Hatay Tabiatı Koruma Derneği Başkanı Abdullah Öğünç yaptığı paylaşımında, 2019 yılında bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Hatay'ın Kırıkhan ve Reyhanlı ilçelerini kapsayan bir bölge, Hatay Dağ Ceylanı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası olarak ilan edildiğini hatırlattı.

 

Öğünç Bölgenin 8 kilometrekarelik, yani 700 futbol sahası büyüklüğünde bir kısmı ise 5 Haziran 2021 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile koruma sahasının dışına çıkarıldığını da belirterek “Yani 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde Türkiye’de dağ ceylanlarının tek yaşadığı bölge olarak bilinen, aynı zamanda birçok farklı canlıya ev sahipliği yapan alan taş ocağına bırakıldı” dedi.

 

DAĞ CEYLANLARININ

NESLİ TEHLİKEDE

Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN) Kırmızı Liste'ye göre dağ ceylanların nesli tehlike altında ve Türkiye'de yaşadığı tek alan burası. Dünyada dağ ceylanlarının sayılarının artış gösterdiği tek yer de Hatay. Buradaki popülasyon türün dünyada birey sayısı artan tek popülasyonu: Türün birey sayısı 2012 yılında 295 iken 2020 sonunda tür koruma çalışmaları sayesinde 1.141'e yükseldi.

Hatay’da dağ ceylanlarının yaşam alanıyla ilgili gelişmeleri yakından takip eden Öğünç, Yaban Hayatı Geliştirme Sahası ilan edilirken yoğun bilimsel çalışmalar yapıldığını, ancak alan daraltılırken ise hiçbir bilimsel çalışma yapılmadığı ve görüş alınmadığına dikkat çekti.

 

Dağ ceylanının bölgedeki sayısı artıyor olması ve bundan sonra daha da geniş yaşama alanlarına ihtiyacı olacağına vurgu yapan Öğünç “Yapılması gereken şey yaşama alanını daraltmak değil, genişletmeye çalışmak. Bu kadar değerli bir tür taşa feda edilir mi? Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’nın daraltılması ne anlama geliyor?” diye sordu.

 

Hatay dağ ceylanları 135 km²'lik taşlık bir alanda yayılış gösterirken, küçültülen alanda yapılacak faaliyetler sadece bu 8 kilometrekarelik alan içinde kalmayacağını işaret eden Öğünç şunlara dikkat çekti: “Bölgede dinamit patlatılacak, toz çıkacak ve hayvanlar o bölgeye artık yaklaşamayacak. Dağ ceylanlarının kullanamayacağı alan sadece 8 kilometrekare ile sınırlı kalmayacak. Daha önce Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile koruma altına alınan bir alan yine Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile küçültülüyorsa, üçüncü, dördüncü, beşinci kararnamelerle benzeri şekilde benzer ocaklara izin verilebilir.”

 

NEDENİ TAŞ OCAĞI?

Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’ndan çıkarılan bölge ayrıca bozkır ötleğeninin ürediği önemli bir alan ve Türkiye'deki yegane kışlama alanı olduğuna da değinen Öğünç “Bu alan ayrıca çizgili sırtlan, uzunkulaklı çöl kirpisi, kayalık gerbili, saz kedisi, kuyruksüren, oklu kirpi gibi oldukça nadir türlerin de yaşam alanı. Alınan kararla bu türlerin de nesli tükenme tehlikesine girecek. YHGS alanının sınırlarının belirlenmesi bilimsel verilere dayanıyordu, ancak alanın sınırının daraltılması herhangi bir gerekçeye dayandırılmadı. YHGS sahası dışına çıkarılan alanın uydu görüntüsüne bakılınca nedeninin taş ocağı olduğu çok açık.

Bu karar mutlaka gözden geçirilmeli, yeniden değerlendirilmeli ve alanın sınırları tekrar eski haline getirilmelidir” şeklinde kaydetti.

Editör: TE Bilisim