İskenderun Özel İkem Kolleji ve İskenderun İstiklal Makzume Anadolu Lisesi öğrencilerine patent, marka ve coğrafi işaret, endüstriyel tasarım konularında seminer verildi. Türk Patent Enstitüsü Uzmanları Özhan Ünal ve Aysun Altunkaynak tarafından verilen bilgiler, katılımcı öğrenci ve öğretmenlerin büyük ilgisini çekti. Gelecek kuşaklara iş hayatına atılmadan dünyada ve Türkiye’de yaşanan gelişmelerin mutlaka okul dönemlerinde anlatılması gerektiğini söyleyen uzmanlar Ünal ve Altunkaynak, Milli Eğitim Bakanlığı müfredatınada konulması gerektiğine dikkat çektiler.ÖNERİLERTürk Patent Enstitüsü Uzmanları Özhan Ünal ve Aysun Altunkaynak , seminer sırasında yaptıkları konuşmalarda marka ve patent haklarının önemine dikkat çekerek, şunları söylediler:“Üretmeyi planladığınız her ürünün üzerinde herhangi bir hak olup olmadığını önceden öğrenmelisiniz. Üretim ve pazarlama planları buna göre yapılmalıdır. Kendi ürettiğiniz veya geliştirdiğiniz herhangi bir yeni ürün için sınai mülkiyet hakkını önce Türkiye’de elde ediniz. Sonra da ihracat planladığınız ülkede hak elde ediniz. Her üretilen ya da pazarlanan ürünün üzerinde patent ya da tasarım hakkı olmayabilir. Ancak mutlaka bir markası vardır. Markanız tescilli değilse önce Türkiye’de Türk Patent Enstitüsü’nde markanızı tescil ettiriniz. Hemen sonra da ihracat yaptığınız ya da planladığınız ülkelerde tescil ettiriniz. Türk Patent Enstitüsü’ne usulüne uygun marka, patent ya da tasarım başvurusu yaptıktan sonra Türkiye’nin de taraf olduğu Paris Sözleşmesi’nin getirdiği rüçhan hakkından yararlanarak ihracat veya üretim yapmayı planladığımız ülkelerde de başvuru yapınız. Her sınai mülkiyet hakkının sadece korunduğu ülkede geçerli olduğu ve başka ülkelerde bir koruma isteniyorsa, oraya ayrıca başvuru yapılması gerektiğini unutmayınız. Bu tür başvuru için yararlanılabilecek “rüçhan hakkı”, başvuru sahibinin kendi ülkesinde veya sözleşmeye taraf 168 ülkenin herhangi birinde yaptığı başvurudan itibaren patent için 12 ay içerisinde, marka veya tasarım için de 6 ay içinde sözleşmeye taraf bir başka ülkeye başvuru yapabilmesi ve başka ülkeye yaptığı başvurunun incelenmesinin kendi ülkesine yaptığı başvuru tarihi itibariyle yapılması anlamındadır. Tescilsiz marka kullanımı yasak olmasına rağmen başka ülkelere yapılacak ihracatta, ihracat yapılan ülkede aynı mallar için tescilli benzer bir marka varsa gümrüklerde mallara el konulması riski vardır. Aynı durum iç piyasada da geçerlidir. Mallar toplatılabilir. Piyasaya çıkacak ürünlerin özellikle piyasada yeni olan ürünlerle benzerlik durumları söz konusu ise ya da tescilsiz bir marka ile üretim yapılacaksa bu durumda aynı ürün ya da benzer marka ile ilgili bir araştırma yapılması gerekir. Yani ürün üzerinde bir tasarım ya da marka hakkı olup olmadığı, pazarlanacak ülke Patent Ofisleri/Enstitülerinden ya da marka, patent ve tasarım vekillerinden öğrenilmelidir. Zira taklit üretimi veya pazarlama durumunda Türkiye’de para ve hapis cezası söz konusudur. “