CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, birtakım temaslarda bulunmak üzere geldiği Hatay'da, partisinin il başkanlığında partililerle buluştu. CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, Antalya Milletvekili Cavit Arı, Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, Hatay milletvekilleri Mehmet Güzelmansur, Suzan Şahin, Serkan Topal, İsmet Tokdemir, CHP İl Başkanı Ramiz Parlar ve CHP'li yöneticilerim de eşlik ettiği ziyarette konuşan Torun, ülke gündemine dair açıklamalar yaptı. GEÇMİŞİMİZE BORCUMUZ VAR Medeniyetlerin beşiği Hatay’da olmakta, çok mutlu olduğunu belirten Torun, “Hatay’ımız çok özel bir il. Mustafa Kemal’in özlemi, ölmeden önce vefat etmeden önce Hatay’ın tekrar Türkiye Cumhuriyeti’ne katılması ile ilgili söylediği şeyler çok önemli. Bu topraklar bize büyük bir bedelle sağlandı. Bu topraklar için çok göz yaşı döktük çok kan döktük. Bu yüzden geçmişimize de geleceğimize de borcumuz var.” dedi. SORUN YUMAĞI İÇERİSİNDEYİZ Türkiye’nin şu anda çok kötü yönetildiğini belirten Torun, “İnanılmaz sorunlar yumağı içerisindeyiz. Gittiğimiz her yerde de vatandaşımızın çok büyük bir feryadı var. Derdi var. Fakat sarayda oturanlar maalesef vatandaşın derdinden uzak. Onlar sadece güçlerini devam ettirme çabası içerisindeler. Yoksa ne işçinin, ne çiftçinin, ne memurun, nede sanayicinin dertleriyle meşgul değiller. Acaba iktidarımızı nasıl muhafaza edebiliriz, nasıl devam ettirebilirizin peşindeler. Dertleri tamamen koltuk derdi.” HINCA HINÇ DOLU SALONDA KONGRE YAPTILAR “Vatandaşlardan 3 kişi bir adaya gelse ceza yazanlar, işyerinde çay içiyor diye ceza yazanlar, Pandemi var diye esnafın işyerlerini kapatanlar, onlar hınca hınç dolu bir salonda kongre yaptılar. Bu tamamen canımıza kast etmektir. Bu sağlığımıza ne kadar önem verdiklerinin de göstergesidir. Ne kadar onların umurlarında olmadığımızın bir belgesidir. O kalabalığı herkes gördü. Şu anda vaka sayısının yükselişe geçtiği bir dönemde, ülkeyi yönetenler, sorumluluk sahibi olanlar, bunun vebalini nasıl ödeyecekler.” dedi. BİZİMLE ALAY EDİYOR Cumhurbaşkanlığı diye bir ucube sistemin olduğunu belirten Torun, “Bu sistem sayesinde her sabah kalktığımızda yeni bir gündeme uyanıyoruz. Akşam yatıyor, sabah kalkıyor, bu böyle olacak diyor. Meclisin iradesiyle, oy birliğiyle alınmış İstanbul Sözleşmesini, uluslararası alanda bize hiç değilse hukuk anlamında bir kazanım sağlayan bu sözleşmeyi, kadınımızı şiddetten bu hukuki anlaşmayı bir gecede karar vererek kaldırdık diyor. Millet iradesi yok. Milletin iradesi üzerine kendi iradesini koymuş, bize de gülerek bakıp bizimle alay ediyor.” BEN NE DERSEM O OLUR DİYOR “Geldiğimiz nokta bu. Meclisin aldığı kararlar maalesef itibarsızlaştırılmaya başlandı. Ben ne dersem o olur anlayışı var ve hayatımızın her alanını da etkiliyor. Çiftçi mağdur. Ürettiğini değerinde satamıyor. Sanayici mağdur, üretemiyor, ürettiğini satamıyor. Döviz her gün iniyor çıkıyor, maalesef alıcılarda güvenmiyor, satıcılarda güvenmiyor. EYT’lisi mağdur, memuru işçisi mağdur, toplum büyük bir mağduriyet yaşarken bunlar, sadece ve sadece kendilerini düşünerek hareket ediyorlar.” BUNLARI SANDIĞA GÖMECEĞİZ “Biz bu kötü gidişata son vermek zorundayız. Sorumluluğumuzu biliyoruz ve Türkiye’yi karış karış geziyor, vatandaşlarımızın sorunlarını dinliyor, çözüm önerilerini anlatıyoruz. Türkiye’de yaşanılan hangi sorun varsa, o sorun için bizim çözümümüz var. Türkiye’nin neresinde sorun yaşanıyorsa bizim bu sorunlara çözümümüz hazır. Bu çözümlerimizi de iktidara geldiğimizde teker teker gerçekleştireceğiz. 31 Mart’ta ve 23 Haziran’da bir şeyi başardım. Büyükşehir belediyelerinin bir çoğunu aldık. Korkuyu yendik. Baskıyı yendik. Artık bunları sandıkta yenebileceğimizi ispat ettik ve yapılacak ilk seçimde inşallah bunları sandığa gömeceğiz.” BELEDİYELERİMİZ TIKIR TIKIR ÇALIŞIYOR “Ne yaparlarsa yapsınlar bizim önümüzü kesemeyecekler. Belediyelerimizin yardımlarını kesmeye çalışıyorlar. Devletin kaynaklarını belediyelerimizden kesmeye çalışıyorlar. Her türlü baskıyı tehdidi yapıyorlar. Müfettişler belediyelerimizden çıkmıyor ama belediyelerimiz tıkır tıkır çalışıyor, teker teker de projelerini bitiriyor. Yakında da belediyelerimiz, yerelden genele iktidarımızı kurmamızda en önemli yapı taşları olacaklar. Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yok. AKP ve MHP’den aldığımız belediyelerin çok büyük borç yükü vardı. Ama belediyelerimiz tek tek sorunları çözdüler ve hizmet etmeye devam ediyorlar.” VERGİLERİN NEREYE HARCANDIĞI BELLİ DEĞİL “Çözülemeyecek sorun yok yeter ki siz kaynaklarınızı doğru yerde kullanın aldığınız her kuruşun hesabını verin ve tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyun. Gerisi gelir. Ama bu ülkede, biz daha sayıştay raporlarına dahi ulaşamıyoruz. Nereye ne harcanmış? Onları bile bilemiyoruz. Yani sizin içtiğiniz sudan yediğiniz ekmeğe kadar ödediğiniz vergilerinizin nerelere harcandığını bilemiyoruz. Bu ülkenin kaynakları var. Bu ülke üretiyor. Ama tüm mesele bu kaynakları, bu vergileri vatandaşların lehine mi kullanıyorsunuz? Yoksa bir avuç çetenin lehine mi kullanıyorsunuz? Siz bu kaynakları vatandaşa mı sağlıyorsunuz? Yoksa Londra’da bir avuç tefeciye mi çalışıyorsunuz? Mesele bu. Eğer halkın lehine kullanmış olsaydınız, bugün benim esnafımın derdi olmazdı. Çiftçinin borcu olmazdı.” 128 MİLYAR 1 YILDA BUHAR OLDU “Ama siz bu ülkenin kaynaklarını bir avuç zümreye, bir avuç yandaşa ve bir avuç yüzsüze verirseniz elbette ki bu millette bu zorlukları bu sıkıntıları yaşar. Dostlarımızla birlikte halkın iktidarını göreve getirdiğimizde bu kaynaklar halkın refahı için kullanılacak. Alt gelir gurubunun gelirini yükseltmeden, insanların refahını arttırmadan, bu işyeri çözemeyiz. 128 milyar 1 yılda buhar oldu. Soruyoruz, her yerde dile getiriyoruz. Ne oldu bu 128 milyar diyoruz. Tık yok, ses yok. Başlıyor bize hakaret etmeye, kötülemeye. Merkez Bankası müdürü ne oldu diye merak etmiş, merak ettiği içinde bir gece vakti görevden aldılar.” ÇÖZÜM VE UMUT HALKIN İKTİDARINDA “Türkiye’nin geldiği nokta bu. Ama çözüm ve umut var. Umudu yeşerteceğiz ve çözümü de hep birlikte oluşturacağız. Hep birlikte bu kötü yapıyı, ülkeyi yönetemeyen bu yapıyı görevden alacağız. Yerlerine de halkın iktidarını kuracağız. Buna mecburuz. Çünkü bu ülkeyi kuranlara bizim borcumuz var. Geleceğe borcumuz var ve bu borcu hep birlikte ödeyeceğiz. İnanıyorum ki gelecek güzel günlerde de hep birlikte buluşacağız.” diye konuştu.