Hatay’da Mavi Yaşam Derneği, İskenderunʹun il olma vasıflarını kazanıp kazanmadığını hukuki tespit için Asliye Hukuk Mahkemesine davası açtı. Av. Maruf Kaymaz,  İskenderun halkı her dönem verilen il sözleri vaatlerle aldatılmış hissettiğini söyledi. Asliye Hukuk Mahkemesine dava dilekçesini sunmadan önce İskenderun Adliye Sarayı önünde bir basın toplantısı yapan Mavi Yaşam Derneği Başkanı ve Derneğin Vekili Avukat Maruf Kaymaz, 1956 senesinden 2006 senesine kadar İskenderun ile ilgili basın ve yayında çıkan delil mahiyetindeki tüm  haberler, tanık, bilirkişi ve sair deliller olarak dava dilekçesine eklediğini kaydetti. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası   madde 126, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine dayanarak açtığı tespit davasıyla ilgili olarak Avukat Maruf Kaymaz İskenderun’un, Türkiye’nin Merkez Bankası olan tek ilçesi olduğunu belirterek  “İskenderun Demir Çelik Tesisleri  Ortadoğu ve Balkanların  en büyük entegre tesisidir.Bu tesiste binlerce işçi çalışmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 126. maddesi aynen şu şekildedir: ‘Türkiye, merkezi idari kuruluşu bakımından , Coğrafya Durumuna, Ekonomik Koşullar Ve Kamu Hizmetlerinin Gereklerine  göre, illere ayrılır’ Anayasa da sayılan tüm bu koşullar İskenderun’un il olması için fazlasıyla mevcuttur” dedi. İskenderun halkı her dönemde verilen il sözleri ve vaatleri karşısında kendisini aldatılmış hissettiğine vurgu yapan Av Kaymaz, “Literatürde, İskenderun; Hatay’ın en gelişmiş ilçesi olarak tanımlanmış. Hatay’dan daha şöhretli olduğunu kavradığınızda literatür, sizi pek tatmin etmiyor. Şu çelişkiye düşüyorsunuz; İl desem, maddi bir hata, ilçe desem gerçeğe aykırı düşeceğim. Gerçek olan, İskenderun yönetiminin il olma talebini sık sık gündeme getirmesine hatta Meclis’e taşımasına rağmen hala il olmadığıdır” şeklinde konuştu. İskenderun’un il yapılmamasının anayasanın uygulanmayarak  ihlali anlamına geldiğinin altını çizen Av Kaymaz, kentin Türkiye’nin  haddehane merkezi olduğunu, Türkiye ekonomisinin en büyük ilk 500 şirketi arasına İskenderun’dan her sene en az 10 şirket girdiğini, bağlı bulunduğu il merkezinden daha büyük tek ilçe ve Türkiye’nin Orta Doğuya açılan tek kapısı konumunda bulunduğuna işaret etti. İskenderun Körfezinde denizdeki ekonomik canlılığı yansıtan onlarca liman ve iskele bulunduğunun hatırlatıldığı dava dilekçesinde Av. Maruf Kaymaz, şöyle devam etti: “Karayolu, denizyolu, demiryolunun birleştiği İskenderun bu  konumu ile Orta doğu ve Avrupa ülkeleri arasında bir transit ve taşımacılık merkezidir. Büyük bir organize sanayi bölgesi olup canlılığın artmasıyla birlikte bir yenisi daha kurulma aşamasındadır. İl olması halinde ilçeleri hiçbir idari tıkanıklık göstermeden bu yeni ile bağlanmaya hazırdır. İl yönetim birimlerinin hemen hemen hepsine sahiptir. Örneğin emniyet teşkilatı il kadrosuyla çalışmakta olup müdürlüktür. Bakanlık ve merkez kuruluşlarının tümü il kapasitesi ile çalışmaktadır. İskenderun ilinin müstakbel ilçeleri Dörtyol, Belen, Erzin, Payas, Arsuz ve İskenderun merkez ilçe olmak üzere şekillenebilir”
Editör: TE Bilisim