürdürüldüğünü hatırlatan Nermin Yıldırım Kara “Gerçekleştirilen canlı hayvan ithalatlarının ülkemiz hayvancılığına yaratacağı olumsuz etki açıktır. Esas olan son yıllarda yıkıma uğratılan tarım ve hayvancılık politikalarının tekrar düzenlenmesi, damızlık ve hayvan üretimi yeniden destek ve teşvik edilerek yerli üretime geçilmesi ve yurtdışından yapılan canlı hayvan sevkiyatlarının sonlandırılmasıdır” şeklinde konuştu.

 

Nermin Yıldırım Kara, orman kanunu, bu kanuna dayanılarak çıkartılan yönetmelikler, Milli Parklar Yönetmeliği, Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği gibi birçok yönetmelikte değişiklik yapılarak doğal alanların yok edilmesinin mevzuat üzerinden önünün açıldığını savundu.

 

Akkuyu Nükleer Santrali; Deprem fay hattının çok yakınında olduğunu hatırlatan Nermin Yıldırım Kara, santralin zemin betonunun şimdiden  çatlaması ve reaktörler çalıştığında olası bir kaza halinin bölge ve ekosistem için geri dönülmez yıkımları beraberinde getireceğine işaret etti.

 

Editör: TE Bilisim