Hatay’da TEAŞ’ın müsaade ettiği 80 Megavatlık en az 4 santral kurulabileceğini Belirten Belen Enerji Üretim A.Ş Genel Müdürü Necdet Yakın, “Dördü 80 Megavatla çarparsanız 300’ün üstünde bir kapasite yaratılabilir. Bu da Hatay’ın dört katı yeri besleyecek kadar bir enerji anlamına gelir” dedi. Türkiye’de yenilenebilir enerji yatırımlarının yasal yönden önünün açılmasıyla birlikte rüzgar gülü santralleri açısından özellikle Hatay ilgi odağı oldu. Samandağ’dan sonra Belen de rüzgar enerjisi santralleri yatırımlarının çekim merkezi haline geldi. Belen Elektrik Üretim A.Ş. tarafından 49 yıllığına üretim lisansı alınan, 10 türbinli, 30 MW kapasiteli tesis, yılda 95.700.000 kWh/yıl elektrik enerjisi üretmek üzere projelendirilen rüzgar güllerinin dikimiyle ilgili çalışmaları son aşamaya geldi. Sektörel ekibi, kurulum çalışmaları sonuçlanma aşamasına gelen ve Güriş Holding tarafından 51 milyon Avroluk yatırım gerçekleştirilecek olan Belen Rüzgar Elektrik Santralı Genel Müdürü Necdet Yakın ile projesi kapsamında, rüzgar türibünleri, ilgili ekipmanlar ve santralin diğer ana trafo ünitesi ile enerji nakil ekipmanlarının tamamının konuşlandığı bölgeyi gezdi, inceledi ve bilgiler aldı. MONTAJI İTALYANLAR YAPIYORİtalyan ekip türbin montaj ve kurulumunda, 50 kişilik Türk ekibi ise santralin ana trafo ünitesi ile enerji nakil hatlarının tesisinde görev alıyor. Rüzgar enerji santralı inşaatında, 15’i İtalyan 65 kişilik ekibin montaj çalışmalarını üstlendi.  SİSTEME ENERJİ VERİLECEKTribünlerin İtalyan Vestas firmasından geldiğini 3 megavat tribün tipi ile Eylül de sisteme elektrik vermeyi düşündüklerini ifade eden Belen Elektrik Üretim dağıtım Şirketi Genel Müdürü, aynı zamanda projenin de sorumlusu Necdet Yakın “Kanat çapı 90, kule boyu 80 metre olan 2 rüzgar türbininin kurulumu tamamlanan santralın, diğer kulelerinin hız dönüştürücüleri, elektrik-elektronik elemanları, pervane ekipmanlarının montaj ve kurulum çalışmaları ile aralarındaki enerji naklini ana trafo ünitesinde toplayacak yer altı kablolarının döşenmesi işlemleri yapılıyor. Ana Trafo merkezinde toplanacak elektrik enerjisi, iletim hattıyla İskenderun–1 ile Antakya–2 enterkonnekte (bir elektrik veya makine güçleri taşıyanlar arasında bağ kuran şebeke hattına) bağlanacak. Dört tribünümüz kaldı. Enerji sahası bitti. Önümüzdeki günlerde tamamlayacağız test çalışmaları yapılıyor. Enerjilenme işi sonrasında tribündeki testlere başlayacağız. Eylülde bir aksilik olmaz ise yüzümüzün akı ile başlayacak” dedi.İKİ ÜNİTE DAHA İLAVE TALEBİMİZ VAR Belen’in batısında yükselen tepenin doruğunda çalışmalarını on iki üniteye göre hazırladıklarını vurgulayan Şirketi Genel Müdürü Necdet Yakın “Lisansımızı 10 ünite olduğu için mevcut üniteyle çalışmadan önce ilave üniteye müsaade etmiyorlar. Onun içinde çalışmalarımız var. İşletmeye girince müsaadesini alabilirsek iki tane arttırmayı düşünüyoruz. Rüzgar eser faydalanmazsanız boşa gidiyor, faydalandığınız takdirde hammaddesi olmayan bir enerji kaynağı ekonomiye katkısı büyüktür. Dezavantajı yurt dışı kaynaklı olduğu için pahalı yüksek rakamlara mal oluyor” şeklinde konuştu. RÜZGAR ENERJİSİNİN HER YÖNDEN KATKISI VARRüzgar enerjisinin her halükarda ekonomik, Çevreye saygılı külü atık maddesinin olmadığına işaret eden Genel Müdür Yakın şöyle devam etti: “Külü olan santralin tedbir alsanız da çevreye ister istemez zararları oluyor. Rüzgarın çevreye etkisi azdır. Ancak dezavantajı rüzgar estiği zaman üretiyorsunuz. Kontrol doğadadır. Onun için Türkiye de enerji üredim sistemine pek uymuyorlar. Mevzuatta da bir kısıtlama getiriliyor. Toplam kurulu gücün % 8 gibi bir rakam var onu doldurana kadar enerji piyasası lisans veriyor. Bunun nedeni kontrolsüz enerji olduğundan Türkiye’nin enterekta sisteminde kısa devre gücü bu tür enerji kaynakları bu şekilde müsaade ediyor. Şöyle söyleyeyim basit olarak; Rüzgar esmediğinde enerji düşüyor. Sarfiyatın olduğu zaman enerji düşerse bu enerjiyi bir taraftan dengelemek zorundasınız ithal etmek zorundasınız gerekirse. Onun için yedek kapasitenizle desteklemek zorundasınız. Türkiye de değil Avrupa ülkelerinde de bu uygulanır. Sistemi tehlike altına atmamak için bu uygulanır.”YILDA 95 MİLYON KİLOVAT SAAT ENERJİBelen Elektrik Üretim A.Ş. Tesislerinden sisteme yıllık 95 milyon kilovat saatini enerji vereceklerini anlatan Genel Müdür Yakın, tesisin bölgeye katkısının inşaat yatırımda çalışanlara istihdam yaratması olduğunu da vurgulayarak “Bu enerjiyi bir termik santralde elde etmiş olsanız kilavat saat başına 95 bin ton kömür yakarak enerjiye çevirecektiniz. Bu elinizde kaldı. Yakınca da bunun % 1 i karbondioksit olursa düşünün havaya vermiş olacaktınız, buda çevreye katkıdır. Rüzgar santrallerinde çalışan kişi sayısı azdır ama 3-5 istihdam da katkıdır” dedi. SANTRALİN ÜRETİMİ TÜRKİYE’DE MÜMKÜN Tamamı yurt dışından getirilen ve kurulumu yapılan Rüzgar santrallerinin Türkiye’de üretiminin mümkün olduğunu hatta bu konuda yeni üretim yapmak için fabrikalarda kurulduğuna dikkat çeken Genel Müdür Yakın bir fabrikanın Ankara’da bulunduğunu lisans alma yönüyle üretime başladıklarını, bunun hayata geçirilmesi için yerli üretim teşvikle olacağını fakat Türkiye’de bu tür konulara, hele hele rüzgar konusunda teşvik olmadığına vurgu yaptı. TÜRK FİRMALARI DESTEKLENMELİGenel Müdür Yakın, yabancı firmalara gidildiğinde yanında kredi de kullandırdığını, her ülkenin eksport kredisi ile kendi ülkesinin malzemesini sattığını ancak Türkiye’ye gelince de böyle bir organizasyonun olmadığının altını çizerek şu bilgileri verdi: “İşin finans yönünde bu tür konulara yerli yapımlara ağırlık verilmesi lazım. Yenilenebilir enerji kanunu tasarısı çıkıyor. Bu tasarıda yerli üretime de yer verildi. Sistem bütün kademelerden geçti, komisyondan geçti, meclise geldi, görüşülecekken maalesef hükümet tarafından geri çekildi. Üzdü çevreleri ama beklentiler var, mecliste geçeceğini ümit ediyor herkes. Böyle bir teşvik olduğunda yerli üretim gelişecek. Örneğin kulesini yapana üretimini satarken şu kadar krş fazladan satabilecek. Kanadını yerli yapabiliyorsa şu kadar sent fazla fiyata satabilecekler gibi teşvikler getirmişler bu yasa çıkarsa rüzgar enerji konusunda yerli imalat artacak.”RÜZGAR POTANSİYELİ YÜKSEK BİR YERHatay bölgesinde rüzgar potansiyelinin fazla olduğunu, Türkiye’de Salıkesir, Çanakkale, Hatay ve Çeşme onun dışındakiler biraz daha ikinci alanda kaldığını belirten Genel Müdür Yakın Hatay’ın toplam gücünün çok olabileceğini ancak bütün Türkiye de enerji santrallerinin kurulmasının elektrik hatlarının kapasitesine bağlı olduğunu, burada bağlayacak güç, megavat gücün belli olduğuna işaret etti. SURİYE’YE ENERJİ İHRAÇ EDİLEBİLİRBelen Elektrik Üretim A.Ş. tesisinde üçer Megavatlık On tribünle 30 Megavat gücünde rüzgar santrali ile Hatay merkezine enerji vereceklerini ifade eden Genel Müdür Yakın, “TEAŞ’ın müsaade ettiği toplam 80 Megavat. Hatay’da 80 Megavatlık en az 4 santral kurulabilir. Dördü 80 Megavatla çarparsanız 300’ün üstünde bir kapasite yaratılabilir. Bu Hatay’ın dört katı yeri besleyecek kadar bir enerji anlamına gelir. Suriye’ye enerji satma olayı anlaşmalarla mümkün. Hatta Buradan da Suriye’ye enerji satabilirsiniz, çünkü ürettiğimiz enerjiyi 154 enternkonvet sisteme veriyoruz. 154 ile Suriye ‘ye de geçi noktası varsa verilir Irak’a da verilebilir, her yere de verilebilir” şeklinde görüş bildirdi.
Editör: TE Bilisim