İskenderun Kaymakamı Cengiz Horozoğlu başkanlığındaki İnsan Hakları Kurulu, taş ocaklarını çevre ve insan sağlığını olumsuz etkilediği görüşüne vararak bölgede İnsan hakları ihlali olduğu kararını verdi. İskenderun İnsan Hakları Kurulu çeşitli şikâyetleri gündemine alarak karara bağladı, Kurulun konuyla ilgili mercilere bildirilmesi kararı aldığı açıklandı. İskenderun Kaymakamı Cengiz Horozoğlu’nun Başkanlığında toplanan İnsan Hakları İlçe Kurulu Gündeminde yer alan Taşocakları konusundaki şikâyetleri mercek altına aldı. Kurul İlçenin Yarıkkaya mevkiinde kısa zaman dilimi içerisinde dar bir sahada üç taşocağı işletmesi için ruhsat verildiği, her üç işletmenin meskûn alana yakın bir mesafede olduğu, görüşüne vardı. Kurul, her üç işletme için Çevresel Etki Değerlendirme Raporlarının münferit ve birbirinden bağımsız olarak hazırlandığı ancak dar bir alanda faaliyet gösteren her üç işletmenin çevreye verdiği zararların dikkate alınmadığına vurgu yaptı. Zamanlı zamansız patlatılan dinamitler nedeniyle ise başta çocuklar ve hastalar olmak üzere ciddi psikolojik menfi etkileri olduğunun belirtildiği kurul kararında “Taşocaklarından kaynaklanan bu dayanılmaz gürültünün yanında patlama ve ocakların normal faaliyeti nedeniyle ortaya çıkan tozların çevreye verdiği olumsuz etkilerinde önemli boyuta ulaşmıştır. Her üç ocak malzemesinin nakli için ağır tonajlı kamyonların şehrin meskun alan içinden ve dar yollardan geçmek zorunda olduğu bununda halkın can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürdüğü değerlendirilmiştir” denildi.İlçe İnsan Hakları Kurulu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ayrı bir ‘Çevre Hakkı’na yer vermemiş olsa da Strasburg Mahkemesinin bunu hayat hakkı, özel ve aile hayatına saygı, insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele yasağı ve konut hakları gibi diğer haklar aracılığıyla dolaylı olarak koruduğuna dikkat çekti. Kurul, şu görüşlere yer verdi “Anayasamız çevre hakkıyla ilgili hükümlere sağlık hakkıyla birlikte 56.maddede yer vermiştir. ”Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması” başlıklı bu madde herkesin “sağlıklı ve dengeli bir çevrede” yaşama hakkına sahip olduğu belirtilmektedir. Sağlıklı ve dengeli bir çevrenin sağlanmasının ise, devletin çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önleyici tedbirler alması sayesinde mümkün olacağı düşünülmektedir. Kurulumuz; taşocaklarının gürültü, titreşim, toz ve malzeme nakli nedeniyle oluşan durumunun yaşam alanında güvenlik ve sağlıklı yaşam hakkının ihlali olduğu, çevreye ve insan sağlığında meydana getirdiği olumsuz etkileri nedeniyle bu bölgede yaşayanlar için de “ İnsan Hakkı İhlali” olduğu yönünde ilgili mercilere gerekli başvurunun yapılmasına karar vermiştir.”
Editör: TE Bilisim