Demir çelik sektörü AB desteği ile 2026'ya hazırlanıyor Demir çelik sektörü AB desteği ile 2026'ya hazırlanıyor

Hatay Barosuna kayıtlı Samandağ’da Avukatlık yapan Ali Beyaz depremin yıkıcı etkileri arasında herkesin merak ettiği çeşitli derecelerde belirlenen hasarlı binaların akıbeti, süreci konularında kamuoyu ile paylaşmak üzere sosyal medya hesabından şu açakalmada bulundu: “1) Ağır hasarlı bina demek yıkılacak bina demektir. Yıkılacak bina ile ilgili vatandaşa başka bir yerde başka bir yapı verilmesi ve vatandaşın arsasının istimlak edilmesi olası olup, tek seçenek değildir.
2) İlçelerimizde ilk hasar tespiti sonucu az ve orta hasarlı olarak hasar tespiti yapılan yapıların bir kısmı ile ilgili olarak, daha sonrasında binaya yeniden gelinmeden ve kontrol yapılmadan ağır hasarlı olarak tespit yapılmıştır. Bu durumu Samandağ Atatürk, Çiğdede, Deniz, Kurtderesi Mahallelerindeki vatandaşlarımız e-devlet kontrolleri sonucunda teyit etmişlerdir. Hasar tespitinin sahaya inilmeden ve yapılar kontrol edilmeden bu şekilde değiştirilmesi resmi belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi olarak kabul edilebilme ihtimaline sahiptir.
3) Önce 12bin civarı olduğu belirtilen ağır hasarlı yapı sayısı daha sonra 24bin civarına yükselmiştir. Bu durum yetkililere sorulduğunda, vatandaşın kesinlikle mağdur edilmeyeceği, ağır hasarlı konut sahiplerine yeni yapılacak konutlardan verileceği belirtilmiştir. Buna karşılık vatandaşın arsasının istimlak edilip edilmeyeceği hususunda net bir yanıt alınamamıştır.
4) Akabinde 24/02/2023 tarihinde çıkarılan, 32114 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına mülkiyet hakkına zedeleyebilecek oldukça geniş yetkiler verilmiştir. Bu yetkiler arasında, devir ve acele kamulaştırma gibi ağır hasarlı yapı maliklerinin çekindiği yetkiler de bulunmaktadır.
5) Her ne kadar ilçemizde hasar tespitlerinin yeniden yapılacağı çok farklı sayıda kaynak tarafından belirtilmiş ise de, 2 günden beridir sahadan bu çalışmaların yeniden başladığına dair bir bilgi mevcut değildir.
6) Aynı şekilde her ne kadar hasar tespit listelerinin muhtarlıklarda askıya çıkarılacağı belirtilmiş ise de; e-devlette hasar bilgisi mevcut olduğu halde bu listeler muhtarlıklarda henüz askıya çıkarılmamıştır. Bu durum vatandaşlarda itirazların zamanaşımına uğrayabileceği korkusuna sebep olmaktadır

7) İtiraz sürecini başlatmak için askıyı beklemeyi tercih etmeyen vatandaşların itiraz dilekçelerinin sürecin henüz başlamadığı gerekçesiyle teslim alınmadığı bilgisi mevcuttur.
Bütün bu kaotik durumlarla ilgili bir Avukat olarak bizzat görüşüp bilgilendirdiğim veya kendisine haber verilen vekillerce ne kamuoyuna bir açıklama yapılmış ne de tarafıma geri dönülmüştür. Vatandaşın haklı korkusu vekillerince de giderilmemiştir.
9) Vatandaşlarımız bütün bu olan bitenlerden sonra haklı olarak mülklerinin kamulaştırılıp göçe zorlanacakları endişesi ile tarafıma ulaşmaktadır. Bunun çok uç bir ihtimal olduğunu belirttiğim halde, vatandaşların endişesi devam etmektedir.
10) Vatandaşlar itiraz sürecinden sonuç alınamayacağından ve açılacak yüzlerce davaya bakacak Hatay’da sadece 2 tane bulunan İdare Mahkemelerimce yürütmenin durdurulması kararı verilemeden yapılarının yıkılacağından korktuklarını tarafıma iletmekteler.
11) Canının derdine düşmüş, yakınlarını kaybetmiş, halen depremler yaşayan halkımızın kafasındaki bu soru işaretlerinin bir an önce giderilmesi, halkın devlete olan güveninin zedelenmemesi gerekmektedir...”

333659994_597527955572525_1820048972318940925_n333815997_209633998253498_8981435158876698632_n332708209_562707699157089_5075373113539760598_n

Editör: Halit Sapmaz