Konuyla ilgili açıklama yapan Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, 6 Şubat depremlerinden bu yana İskenderun'da su taşkınları yaşandığını hatırlatarak "Bizim için 6 Şubat'tan beri ayrı işleyen bir takvim var. Hatay'da yaşananları bir milat gibi, bu tarihten öncesi ve sonrası olarak ayırır olduk. O günden bu yana çok şey değişti ancak değişmeyen şeyler de var. İskenderun'daki su taşkınları bunlardan biri” dedi.
Su taşkınlarıyla ilgili hem mecliste hem sahada pek çok kez açıklamalar yaptıklarını ifade eden CHP’li Nermin Yıldırım Kara “Gidip sorunu yerinde dile getirdik. Özellikle yağmur sonrasında, kıyıdan oldukça içeriye uzanan ve uzun süre tahliye edilemeyen su taşkınları yaşadık. Ancak bugün, yağmur yağmamasına rağmen sahil şeridinde, zeminden su çıkıyor. Bu da sorunun yağmur ya da deniz seviyesinin yükselmesiyle ilintili olmadığını; yüzeyde meydana gelen bir kırılma ya da çökme üzerinde durmamız gerektiğini ortaya koyuyor. İskenderun’da iklimden bağımsız olarak jeolojik bir sorunla karşı karşıyayız; bunun da tam olarak ne olduğuna dair açıklama yapılmış değil. Yapılan 'tahkimatlar da işe yaramadı!' çünkü sorun çok daha derinlerde. Yağmur suyu yokken İskenderun sahili tümüyle çöktükten sonra mı harekete geçeceksiniz?” diye konuştu.
KARA: SORU ÖNERGEMİZE BİLE CEVAP VERİLMEDİ
Konuyu soru önergesiyle TBMM’ye taşıdığını ve bunun da basında yer bulduğunu vurgulayan Kara "Biz yurttaşlarımızın talepleri ve kendi edindiğimiz bilgiler doğrultusunda, 18 Ocak tarihinde, Meclise bir önerge sunduk. Bu önergenin muhatabı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu idi. İskenderun'da yaşadığımız sorunları dile getirmiş, uydu görüntülerine yansıyan deniz tabanı oluşumlarına dikkat çekmiştik. Bakan Uraloğlu’na altı soru yönelttik: Özellikle Seyir Hidrografi ve Oşinografi Dairesinin deniz tabanındaki oluşumlar konusunda profesyonel bir çalışma yürütüp yürütülmediğini sorduk. Sorunun tespitinde Harita Genel Müdürlüğü, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü gibi kurumlardan destek alınıp alınmadığına ilişkin sorular da yönelttik. GPS ağları, inklonometre kuyusu ölçümlerini kullanmak suretiyle yer değiştirme seviyelerine dair bir çalışma yürütülmediğini de öğrenmek istedik. Bu önergemize, geçen dört ay içinde, hiçbir yanıt alamadık. Sarih sorularımıza bile yanıt alamazken, İskenderun sahilinde ve körfezindeki problemlerimiz nasıl çözüm üreteceksiniz? Bu ve benzeri soruları sormaya devam edeceğiz ki yurttaşlarımız bu çileden kurtulsun ve gelecek tehditlerin önü şimdiden alınsın" şeklinde konuştu.