Hayatın ne getireceğini bilmiyoruz. Her an elimizde tuttuğumuz telefonlar, bilgisayarlarımız ve içinde biriktirdiğimiz sayısız dijital anı, belge, hesap...
Peki, hayatınız sona erdiğinde arkanızda kalan bu dijital izler ne olacak?
Ben bu soruyu ilk kez yüksek sesle sorduğumda çevremden “Hiç düşünmemiştim” yanıtını aldım. Oysa bu, günümüzde en çok düşünülmesi gereken konulardan biri. Çünkü artık yalnızca fiziksel eşyalarımız değil, dijital varlıklarımız da birer miras niteliğinde.
Google Drive gibi bulut depolama alanlarında sakladığınız belgeler, sosyal medya hesaplarınız, e-posta kutunuz, kripto para cüzdanlarınız, abonelikleriniz ve daha niceleri… Bunlara erişim olmadan bazı aileler, vefat eden yakınlarının hatıralarına dahi ulaşamıyor. Hatta hukuki süreçlerde bile tıkanmalar yaşanabiliyor.
Ben bu noktada, dijital vasiyet kavramının altını çizmek istiyorum. Tıpkı maddi miraslarımız gibi, dijital miraslarımızı da planlamamız gerekiyor. Hangi şifrelerin kime emanet edileceği, hangi verilerin silinmesini, hangilerinin korunmasını istediğimiz…
Bunların hepsinin yazılı hale gelmesi şart.
Peki, bunu nasıl yapabiliriz?
1. Dijital Varlık Listesi Oluşturun: Kullandığınız tüm dijital hizmetleri ve hesapları bir liste haline getirin.
2. Şifre Yönetimi İçin Güvenli Bir Yöntem Belirleyin: Güvendiğiniz bir kişiye ya da bir şifre yöneticisine erişim bırakmayı düşünün.
3. Açık Talimatlar Yazın: Hangi hesapların kapatılmasını, hangilerinin yaşatılmasını istediğinizi belirtin.
4. Bir Hukukçuya Danışın: Dijital vasiyetinizin geçerli olabilmesi için bir uzmanla birlikte yazılı hale getirmek önemli olabilir.
Dijital dünyada yaşayıp da arkasında iz bırakmayan kimse kalmadı artık. O yüzden bu yazıyı okuyan herkese şunu sormak istiyorum:
Siz, hayatınız sona erdiğinde dijital hayatınızı kime bırakacaksınız?
Güvenli Kalın...





