Sağlık

Hormonlar, Alfa Dalgası Ve Kozmik Enerjisinin Biyolojik Ve Fiziyolojik Bedene Etkileri

Herbalist Recep Ekinci YogaTune Stüdyo tarafından ilki düzenlenen yoga festivalinde, “Meditasyon ve Yoganın Fizyolojik ve Biyolojik (Alfa) Sonuçları” başlıklı konferansta farklı bilgiler verdi.

Konferansa başta ev sahipliği yapan YogaTune işletme sahibi ve yoga eğitmeni Tuğba Sarı olmak üzere Türkiye’nin çeşitli şehirlerden ve Kıbrıs’tan gelen 100’e yakın yogi ve yoginiler katıldı.

28 Nisan-01 Mayıs arasında yapılan festivalde, çeşitli şehirlerden gelen yoga eğitmenleri eşliğinde sabahın ilk ışıklarıyla etkinliklerine başlayan yoga severler gün boyunca program dâhilindeki etkinliklerine devam ettiler.

Günün sonunda yogaseverlerle buluşan Ekinci, bedenimizin enerjisini oluşturan Mitokondirilerin 98’ini anneden, ana rahmindeyken alırız diyerek başladığı konuşmasına şöyle devam etti:

“ Mitokondiriler titreşerek enerji üretirler. Enerji ısıya dönüşür, (Negatif veya pozitif) ısı dalga oluşturur, (Alfa veya beta) dalgalar ışığı açığa çıkarır. Mor ötesi görünmez ışık veya mor altı görülebilir ışık. Bizler mitokondiriyi anneden alırız, babadan almayız.

Dünyanın yarısı sularla kaplıdır, insan vücudunun dörtte üçü sudan oluşur.

Bir kavanozdaki suya kötü sözler söyler, İkinci kavanozdaki suya güzel sözler söyler, Üçüncü kavanozdaki suyla hiç ilgilenmez. Birinci kavanozdaki su bozuluma uğramış, ikinci kavanozdaki su hiç bozulmamış, üçüncü kavanozdaki su yosun bağlamış.

Kötü sözler, kin ve nefret insanı bozuluma uğratır.

Dünya’da enerji dalgasını kontrol eden, Dünya’ya da hâkim olur. İnsan vücudundaki elektro manyetik sistemi kontrol eden, insan sağlığını kontrol eder.  

Organlara; İlaçlar kan yolu ile iletilir. Enerji ise sinirler vasıtası ile iletilir.

Enerji yolu ile tedavi için en önemli yöntem öncelikle kraniyal sinir (12. Sinir) ağının geçiş güzergâhları ve etkilediği organları çok iyi analiz etmek (öğrenmek) gerekir.

Bedendeki organların rahatsızlıklarını beyin sapı ve beynin en üst kısmında bulunan merkezi sinir sistemi sereburum bölgesine bildiren (ileten) en önemli sinir ağları; 1.Trigeminal 5. Sinir 2.Vagus Nerve 10.Sinir

Bu sinir ağlarını doğru analiz etmek gerekir. Bu iki sinirin en önemli görevi organlardaki oluşumları beyine iletmek olduğu kadar, beynin organlara emirlerini iletmektir.

Trigeminal;Motor ve duygusal işlevi, olan bir sinirdir. En kalın sinirdir. Trigmenial’in üç dalı vardır.

Yüz, saçlı derinin ön bölümü, gözler, ağız, burun ve sinüslerin mukozası, dilin 2/3’lük ön bölümünden çıkarlar ve beyin sapındaki Duyusal Çekirdeke (sonlanır) bilgileri taşır. 

Trigeminal Sinir Ağı

Yüz ve kafa derisini bir ağ gibi saran bir sinir ağıdır. Vücutta ve yüzümüzde oluşan ağrıları beyine aktaran bir sinir ağıdır.

Vagus Nerve Sinir Ağı; Vagus nerve; kafatasından (beyinden) çıkıp boyundan aşağı 20 cm. (timüs bezine kadar) inip, akciğere, kalbe, mideye parasempatik dallarla bağlanan, timüs bezinden tekrar gırtlağa paralel, tekrar çeneye doğru çıkan sinirlerden oluşur. Burada; soluk borusuna, bronşlara, tiroit, paratiroit, ses tellerine, hançere çizgili kaslara, dil kökü ve ucuna, çeneye, ağız içi yumuşak dokuya, dudaklara, yutak, yemek borusuna hatta diş köklerine dallar vererek bağlanır.

Vagus nerve tüm salgı bezlerini hem birbirlerine hem de beyine bağlayan özellik gösterir. Aynı zamanda tüm kaslar, vagus nerve sinirleri vasıtası ile işlev görürler. Bu nedenle vagus nerve hastalarında ilk belirti konuşma (kekeme) bozukluğu ve kaslarda zafiyetler oluşmaktadır.

Vagus nerve vücuttaki; Kemoreseptör (hormonal, kimyasal enerji değişiklikleri) ve Baroreseptörlerin (basınç bildirici) algılamaları bildiren organlara bağlanarak, buradaki oluşumları beyinin ilgili bölümlerine (iletir) taşır.

Timüs ve amigdala bezlerinde de Kemoreseptörler bulunur ve buradaki hormonal değişimler, kimyasal enerji dalgalanmaları, vagus nerve vasıstası ile beyinin ilgili bölümlerine (taşınır) iletilir.

Vagus Nerve Fonksiyonları;

Vagus nerve vücudumuzdaki hayati organlara dallar vererek, amigdal, dil, ses telleri, tiroit, timüs, akciğer, kalp, karaciğer, dalak, pankreas, mide, oniki parmak bağırsağı, mezenter, böbrekler, üreme organlarını birbirine bağlar. Beyinde omurilik soğanı, beyincik ve hipotalamus bölgesine bağlar.

VAGUS VE PARASEMPATİK

Vagus siniri, mutsuz olduğumuzda sempatik sinir sistemini harekete geçirir ve vücutta kortizol salınımının yapılmasını sağlar.

Vagus siniri ayrıca parasempatik sinir sisteminin en önemli üyesidir.

Sempatik sistem vücudu tehlikelere karşı uyarır, tetikte tutar. Parasempatik sistem ise vücudu sakinleştirmeden sorumludur. Sakinleştirme sürecinde adrenalin ve noradrenalin ortadan kaldırılır ve parasempatik sinir sistemi aktif hale gelir.

TİMÜS’de, kortex, nurse hücreler ve thymositler bulunur. Olgun T lenfositler, dentritik medullar epitelya hücre ve keratinize yapılı hücreler bulunur.

80’li yıllara kadar timüsün, endokrin (içsalgı bezi) bir organ olduğu (antikor yapımında rol aldığı) düşünülüyordu.

Daha sonraki yıllarda timüsün kemik iliğinde yapılan T-lenfositleri mikroplarla savaşabilecek duruma getiren (eğitim organı) organ olduğu keşfedildi.

İnsanlarda bağışıklık sistemi, hücrelere bağlı bağışıklık ve humoral (sıvılara bağlı) bağışıklık olmak üzere iki tiptir.

Hücrelere bağlı bağışıklık sitotoksik (hücre öldürücü) ve fagositik (hücre yiyici) mekanizmalarla antijen taşıyan yabancı hücrelerin yok edilmesidir.

Humoral (sıvılara bağlı) bağışıklık ise, kan plazmasında antikor adı verilen immunoglabulinlerle yapılan, organizma antijenlere karşı koruma işlemidir.

T-lenfositler hücrelere bağlı bağışıklıkla, B-lenfositler ise sıvılara bağlı (humoral) bağışıklıkla vazifelidir.

T-lenfositler timüste eğitilirler, B-lenfositler ise kemik iliğinde eğitilirler. Burada vücut savunması yapabilmek için LENFOİP dokuda (kasıklardaki lenf, koltuk altı, bademcikler, boyun çevresi düğümleri vb.) toplanır.

Timüs bezini aşırı heyecan, stres, depresyon, ankisiyete, kin ve nefret gibi durumlar çok sık olduğunda, timüs bezi işlevini yapamaz (bloke) olur.

TİMÜSÜ UYARIP (STİMÜLE) AKTİVİTESİNİ YÜKSELTME YÖNTEMLERİ

Kahkaha ile gülmek, gülümsemek.

Timüs bezi üzerine gelecek şekilde sık sık tempolu vurmak.

Dil ucunun, ağız iç üst damağına bir müddet sürtmek.

1993 yılında California üniversitesinden Dr. Paul EKMAW tarafından yapılan bir araştırmada, gülümsemenin timüsün aktivitesini yükselttiğini ve timüsün bağlı olduğu organlarda ciddi iyileşmeler görüldüğünü tespit etmiştir.

Özellikle oksitosin, endorfin, sertonin, dopamin gibi mutluluk hormonlarında artış tespit edilmiştir.

Kanser kuramının formülünü hazırlayan Nobel ödüllü Avusturyalı Mc. Farlane BURUNER; “Timüs bezinin işlevleri tam arttırıldığında, bedeni her türlü kanserden kurtarmak ve korumak için büyük bir yetenek kazanacağını” ortaya koymuştur.

En önemlisinin de kanser riskinin ortadan (başlamadan) kalkacağını iddia etmiş ve ispat etmiştir. 

TİMÜS BEZİ AKTİVASYONU

Endoktrin bir organdır,

Lenf bezi görevi görür,

İmmülojik-timosindir.

RESEPTÖR görevi (hormon stoklayıcı, aktifleyici) yapar.

RESEPTÖR

Hormonlar sentezlendikten sonra proteinlere bağlanarak kan yoluyla hücrelere taşınırlar. Hormonlar hücre zarına geldiğinde önce reseptörlere girerler burada aktive (kullanıma hazır) hale gelirler ve hücre içine girerek kullanılırlar.

Timüs Bezi, Hipotalamus Ve Talamus adına başın altındaki organları (akciğer, kalp, sinüs düğümü, lenf bezleri, troid, paratiroit vb.) aktive eder, kendi aralarında iletişimi koordine eder. Bu nedenle vagus nerve beyinden iki dalla boyundan geçerek timüs organına kadar iner ve oradan sempatik ve parasempatik dallarla tekrar boyundan gırtlak, damak, ses telleri dil kökü, dil ucuna kadar dallarla bağlanır. Akciğer, kalp, sinüs düğümü, tiroite tersine sinir bağları ile bağlanır.

Timüs bezi sağlığını en iyi koruyan mineral Çinko’dur.

Kuvars ve ametist taşları aktive eder.

SEROTONİN HORMONU VE OKSİTOSİN HORMON SEVİYESİNİ ARTIRMAK

Serotonin ve oksitosin hormonlarının 80’i mezenter (bağırsaklarda) de salgılanır. Mezenteri aktif hale getirebilmek için, VAGUS SİNİRİNİ uyarmak gerekir. Vagus nerveyi uyarmak için, timüs bezini aktif hale getirmek gerekir. Timüs bezini uyarmak için, meditasyon veya yoga yapmalı. İçten bir gülümseme, kahkaha atmalı.

Huzur bulabileceğiniz yerlere, doğaya gitmeli. 500 metre yüksekliğe ve ormanlık yerlere çıkılmalıdır.

ALFA DALGASI

Beyin ve kalp, sinüs düğümü, alfa dalgası yayar. Meditasyon, yoga gibi rahatlama terapilerinde beyin yoğun olarak (rahatlama) alfa dalgası yayar. Derin nefes almak, güzel bir manzara izleme anında da, beyin yoğun olarak alfa dalgası yayar. Alfa dalgaları etkileşimi, iletişimi ve yaratıcılık seviyesini yükseltir.

Meditasyon ve yoga anında beynin arka kısmında (beyincik ve omurilik soğanı bölgesinde) daha yoğun alfa dalgası üretildiği keşfedilmiştir.

Alfa dalgasını çok önemli kılan gerekçe; stres, depresyon, anksiyete, öfke kontrolü, kin ve nefret duygularında azalma, yaratıcılık bilincinin açığa çıkması ve en önemlisi çağın vebası olan obsesif kompulsif bozukluğu (takıntılar) nu tedavi ettiği, oluşumun önlenmesidir. Dedi

MİYELİNİ GEÇEN OLUŞUMLAR

Beyin ve vagus nerve sinir ağının çevresini miyelin (lesitin) denilen zar kaplar. Bu zarı ancak alfa dalgası kozmik enerji geçebilir negatif enerji ve beta dalgaları geçemez.

Çin tıbbının kullanıldığı akapunktur yöntemide miyelini geçebilen bir yöntemdir.

Aferent:

Eklem, tendom ve organlardan bilgileri alarak beyne taşıyan, duyu organlarında oluşan haberleri merkezi sinir sistemine (beyne) taşırlar. (ışık, ses, sıcaklık, darbe, okşama)

Eferent:

Beynin değerlendirmesiyle oluşan bilgileri (değerlendirip) organlara taşıyan.Merkezi sinir sisteminden (beyinden) aldığı emirleri organlara taşırlar. (kaslara, eklemlere, hormon bezlerine)

MEDİTASYON VE YOGA HARETKETLERİNİN FİZYOLOJİK VE BİYOLOJİK SONUÇLARI

Sağ el içinde çok yoğun mitokondri (enerji hücreleri) bulunur. Timüs bezi (kapsülü) içinde de çok yoğun mitokondri hücreleri bulunur.

Sağ eli iki göğüs arasına koyduğunuzda; sağ eldeki enerji timüs bezi içindeki enerji (mitokondri) hücrelerini aktive ederek (titreştirerek) yoğun enerji salınımına neden olacaktır.

Timüs kapsülünün titreşerek ürettiği yoğun enerji, önce timüs kapsülünün işlevini arttırarak, reseptör stoğundaki adrenalin hormonunu kalp üzerindeki SİNÜS düğümüne aktarımını sağlayacaktır.

Sinüs düğümü kalbin sağ kulakçığında yer alan vuru enerjisi üreticisi (ana toplardamar üzerinde) bir organdır.

DMT (Triptofan, Seratonin ve Melatinin ile izomerdir). Üzerik tohumunda yoğun olarak DMT maddesi bulunur.

Yoga veya meditasyon yapmaya başlarken gözümüzü kapatırız. Çünkü gözler beynin neşrettiği enerjinin 30’unu tek başına harcar.

Tüm bedenin ürettiği enerjinin ise 25’ini kullanır

Sağ elle dalağa dokunuruz ve:

Dalak, biyolojik bedenin acil ihtiyaç duyduğu kanı damarlarına aktaran temiz kan stok merkezidir.

Sağ eldeki yoğun kozmik enerjiyi dalağa aktararak (dokunarak) stoktaki temiz ve mineral yüklü kanı, kan damarlarına hızlıca aktarmasını sağlar.

Sağ elle üreme organ bölgesine dokunuruz ve;

Sağ eldeki yoğun kozmik enerjiyi üreme organ bölgesine aktararak, üreme organlarının, oksitosin, testestoron ve östrojen sentezlemesini hızlandırırız.

Sağ elle mezenter gölgesine dokunarak,

Sağ eldeki yoğun kozmik enerjiyi mezenter bölgesine aktararak mezenter organındaki enerji tıkanıklıkları ve toksin birikimini temizlemek için daha fazla çaba harcamasını (titreşmesini) sağlayarak, Asetakolin, seratonin, endorfin ve antikor oluşumunu sağlarız.

Sağ elle kalp sinüs düğümüne dokunmak;

Sağ eldeki yoğun kozmik enerjiyi kalp sinüs düğümü bölgesine aktararak, sinüs düğümünün Siklon Enerji ve Alfa dalgaları yaymasını sağlarız.

Sağ elle vagus nerve geçiş noktasına dokunmak;

Sağ eldeki yoğun kozmik enerjiyi vagus nerve sinir ağına aktararak, vagus nervenin bilgi aktarımını hem eferent, hem aferent olarak işlevini düzenleriz.

Sağ elle Trigaminal sinir (şakak) çıkışlarına dokunmak;

Sağ ve sol eldeki kozmik enerjiyi Trigaminal çıkış kozakçığına aktararak trigaminal sinirlerin aktivasyonunu (titreştirerek) arttırırız.

Sağ elle Amigdal bölgesine (iki kaşın arası üçüncü göz bölgesi) dokunmak;

Sağ eldeki yoğun kozmik enerjiyi Amigdal organına aktararak Amigdalın gözden, dilden, kulaktan, burundan aldığı bilgileri kayıt arşivindeki bilgilerle eşleştirerek, doğru analiz yaparak, hipotalamus’a aktarması ve bilgileri doğru analiz etmesini sağlarız.

Amigdal, lesitin denilen zar ile kaplıdır.

Sağ elle beyincik (hayat ağacı) omurilik soğanı ve Epifiz bezi bölgesine dokunmak;

Sağ eldeki yoğun kozmik enerjiyi beyincik ve omurilik soğanına ve epifiz bezine aktararak, bu üç organın vücuttaki tüm kasların ve organların ahenk içinde hareket uyumunu ve epifizin melatonin ve dimetiltriptamin sentezlenmesini sağlarız.

Epifiz, lesitin denilen zar ile kaplıdır.

Lesitini geçebilenler, alfa dalgası ve kozmik enerjidir. (siklon enerji

Sağ elle kafatası tepesindeki Serebrum merkezi sinir sistemini yöneten merkezi yarıktaki homunculusa (talamus, hipotalamus, hipofiz,epifiz organlarına) dokunmak;

Sağ eldeki yoğun kozmik enerjiyi kafatasının tepesine aktararak, burada bulunan serebruma, homunculus organların (talamus, hipotalamus, hipofiz ve epifiz organlarının) yüksek uyum içerisinde işlevlerini yapmalarını sağlarız

Meditasyon veya yoga’da topluca söylenen nameler önce ses tellerini ve çizgili kasları titreştirir. Ses tellerinin titreşimi hançereyi titreştirir, hançere ses volümünü oluşturur ve dilcik titreşir. Titreşen dilcik, dili titreştirerek hançerede oluşan ses volümü dil tarafından duyulur seviyeye ulaşarak kulak (üzengi, kulak zarı, örs ve çekiç) tarafından anlam kazandırılır.

Anlam kazanan ses volümü amigdal lobu tarafından algılanarak arşiv kayıtları ile eşleştirilir. Amigdal, kulaktan alınan sesi, gözden gelen görüntülerle eşleştirir. Burundan gelen kokularla anlam kazandırarak, hipotalamus bölgesine aktarılır. Hipotalamus amigdaldan gelen bilgileri, kendi arşiv kayıtları ile eşleştirerek, iki işlemden birini, hipofiz bezini veya adrenalin bezini devreye sokacaktır.

Lesitini geçebilenler, alfa dalgası ve kozmik enerji (siklon enerji)

Sağ elle kafatası tepesine dokunmakla tüm vücudumuzu bir ağ gibi saran sinirler ve sinirlerin bağlandığı tüm organlar uyarılarak bütünlük sağlanacak ve organlar uyarılarak Alfa dalgası neşretmeleri sağlanmış olacaktır.