Sağlık

Biyolojik Ve Fizyolojik Bedene Etkileri

Herbalist Recep Ekinci, Prana Yoga tarafından düzenlenen etkinlikte “Meditasyon ve Yoganın Fizyolojik ve Biyolojik (Alfa) Sonuçları” konulu konferansta bilgiler verdi.

Konferansa ev sahipliği yapan Prana Yoga’nın işletme sahibi ve yoga eğitmeni Nalan Kapıkıran ile eğitim gören yogi ve yoginiler katıldı.

Recep Ekinci, bedenimizin enerjisini oluşturan Mitokondirilerin 98’ini anneden, ana rahmindeyken alırız diyerek, “Pra-Na Nedir?

Himalayalar’da hayat bulan Tibet’liler, yaradılış ve yaşama kesintisiz akmayı, yaşam tarzına dönüştürdüler. Buna da PRA-NA dediler. Pra-Na’nın oluşumu titreşimle başlar ve titreşimle devam eder. Her hücrenin atom çekirdekleri ve proton nötronları titreşerek yaşamını sürdürür.”dedi

Ekinci Konuşmasında Şu bilgileri verdi;

TİTREŞEN HER ŞEY ENERJİ ÜRETİR.

Mitokondiriler titreşerek enerji üretirler. Enerji ısıya dönüşür, (Negatif veya pozitif) ısı dalga oluşturur, (Alfa veya beta) dalgalar ışığı açığa çıkarır.

Mor ötesi görünmez ışık veya mor altı görülebilir ışık.

Bizler mitokondiriyi anneden alırız, babadan almayız.

MASARU EMOTO’NUN SU DENEYİMİ

Dünyanın yarısı sularla kaplıdır, insan vücudunun dörtte üçü sudan oluşur.

Bir kavanozdaki suya kötü sözler söyler, İkinci kavanozdaki suya güzel sözler söyler, Üçüncü kavanozdaki suyla hiç ilgilenmez. Birinci kavanozdaki su bozuluma uğramış, ikinci kavanozdaki su hiç bozulmamış, üçüncü kavanozdaki su yosun bağlamış.

Kötü sözler, kin ve nefret insanı bozuluma uğratır.

Dünya’da enerji dalgasını kontrol eden, Dünya’ya da hâkim olur. İnsan vücudundaki elektro manyetik sistemi kontrol eden, insan sağlığını kontrol eder. 

ORGANLARA; İlaçlar kan yolu ile iletilir. Enerji ise sinirler vasıtası ile iletilir.

Enerji yolu ile tedavi için en önemli yöntem öncelikle kraniyal sinir (12. Sinir) ağının geçiş güzergâhları ve etkilediği organları çok iyi analiz etmek (öğrenmek) gerekir.

Bedendeki organların rahatsızlıklarını beyin sapı ve beynin en üst kısmında bulunan merkezi sinir sistemi sereburum bölgesine bildiren (ileten) en önemli sinir ağları;

1.     TRİGEMİNAL 5. SİNİR

2.     VAGUS NERVE 10.SİNİR

Bu sinir ağlarını doğru analiz etmek gerekir. Bu iki sinirin en önemli görevi organlardaki oluşumları beyine iletmek olduğu kadar, beynin organlara emirlerini iletmektir.

TRİGEMİNAL

Motor ve duygusal işlevi, olan bir sinirdir. En kalın sinirdir.

Trigmenial’in üç dalı vardır.

Yüz, saçlı derinin ön bölümü, gözler, ağız, burun ve sinüslerin mukozası, dilin 2/3’lük ön bölümünden çıkarlar ve beyin sapındaki DUYUSAL ÇEKİRDEKE (sonlanır) bilgileri taşır. 

 

VAGUS NERVE SİNİR AĞI

Vagus nerve; kafatasından (beyinden) çıkıp boyundan aşağı 20 cm. (timüs bezine kadar) inip, akciğere, kalbe, mideye parasempatik dallarla bağlanan, timüs bezinden tekrar gırtlağa paralel, tekrar çeneye doğru çıkan sinirlerden oluşur. Burada; soluk borusuna, bronşlara, tiroit, paratiroit, ses tellerine, hançere çizgili kaslara, dil kökü ve ucuna, çeneye, ağız içi yumuşak dokuya, dudaklara, yutak, yemek borusuna hatta diş köklerine dallar vererek bağlanır.

Vagus nerve tüm salgı bezlerini hem birbirlerine hem de beyine bağlayan özellik gösterir. Aynı zamanda tüm kaslar, vagus nerve sinirleri vasıtası ile işlev görürler. Bu nedenle vagus nerve hastalarında ilk belirti konuşma (kekeme) bozukluğu ve kaslarda zafiyetler oluşmaktadır.

VAGUS NERVE FONKSİYONLARI

Vagus nerve vücudumuzdaki hayati organlara dallar vererek, amigdal, dil, ses telleri, tiroit, timüs, akciğer, kalp, karaciğer, dalak, pankreas, mide, oniki parmak bağırsağı, mezenter, böbrekler, üreme organlarını birbirine bağlar. Beyinde omurilik soğanı, beyincik ve hipotalamus bölgesine bağlar.

TİMÜS BEZİ AKTİVASYONU

Timüs, birincil lenf organlardan biridir. Göğüs kemiğinin (akciğer kalbin üstünde) arasında yassı ve iki loplu yapıda bir organdır.

Bebek ana rahmindeyken vücuda oranla daha büyük oluşan, doğumdan sonra büyümeye devam eden bir organdır.

Timüs bezi bebeklikten, gençlik yıllarına kadar çocukları, dışardan gelen ve vücut içinde oluşan mikrop, bakteri ve mantarlara karşı korur.

Timüs bezi 35 gram civarında olup, rengi kırmızımtırak gridir.

Timüs bezi lenfosit sentezleyerek vücudu enfeksiyonlardan korur.

Timüs bezini aşırı heyecan, stres, depresyon, ankisiyete, kin ve nefret gibi durumlar çok sık olduğunda, timüs bezi bloke olarak işlevini yapamaz.

TİMÜSÜ UYARIP (STİMÜLE) AKTİVİTESİNİ YÜKSELTME YÖNTEMLERİ

Kahkaha ile gülmek, gülümsemek.

Timüs bezi üzerine gelecek şekilde sık sık tempolu vurmak.

Dil ucunun, ağız iç üst damağına bir müddet sürtmek.

1993 yılında California üniversitesinden Dr. Paul EKMAW tarafından yapılan bir araştırmada, gülümsemenin timüsün aktivitesini yükselttiğini ve timüsün bağlı olduğu organlarda ciddi iyileşmeler görüldüğünü tespit etmiştir.

Özellikle oksitosin, endorfin, sertonin, dopamin gibi mutluluk hormonlarında artış tespit edilmiştir.

Timüs bezi sağlığını en iyi koruyan mineral ÇİNKO’dur. Kuvars ve ametist taşları aktive eder.

BİLİNMEYEN AĞRILARI MEZENTER (ZARI) ORGANINDA ARA!

Bağırsakların karnın arka tarafına tutunmasını sağlayan, bağırsakların karnın içinde bir arada durmasını ve birbirine dolaşmasını engelleyen yelpaze şeklinde kalın zardan oluşan bir organdır.

Mezenter organının (zarının) içinde kan damarları, sinirler ve lenf bezleri bulunur.

Kin, nefret, öfke, kırgınlık ve üzüntü kalp ritmini arttırarak, vücuda daha fazla kan pompalanmasına (ritmin bozulmasına) neden olur.

Hastalıkların temelinde, kötü beslenme, düzensiz uyku, aşırı alkol ve tütün mamulleri gelmekte ise de, aşırı olumsuz duygular ve davranışlar tüm organlarımıza zarar vererek hastalıklara davetiye çıkarırlar. Olumsuz duygu ve davranışlar stres hormonlarının salgılanmasına (adrenalin, noradrenalin, kortizon vb.) neden olabilir.

Asetikolin vücutta bulunan en önemli kimyasal hormondur. Çünkü beyin ile organların, organlarla beynin ve organlarında kendi aralarında iletişimini sağlayan bir hormondur.

Bu iletişimi, vagus nerve sinir ağı vasıtası ile sağlar.

Asetikolin diğer ismi vagus nerve hormonudur.

Beyinin üst bölgesinde bulunan SERABRUM’da, vücuttaki organların istemli olarak kontrol edildiğinde, her organın yönetildiği bölgeler olduğu laboratuvar çalışmaları ile ispatlanmıştır.

ALFA DALGASI

Beyin ve kalp, sinüs düğümü, alfa dalgası yayar. Meditasyon, yoga gibi rahatlama terapilerinde beyin yoğun olarak (rahatlama) alfa dalgası yayar. Derin nefes almak, güzel bir manzara izleme anında da, beyin yoğun olarak alfa dalgası yayar. Alfa dalgaları etkileşimi, iletişimi ve yaratıcılık seviyesini yükseltir.

Meditasyon ve yoga anında beynin arka kısmında (beyincik ve omurilik soğanı bölgesinde) daha yoğun alfa dalgası üretildiği keşfedilmiştir.

Alfa dalgasını çok önemli kılan gerekçe; stres, depresyon, anksiyete, öfke kontrolü, kin ve nefret duygularında azalma, yaratıcılık bilincinin açığa çıkması ve en önemlisi çağın vebası olan obsesif kompulsif bozukluğu (takıntılar) nu tedavi ettiği, oluşumun önlenmesidir.

MİYELİNİ GEÇEN OLUŞUMLAR

Beyin ve vagus nerve sinir ağının çevresini miyelin (lesitin) denilen zar kaplar. Bu zarı ancak alfa dalgası kozmik enerji geçebilir negatif enerji ve beta dalgaları geçemez. Beyin kendini lesitinle korumaya alır.

Çin tıbbının kullanıldığı akapunktur yöntemide miyelini geçebilen bir yöntemdir.

Aferent:

Eklem, tendom ve organlardan bilgileri alarak beyne taşıyan, duyu organlarında oluşan haberleri merkezi sinir sistemine (beyne) taşırlar. (ışık, ses, sıcaklık, darbe, okşama)

Eferent:

Beynin değerlendirmesiyle oluşan bilgileri (değerlendirip) organlara taşıyan.

Merkezi sinir sisteminden (beyinden) aldığı emirleri organlara taşırlar. (Kaslara, eklemlere, hormon bezlerine)

MEDİTASYON VE YOGA HARETKETLERİNİN FİZYOLOJİK VE BİYOLOJİK SONUÇLARI

Sağ el içinde çok yoğun mitokondri (enerji hücreleri) bulunur. Timüs bezi (kapsülü) içinde de çok yoğun mitokondri hücreleri bulunur.

Sağ eli iki göğüs arasına koyduğunuzda; sağ eldeki enerji timüs bezi içindeki enerji (mitokondri) hücrelerini aktive ederek (titreştirerek) yoğun enerji salınımına neden olacaktır.

Timüs kapsülünün titreşerek ürettiği yoğun enerji, önce timüs kapsülünün işlevini arttırarak, reseptör stoğundaki adrenalin hormonunu kalp üzerindeki SİNÜS düğümüne aktarımını sağlayacaktır.

Sinüs düğümü kalbin sağ kulakçığında yer alan vuru enerjisi üreticisi (ana toplardamar üzerinde) bir organdır.

Sağ elle dalağa dokunuruz ve:

Dalak, biyolojik bedenin acil ihtiyaç duyduğu kanı damarlarına aktaran temiz kan stok merkezidir.

Sağ eldeki yoğun kozmik enerjiyi dalağa aktararak (dokunarak) stoktaki temiz ve mineral yüklü kanı, kan damarlarına hızlıca aktarmasını sağlar.

Sağ elle üreme organ bölgesine dokunuruz ve;

Sağ eldeki yoğun kozmik enerjiyi üreme organ bölgesine aktararak, üreme organlarının, oksitosin, testestoron ve östrojen sentezlemesini hızlandırırız.

Sağ elle mezenter gölgesine dokunarak,

Sağ eldeki yoğun kozmik enerjiyi mezenter bölgesine aktararak mezenter organındaki enerji tıkanıklıkları ve toksin birikimini temizlemek için daha fazla çaba harcamasını (titreşmesini) sağlayarak, Asetakolin, seratonin, endorfin ve antikor oluşumunu sağlarız.

Sağ elle kalp sinüs düğümüne dokunmak;

Sağ eldeki yoğun kozmik enerjiyi kalp sinüs düğümü bölgesine aktararak, sinüs düğümünün SİKLON ENERJİ ve Alfa dalgaları yaymasını sağlarız.

Sağ elle vagus nerve geçiş noktasına dokunmak;

Sağ eldeki yoğun kozmik enerjiyi vagus nerve sinir ağına aktararak, vagus nervenin bilgi aktarımını hem eferent, hem aferent olarak işlevini düzenleriz.

Sağ elle Trigaminal sinir (şakak) çıkışlarına dokunmak;

Sağ ve sol eldeki kozmik enerjiyi Trigaminal çıkış kozakçığına aktararak trigaminal sinirlerin aktivasyonunu (titreştirerek) arttırırız.

Sağ elle Amigdal bölgesine (iki kaşın arası üçüncü göz bölgesi) dokunmak;

Sağ eldeki yoğun kozmik enerjiyi Amigdal organına aktararak Amigdalın gözden, dilden, kulaktan, burundan aldığı bilgileri kayıt arşivindeki bilgilerle eşleştirerek, doğru analiz yaparak, hipotalamus’a aktarması ve bilgileri doğru analiz etmesini sağlarız.

Amigdal, lesitin denilen zar ile kaplıdır.

Sağ elle beyincik (hayat ağacı) omurilik soğanı ve EPİFİZ bezi bölgesine dokunmak;

Sağ eldeki yoğun kozmik enerjiyi beyincik ve omurilik soğanına ve epifiz bezine aktararak, bu üç organın vücuttaki tüm kasların ve organların ahenk içinde hareket uyumunu ve epifizin melatonin ve dimetiltriptamin sentezlenmesini sağlarız.

Epifiz, lesitin denilen zar ile kaplıdır.

Lesitini geçebilenler, alfa dalgası ve kozmik enerjidir. (siklon enerji),

Sağ elle kafatası tepesindeki SEREBRUM merkezi sinir sistemini yöneten merkezi yarıktaki homunculusa (talamus, hipotalamus, hipofiz,epifiz organlarına) dokunmak;

Sağ eldeki yoğun kozmik enerjiyi kafatasının tepesine aktararak, burada bulunan serebruma, homunculus organların (talamus, hipotalamus, hipofiz ve epifiz organlarının) yüksek uyum içerisinde işlevlerini yapmalarını sağlarız. Diyerek konferansını tamamladı.