Son günlerde sualtı sporlarında artan ölümler konusunda değerlendirme yapan zıpkınla balık avlama Dünya sekizincisi İskenderunlu Kemal Akgüner ölümler ve sakatlanmaların altında sporun bilinçsizce yapılmasının yattığını söyledi.Ülkemizde son yıllarda ehliyetsiz ve ehil olmayanların hızlandırılmış kurslar ve yetersiz, eksik bilgilerle balıkadam yetiştirildiğini belirten Kemal Akgüner, “Çok kısa zamanda, hevesli birine verilen bilgiler, o süre kadar zaman içinde yok olmaya mahkumdur. Bu sporu yapacak kişi öncelikli olarak avcılık ve dalıştan önce gerekli doğru malzemeyi anlamaya başlamalıdır. Bu süre malzemeyi tanımak için en az 4 gündür. Sabit dalış için ise toplam süre 15 gün, dalışı hiç olmayan kişiler için de bir aydır. 3-4 güne sığdırılan bilgiden sonuç alınmadığı ortadadır” dedi. Dalış sporu yapanların uyması gereken kuralları da sıralayan Balık adam Kemal Akgüner, başta hormon içeren ve içinde gıda boyası bulanan yiyeceklerden kaçınılması gerektiğini,sürekli kalp çarpıntısına ve hiç yoktan stres oluşmasına zemin hazırlayan, vücuda fazla miktarda kafein yüklenmemesi gerektiğini, kalp çarpması, stres rahatsızlığı olanların kesinlikle dalış yaptırılmamasının ana kural olduğunu söyledi.Dalışlarda kişinin kilolarına bakılarak ağırlık takmaları gerektiğini de kaydeden Kemal Akgüner, “Sepiye ayarı dalış derinliğinin, dipten bir metre üzerinde dibe paralel olarak rahat bir şekilde durmayı sağlayacak olan ağırlık doğru olandır. İki kişiden birine tam hava yüklemeyi, diğerine ise yarısı kadar hava yükleme en uygunudur. Nefes tutmayı sağlayan ciğerler değil beyindir. Derinliği eşit olmayan bölgelerde 5-6 metrelerde dahi dipte rahat bir şekilde beklemeyi sağlar. Bunun dayanağı da en az nefes, eksik havadır. Rahatlanma aşamasından sonra tutulacak olan nefesin, üçte birini vererek, yerine göre ise yarısını vererek dipte duruşumuzu sağlayabiliriz. Dalış derinliği sabit olan bölgelerde ağırlığınız olması gerektiği gibi ayarlayabilirsiniz. Değişken derinliğe sahip olan bölgeler hariç. Böyle bölgelerde vücut hava boşluğu ve ne aprenin daralıp kaldırma kuvvetinin düşeceği, ağırlığımızın bu yüzden fazla geleceğini hesaplamayı unutmayınız.Sığ su bayılmalarına neden olan 2. etken budur. Birincisi ise kişinin kendi değerini unutup, avına daha fazla değer vermesinde ortaya çıkan zaman aşımı sonrası hatırlanan yukarı çıkma zorunluluğu bir an önce yukarı çıkmak için etmenize neden olur. Oksijenden fazlasıyla yoksun dalmış olan beyin işlevini ve dengesini kaybeder. Henüz dipte iken zaman aşımı fark edilmiş ise dipten ayrılmaya başlamadan önce ağırlık kemerinizi bırakın. Efor harcamadan yüzeye ulaşır ve baygınlık yaşamazsınız. Bayıltan tükenmiş oksijene Romen panik halinde adalenize fazlaca yüklenecektir. Önceden paniklenmiş isek önceden elin kemerin tokasına gitmiş olsun. Bunu, dalmada sıkıntı çeken herkese öneriyorum. Eliniz her çıkış başlangıcı kemerinizde hazır bulunsun. Ağırlığı atan kişi rahat çıkış yapacağı için herhangi bir problemle karşılaşmayacaktır.”dedi. Balığın büyüsünün her şeyi unutturacağını vurgulayan Akgüner şöyle devam etti: “Size kalan vurduktan sonra düşünmektir. Benim havaya ihtiyacım var deyip onu orada bırakıp çıkmaktır. Limitinizi asla aşmayın. Az balık vurabilirsiniz. Fazla balık vurma düşüncesi, limitinizi farkında olmadan aşmanıza ve hatta ölümlere neden olacaktır.”
Editör: TE Bilisim