Hatay’ın İskenderun İlçesinde iki eğitimcinin20 yıllık gayrimeşru işgali gerekçe göstererek Fransa aleyhine açtıkları 2 milyar Euroluk davayı (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) AİHM’de usulen görüşülmesine ilişkin yazının geldiği açıklandı.Avukat Maruf Kaymaz özellikle bölgede yaşayan ve Cumhuriyet’le büyüyen biri Tarih öğretmeni Osman Özay ile Edebiyat Öğretmeni Yavuz Menderes Canbolat adlı müvekkillerinin, son zamanlarda Avrupa’da Türkiye aleyhine olan ve hiçbir hukuki ve gerçekliği olmayan gelişmelerden rahatsızlık duydukları gerekçesiyle, onların yaptıklarını dünyaya hatırlatmak için dava açtıklarını söyledi. Ülkenin birçok yeri gibi Hatay ve İskenderun’da işgalci devletler tarafından gayrimeşru bir şekilde istila edildiğini, bu işgal süresince bölgenin yer altı ve yerüstü kaynaklarının işgalci Fransa Devleti tarafından kullanıldığının altını çizdiği davanın AHİM’de usulen görüşülmesine ilişkin kararın kendilerine ulaştığını bildirdi. Avukat Maruf Kaymaz “İşgalci Fransa Devletine karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde 1.000.000.000 (bir milyar) Euro maddi ve1.000.000.000 (bir milyar) Euro manevi tazminat davasının görüşülmesi için kendilerinin Strazburg’a davet ve tüm delilleri mahkemede sunacaklarını sözlerine ekledi. Davalı Eğitimciler adına konuşan Tarih Öğretmeni Osman Özay, açtıkları davanın milli bir dava olduğunu, bu güne kadar gündeme getirilmemesine hayret ettiklerini vurgulayarak “Bildiği üzere, 12 Kasım 1918 tarihinde, henüz, Mondros Ateşkes Antlaşması İmzalanalı 13 gün olduğu halde, İskenderun’umuz ve Hatay’ımız , Fransızlar tarafından İşgal edilmiş, 1938 yılına kadar Fransızların işgalinde kalmıştır. 20 yıl boyunca işgal altında kalan şehrimizin, insanları katledilmiş, Dörtyol, Kırıkhan, Samandağ, Altınözü gibi ilçelerimiz yakılmış, yıkılmış, bu da yetmiyormuş gibi kaynaklarımız Kullanılmıştır” dedi. Ayrıca, İskenderun ve Hatay’ın işgalinin, 1789 Fransız İhtilalinin sonuçları olan, insan hakları, barış, kardeşlik, eşitlik gibi ilkelerle bağdaşmadığına dikkat çeken Tarih öğretmeni Osman Özay “40 Asırlık Türk yurdunun işgalinin bir bedeli olmalı diye düşünüyor, Davamızın bu yönde olduğunu açıklamak istiyoruz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin hassas olacağına inanıyor, Hukuki davamızın gerçekte şahsi olmadığını belirtmek istiyoruz” şekline konuştu.