Eş zamanlı olarak dört hastanede gerçekleştirilen iş bırakma eylemlerinde yapılan açıklamalarda “Biz Hekimiz; dil, din, ırk ayırt etmeden yalnızca hastaların şifası için uğraşan. Biz Hekimiz; gece gündüz özveri ile çalışan. Biz Hekimiz; insanların en muhtaç olduğu anda destekçisi olan. Biz hakkı ödenmesi gereken ancak yıllardır oyalanan, alay edilircesine ve mesleki onuru dahi hiçe sayılarak “hakkınız ödenmez” denilenleriz. Yıllardır değersizleştirilen mesleğe, her geçen gün artan şiddete, düzelmesi gerekirken daha da kötüleşen çalışma koşullarına karşılık azalan bir maaşa layık görüldük. Bizler hayatları kurtarmaya çalışırken, hayatlarımıza ve hayallerimize kastedildi. Hakaretlere, baskılara ve tehditlere maruz kaldık. Ancak hiç kimse unutmasın ki düştüğümüz yerin ötesi yok ve artık hep birlikte ayağa kalkıyoruz. Bizler ayrışmıştık, artık birleştik. Toplandık, toparlandık ve artık tek bir ses olduk” denildi.

 

Aralık ayındaki sözlerin üzerinden 167 gün, 14 Mart’ın üzerinden 64 gün geçtiğini ve hala oyalandıklarına vurgu yapılan açıklamalarda özetle şunlar kaydedildi: “Şiddet ile ilgili alınması gereken önlemler henüz tamamlanıp uygulamaya koyulmamış olmakla birlikte, şiddetin ortaya çıkmasına karşı sendikamız ve hekimlerin ortak talebi olan önerilerimizden hiçbiri gerçekleştirilmemiştir. Planlanan maaş zamları hekimlerin hak ettiği seviyeye ulaşamamış ve hekim maaşları yoksulluk sınırının altında kalmıştır. Hekimlerin ek göstergeleri olması gereken noktaya yükseltilememiştir. Emeklilik için yapılan çalışmalar ise henüz sonuçlanmamıştır.

"Her 10 ilaçtan bir tanesi bulunamıyor" "Her 10 ilaçtan bir tanesi bulunamıyor"

Eksik ve hatalı mevzuatlarla ilgili hiçbir düzenleme yapılmamıştır. Taleplerimizin aksine: Daha fazla hastaya tıbben mümkün olamayacak kadar kısa sürede bakılması istendi. Mevzuata aykırı şekilde yapılan, hekimler üzerinde baskı amaçlı olarak da kullanılan usulsüz görevlendirmeler son bulmadı. Asistan hekimlerimiz 36 saate varan aralıksız çalışmalarına devam ettirildi. Konu hakkında taleplerimiz uygulamaya alınmadı. Pandemi döneminde vefat etmiş hekim ve sağlık çalışanlarımıza görev şehitliği verilmedi. Hastane girişlerinde, polikliniklerde yeterli güvenlik tedbirleri alınmadı. MHRS randevu sistemi hukuki kararlara rağmen tıbbi standartlara çekilmedi…”  

Editör: TE Bilisim