EKONOMİDE BÖYLE BİR POLİTİKAYA RASTLAMADIK!

Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durumu değerlendiren Yeminli Mali Müşavir Nevzat Barak, Türkiye’nin 2021’in son çeyreğinde çok önemli bir ekonomik darboğazla karşı karşıya olunduğunu belirterek “Hükümet yetkilileri düşük faiz ve yüksek kurla istihdamı ve ihracatı arttırarak, yatırımları teşvik etmek adı altında yeni bir politika uyguladığını ifade etmektedir. Şu ana kadar Çin örneği verilmiş olsa da, ekonomik birimde böyle bir politikaya rastlamış değiliz” dedi.

 

Her gün doların kur değerinin çok oynatması ve yüksek derecelere doğru gitmesinin özellikle ekonomide ciddi belirsizliklerin oluşumuna sebep olduğunu vurgulayan Nevzat Barak “Hem fırsatı değerlendirmek bağlamında hem de gerçek ekonomik veriler ışığında tüm bal ve hizmetlerinin fiyatlarında ciddi bir yükselişle karşı karşıyayız. Bu ekonomik krizin tahribatları çok yüksek olacaktır. Umut ederiz ki, dolar ve diğer dövizlerdeki amansız yükselen kurlar, biran önce istikrara kavuşur ve reel ekonomi önünü görür süreç içerisinde istihdama yönelik yatırımlar yapar, bu bizim umudumuzdur. Mevcut ekonomik veriler bunu göstermemektedir. Biran önce dövizin bir şekilde geriye doğru gitmesi ya da en azından istikrarla yerinde durması bile bir nebze umut verebilir” diye konuştu.

 

Dövizin fiyatlarında geriye doğru dönüşün aynı zamanda vatandaşların; tahminlerine göre, 450 milyara yakın bankalardaki mevduatlarının da piyasaya çıkışı anlamına geleceği öngörüsünde bulunan Nevzat Barak “Bunları yastık altından veya banka mevduat hesaplarından reel ekonomiye sevk etmediğimiz müddetçe istihdamın yükselmesi, yatırımların artması söz konusu olmayacaktır. İhracatta belki Türk Lirası bazında değerlendirdiğimizde bir artış gözükebilir, bu bir ekonomik model olmaması gerek diye düşünüyoruz, çünkü Türk ihracatının yaklaşık 90’ı ithal girdilerden oluşmaktadır. Türkiye henüz ara mallar dahil olmak üzere ihracata konu malların girdilerini üreten durumda değildir. Bu nedenle olayın ithalat kısmına da bakmak lazım, kısa vadede ödemeler dengesinde artılar gelebilir ama bunlar gerçek değil, sürdürülebilir değildir. Bu böyle devam ettiği müddetçe, fiyat artışlarının önüne geçmek mümkün olmayacaktır” şeklinde konuştu.  

Çok ciddi anlamda bir fiyat mekanizmasının denetlenmesi gerektiğinin de altını çizen Barak şöyle devam etti: “Şüphesiz ki dünyada özellikle Covid-19 de dahil olmak üzere son yıllarda tedarik arzında, taşıma navlun hizmetlerinde sıkıntı vardır. Bunlar muhakkak ki fiyatlara yansıyacaktır.  Ama Türkiye şu anda çok ciddi manada ekonomik darboğazını devam ettirmektedir. 2022 ilk çeyreğini çok yakinen takip ediyor, takip edilmesini de düşünüyoruz. Umudumuz dövizin biran önce istikrarlı bir hale gelmesidir. Aksi taktirde henüz gelip gelmeyeceği belli olmayan, uluslararası anlaşmalar, Arap yarımadasından yatırım beklentileri bu ekonominin gidişatını çok olumlu etkileyemeyeceğini düşünmekteyiz. Mevcut ekonomi devam ettiği müddetçe, istemiyoruz ama sosyal dengesizliklerin doğacağı kaçınılmazdır. Reel ekonomide çok ciddi anlamda iflaslar oluşacaktır. Borçlar ödenemez bir duruma gelmiş olacaktır. Bu anlamda ciddi anlamda mali istikrarın sağlanması ekonomide güven olgusunun oluşturulmasına ihtiyaç olduğu düşünmekteyiz, aksi takdirde dar gelirlileri çok ciddi yaşam mücadelesi beklemektedir.”    

Kredi faiz artışlarına bir tepki de Mudanya esnafından Kredi faiz artışlarına bir tepki de Mudanya esnafından

  

Editör: TE Bilisim