Çevre örgütleri, enerji sektöründe yaklaşık 40 yıldır bitmeyen tartışmaları beraberinde getiren nükleer santralların Türkiye’yi, enerji çöplüğüne dönüştüreceği ve etkileri uzun yıllar silinmeyecek sağlık ve çevre sorunlarını beraberinde getireceği endişesini taşıyorlar. Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri (DAÇE) Ortak Sekreteri Oktay Demirkan, yaptığı açıklamada, nükleer santrallara yönelik yatırımların yeniden gündeme gelmesinin üzüntü verici olduğunu, vatandaşların ve sivil toplum örgütlerinin bu girişimlerin karşısında olması gerektiğini söyledi. Gelişmiş ülkelerin, çevre ve insan sağlığı üzerindeki etkileri nedeniyle, nükleer enerji üretimini terk ettiklerini, ancak ekonomik ve sosyal açıdan az gelişmiş ülkeleri bu alandaki teknolojilerine, uygun pazar olarak gördüklerini anlattı. Nükleer atıkların tamamen zararsız hale getirilemediğini, çevreye olumsuz etkilerinin milyonlarca yıl sürdüğünü kaydeden Demirkan, şöyle konuştu: ‘’Nükleer atıklar için dünyanın hiçbir yerinde son depolama alanları yok. Yaklaşık 25 yıldır bu atıklar yeryüzünde, ama yok edilemiyor, hep biriktiriliyor. Evimizdeki çöpü bile 12 gün biriktiremediğimizi düşünecek olursak, çöpümüz kadar masum olmayan bu atıklarla yaşamamızı istemeye kimsenin hakkı olmadığı ortaya çıkar. Uluslararası nükleer lobinin Türkiye’yi, etkileri kuşaklar boyu hissedilecek zararlı atıkların çöplüğü yapmasına izin veremeyiz.’’ Yetkililerin, vatandaşların tepkisinden çekindikleri için nükleer santral yapılması planlanan alanlar hakkında açıklama yapmaktan kaçındıklarını ifade eden Demirkan, şöyle devam etti: ‘’Nükleer santralların Türkiye’nin ekonomisine getireceği bir katkı olamaz. Aklı başında hiç bir ülke nükleer santralı enerji üretiminde seçenek olarak görmüyor. Alternatif enerji kaynaklarıyla dolu Türkiye’de, insanların sağlığıyla oynamak kabul edilemez. Fransa akan kanalizasyondan bile enerji üretiyor. Biz suyun, güneşin, rüzgarın ülkesinde nükleer enerjiyi tartışıyoruz. Enerji politikamızı değiştirmek zorundayız. Bu alandaki yasalar çağın gerisinde kaldı. Devlet satın alma garantisi vererek, vatandaşı enerji üretimine teşvik edebilir. Etkin ve verimli kullanılması halinde Türkiye’nin enerji kaynakları uzun yıllar ihtiyacı karşılayacaktır.’’
Editör: TE Bilisim