Daha fazla yemek yeme istediğinden ötürü sindirim sistemi rahatsızlıklarıyla karşılaşmamak için dikkatli olmak gerektiğinin altını çizen Beslenme Uzmanı Diyetisyen Manolya Nur Üşür Ramazan sürecinin ardından daha enerjik ve sağlıklı olabilmek için düzenli ve dengeli beslenme çok büyük önem taşıdığını söyledi.

 

Bayram ziyaretlerinde sunulan ikramlarda daha kontrollü, aşırıya kaçılmaması, yeterli ve dengeli beslenme ilkelerinin unutulmaması yönünde uyarılarda bulunan Diyetisyen Manolya Nur Üşür “Mübarek Ramazan ayını geride bırakmış bulunuyoruz. Önümüz Ramazan bayramı, öncelikle herkesin Ramazan Bayramını kutluyorum. Beslenme önerilerine gelirsek, biz bütün Ramazan boyunca oruç tutarak öğün sayılarımızı değiştirmiş olduk. Bayram vesilesiyle bir anda fazla yeme eylemine girebiliriz. Davetler olacak, misafirlikler olacak, o yüzden öğün sayımıza dikkat etmeliyiz. Öğünlerimiz arasında minimum 3, maksimum 5-6 saat bulundurmaya özen göstermeliyiz, bu önceliğimiz olmalı. Bayram sabahında kahvaltımıza başlarken, kahvaltımızı hafif tutmaya özen gösterelim. Gün içerisinde misafirliklerde ikramlar olacaktır, bu nedenle sabah kahvaltımızda bal, pekmez, reçel gibi tatlı ürünleri tüketmemeye özen gösterelim, ekstra yağlı, kavurmalı, kızartmalı besinlerden uzak duralım, güne güzel bir başlangıç yapalım. Daha sonrasında gün içerisinde misafirliklere illaki gideceğiz. Geleneksel olarak tatlı ikramımız var tabii ki, bu tatlı ikramlarında hem kimseyi kırmamak adına hem de kendi sağlığımız için daha çok sütlü tatlılara yönelelim, şerbetli tatlılardan uzak durmaya çalışalım, kuru meyvelere yönelelim. Şerbetli tatlı tüketecek de o zaman en küçük porsiyonlarda tüketelim. Misafirliklerde yine çay, kahve tüketimimiz çok fazla artıyor, bunu 2-3 fincanla sınırlandırmamız çok iyi olacaktır” diye konuştu.

Özellikle su tüketimine özen gösterilmesi gerektiğini de vurgulayan Üşür;  Oruç tutarken susuzluk çok fazla yaşadığımız için, bu Ramazan Bayramı ile birlikte besin tüketimi, şeker tüketimi ister istemez artacağından günlük su tüketimine çok dikkat etmeliyiz. Günde 12 bardak suyumuzu mutlaka içelim. 2-3 bardak çay kahveyi geçtikten sonra, su, maden suları, bitki çaylarına yönelmemiz bizim için iyi olacaktır. Akşam yemeklerinde de dengeli tabak rutinimizi korumamız gerekiyor. Gün içerisinde kabızlık, ishal, mide sorunları, bağırsak problemleri yaşamamamız için öğünlerimize mutlaka lif, posa içerikli sebze, meyveler eklememiz gerekmektedir. Ara öğünleri de sebze, meyve, süt, yoğurt grubundan yapsak daha iyi olacaktır, insülin, kan şekeri dengesini sağlayabilmemiz bu şekilde mümkün olacaktır. Akşam yemeklerinde yine yağlı, kızartmalı ürünlerden kavurmalardan elimizden geldiğince uzak durmaya çalışalım. Daha çok haşlama, fırın, ızgara, mangal, barbekü yaparsak derisiz etler tüketmeye dikkat edelim. Sahurdan ötürü gece yeme alışkanlığı gibi bir durum yaşadık ama artık normal düzene geçerken bunu sıfırlamamız gerekiyor, uyumadan iki saat önce besin tüketimlerini sonlandıralım, gece yemeyelim, hem kilo almamızı, hem sağlık problemlerine yakalanmamızı arttıracaktır. Yapabilirsek sabah akşam hafif tempolu 30 dakikalık yürüyüşlerimizi yaparsak çok iyi olur. Ramazan döneminden çıktığımız için çok ağır sporlar yapmamalıyız, metabolizmamız değişim gösterecek bu süreçte çünkü, hafif tempolu yürüyüşler ile başlayıp hem formumuzu koruyalım hem sağlığımızı koruyalım, hem de güzel bir bayram geçirmiş olalım” şeklinde konuştu.

 

Ruh sağlığı izinlerinde artış Ruh sağlığı izinlerinde artış

Editör: TE Bilisim