Eğitim

Depreme dayanıksız lojman yüzyılın felaketine dayandı!

Hatay’ın İskenderun ilçesinde yaklaşık on sekiz ay önce ‘depreme dayanıksız’ raporu verilerek boşaltılan öğretmen lojmanı, yüzyılın felaketine neden olan depremlerde yıkılmadan ayakta kalması görenleri şaşırttı.

Merkez Üssü Kahramanmaraş olan 7.7 ve 7.6 olmak üzere Hatay’da da 6.4 ve 5.8 büyüklüğünde depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde 309 bina yıkıldı.  Yüzyılın felaketinin yarattığı yıkım, oluşturduğu hasarın boyutu her geçen gün ortaya çıkarken, depremin sonuçları arasında öyle bir bina var ki, akıllara durgunluk veriyor.

İskenderun Barbaros Mahallesinde Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi içerisinde eğitimcilerin kullandığı, yaklaşık on sekiz ay önce ‘depreme dayanıksız’ raporlu boşaltılan lojman, yüzyılın felaketini yıkılmadan ayakta atlatması görenleri şaşırttı. Bir çatlak, cam kırığı dahi bulunmayan lojman, Sosyal medyada eski kullanıcıları tarafından tartışma konusu oldu.

Lojmanın eski kullanıcıları yaptıkları paylaşımlarında geçmişte bilimsel testlerle sağlam raporu verilmesene karşın, yaklaşık on sekiz ay önce ‘depreme dayanıksız’ raporu nedeniyle, polis zoru ile çıkartıldıkları hatırlatılarak “en ufak depremde yıkılır’ raporu verilen lojmanımızı deprem sonrası gururlu halini görüyorsunuz. İçeride, dışarıda çatlak yok!” denildi.  Bu kadar büyük depreme dayanan ‘depreme dayanıksız’ raporlu lojmanın (evsiz kalan okul öğretmenleri) için barınma sorununu çözüm önerisi yapıldı. 

6 Şubat tarihinden itibaren çok sayıda büyük depremde dimdik ayakta kalan, daha önce ‘Depreme dayanıksız’ raporu yüzünden boşaltılan (Endüstri Meslek Lisesi) öğretmenler Lojmanı İskenderun'daki en sağlam binalardan biri olarak gösteriliyor.

Muammer Debreli:

Lütfen haberi düzeltin. On yıl önce değil, yaklaşık 18 Ay önce oldu bu zorla boşaltma uygulaması... On yıl önce verilen rapor da çürük raporu değil, sağlam raporuydu. Haber bu haliyle çok farklı anlam içeriyor.

Binanın sağlam raporu vardı. İki teknisyenin salt gözleme dayalı raporu ile bizi çıkardılar. Biz de Bölge İdare Mahkemesine başvurduk.

İki ayrı Bölge İdare Mahkemesi de yürütmeyi durdurma kararı verdi ama artık çok geçti... Ve ikinci dönem henüz başlamıştı, Eğitim dönemi içindeydi… O kadar öğretmeni, ailesini, çocuğunu sefil, perişan ettiler... Çok acı çektik. Konu mahkemeye taşınana kadar en alttan en üstte tüm makamlara ulaşmak istedik. "Bu yanlış bir uygulama, böyle rapor olmaz, sağlam raporu var bu binanın, eğer bir risk varsa acil boşaltırız ama bu teknisyen raporu ile olmaz, insanlar böyle bu dönemde -pandemi sonrası - böyle sık boğaz edilmez " dediysek de kimseye dinletemedik. Bizle hiç kimse muhatap olmadı, ciddiye almadı. Aksine bizle dalga geçtiklerini ve hatta tehdit ettiklerini duyduk pek sayın amirlerimizin.

Bu acelecilikle ve yetkili olmayan iki teknisyene verdirdikleri bu düzmece rapora dayanarak bizi oradan, yangından mal kaçırır gibi alelacele bizi çıkarmaları hepimizde kuşku uyandırdı...

Kimbilir ne hesaplar döndü...

Şimdi bu bina işte dimdik ayakta... Ama oradan çıkan öğretmenler ve aileleri perişan durumda .. 

Dönemin Kaymakamı, en sonunda bizle görüşmeyi kabul edince ",Adalet yürütmeyi durdurma kararı versin, Hukuk karşısında boynumuz kıldan ince" demişti ama kararı beklemeden de üstelik iki otobüs dolusu polisle bizleri korkutarak, lojmandan çıkartmıştı..

Vebali dönemin ilçe-İl Milli Eğitim Müdürlerinden Kaymakamına kadar her sorumlunun boynundadır.