Diyetisyen Celile Yılmaz, Birkaç temel öneriyle bu süreci rahat geçirebilmenin mümkün olacağına işaret ederek “Öncelikle mutlaka sahur yapmalıyız. Sahur - iftar arasını uykusuz geçirmemeliyiz ve o sürede en az iki litre suyu yavaş yavaş tüketmeliyiz. Sahurda protein içeren besinlere ( süt, yoğurt, yumurta, peynir ) daha çok yer vermeli, basit karbonhidratlardan (beyaz ekmek, simit, poğaça vb.) uzak durmalı ve kompleks karbonhidratlardan (tam tahıllı ürünler) destek almalıyız. Besin değeri oldukça yüksek olan yağlı tohumlar (ceviz, fındık, badem) bizleri daha uzun süre tok tutacağından mutlaka öğüne eklemelidir” diye konuştu.

 

İftara kadar olan açlık sürecinde glikojen depoları azalacağından, iftarda oluşabilecek yeme ataklarından kurtulmak adına, iftara hafif yiyeceklerle (hurma, çorba, zeytin, salata ) başlamayı öneren Diyetisyen Yılmaz “Devamında az yağlı hafif yemeklerle devam edilmeli ve tatlı olarak serbestiz, yağlı olmayan, az şekerli sütlü tatlılar tercih edilmelidir. Tatlı tüketilmeyecekse taze meyve iyi gelecektir. Uzun süre açlık sindirim problemleri yaratacağından yemekte posa alımına (sebzeden meyveden ) dikkat edilmeli, yemekten 2-3 saat sonra hafif fiziksel aktiviteye yer verilmeli ve sıvı alımı sahura kadar geçecek sürede dengeli aralıklarla olmalıdır” şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilisim