Cilt, yetersiz ve aşırı beslenmeden, diyet dengesizliğinden veya yetersiz emilimden etkilenir. Ayrıca vücutta hormon ve enzim salgılayan birçok organın hormonal ve işlevsel bozukluklardan da etkilenir. Cilt belirtileri yaşa ve diyabetik eğilimlere göre farklılık gösterebilir.
Kaşıntı, özellikle safra sirozunda, sarılıklı veya sarılıksız karaciğer hastalıklarında ortaya çıkabilir. Üremiye bağlı kronik böbrek hastalığı, genel kaşıntıya ve ciltte açık kahverengi, yaygın pigmentasyona neden olabilir.
Bir bebek doğar doğmaz kendini cilt üzerinden temizlemek ister. Özellikle bebek cildi baş bölgesinden döküntüler ile temizliğe başlar. Bu güne kadar ciltteki bulguların dışarıdan veya içerden baskılanmanın olumsuz etkileri birçok hekim tarafından yazılmıştır. Hahnemann, "Kronik Hastalıklar" adlı kitabında, tüm yüzyıllar boyunca baskılanmış döküntülerin zararlı etkilerini, şiddetli bedensel ve zihinsel acılar ile ilgili deneyimlerini aktarmıştır.
Çocuktaki egzamalı bir döküntünün ilaçla ortadan kaldırılması, en tehlikeli türden akciğer tıkanıklıklarına ve atopik yürüyüşe neden olabilir. Orta yaşta ciltteki egzamalı lezyonlar ile iç organlar; akciğer, böbrek, bağırsak, kalp, beyin vb. arasında zehir geçişlerin en sık görüldüğünü gözlemlemiştir. Yetişkinlerde, özellikle yaşlılarda, yaygın egzamanın kaybolması astım, romatizma ve kronik hastalıkların belirtilerle birlikte görülebilir.
Sir Morris, ergenlikte ortaya çıkan egzamanın, özellikle astım ve osteoartrit başlangıcı olmak üzere nevrotik durumlarla dönüşümlü olarak ortaya çıktığını gözlemlemiştir. Kaposi'nin de belirttiği gibi, cilt tahrişinin bağırsakta refleks tahrişe yol açtığını ve yiyeceklerin düzgün sindirimini engelleyebileceğini belirtmiştir. Bağırsaklardaki düzensizlikler ciltte reaksiyon neden olur.
Beyin, böbreğin yükü artınca ya da zayıf çalışınca artık maddeleri cilde gönderir. Hayvansal proteinin yıkım ürünü ürik asit atılımı zor bir artık maddedir. Cilt altı yüzeysel damarlarda birikerek tıkanıklığa sebep verir. Ekzema ve sedef hastalığının altında yatan sebep ile Gut hastalığının aynıdır. Ürik asit birinde eklemlere, diğerinde cilde atmaktadır.
Teknolojiye rağmen cildin hala bir fonksiyon testi yoktur. Bu zamana kadar cilt organ olarak değerlendirilmemiş olabilir mi?
Eski hekimler, Reflux testi ile cildi kolay bir şekilde değerlendirmektedir. Cildinize işaret parmağı ile hafif bastırıp çekin ve soluk olan alan kaç saniye de eski rengini aldığına bakın. Normal çalışan bir cilt 3.5-4 saniyede rengini alır. Rengin geri dönmesi 4.5 saniye ve üzeri olursa, cilt fonksiyonları iyi değil diyebiliriz. Ayrıca gözün iris tabakasından da cildin çalışıp çalışmadığını anlayabiliriz.
Atopik dermatitte topikal ve sistematik olarak kortikosteroid uygulaması yapılır. Peki, neden katarakt gibi ciddi komplikasyonlara yol açar? Bütünlüğü bozulmamış deriden zayıf emilen maddeler, hastalıklı cilde serbestçe nüfuz edebilir. Bu nedenle, Cilt hastalıklarında topikal uygulama için kullanılan herhangi bir madde ciddi sistemik etkilere neden olur.
Cildiniz ne demek istiyor dinleyin! Bence…