Hatay’ın Amanos dağı zirvesinde Kırıkhan ile İskenderun arasında kurulu bulunan sarp ve kayalık bir tepe üzerinde Hellenistik devirden beri var olduğu sanılan Bizans ve Haçlılar tarafından kullanılan Şalen kalesi çevresindeki yaylalar arasında Değirmendere önemini koruyan bir yer.

Tarihi köklü bir geçmişe sahip, her alanda önemini koruyan Değirmendere ve çevresindeki yayları bir hafta sonu İskenderun.Org ekibine gezdiren Yeminli Mali Müşavir aynı zamanda Sektörel Dergimizin yazarı Hurşit Gündüz, yörenin bir insanı olarak birçok önemli konuyu bizimle paylaştı.

Tarihin derinliklerinden bugüne tüm güzelliklerini ve gizemini koruyan, doğası, içerisinde barındırdığı bitkisel ve hayvan türleriyle Amanos dağlarının zirvesinde yer alan Değirmendere yaylasını anlatan Hurşit Günüz, “Köyün ilk muhtarı Koca Fakı Ali Gündüz’ün, 1896’da Osmanlıdan icazetname alarak yaptırdığı ilk cami bu. Daha önce aşağıda yapılmış, heyelanla yıkılmış, oradaki taşları, malzemeyi alıp, bugünkü bulunduğu yere taşıyarak yeniden inşa etmişler. Bu cami halkın tamamen kendi emekleriyle yapılmış” dedi.

Babası, amcaları ve diğer köylüler de dahil her dönem bu caminin yapımı ile tadilatında imece usulü çalıştıklarını aktaran Hurşit Gündüz “Camiye yardım dediler mi? Hiç kimse tereddüt etmez, elinden ne geliyorsa yardım ederdi. Bu cami gerçekten çok büyük ve önemli camiydi. Geçmişten bugüne yakın yerlerdeki vatandaşlar Cuma namazına buraya gelirlerdi. Osmanlıda icazet alınmayan camide Cuma namazı kılınmazmış. Bu cami icazet alan bir cami, icazetnamesi halen var. Öyle olunca Cumanın kabul gördüğü cani olarak kabul ediliyor. Kırıkhan ve Hassa’nın dağlarındaki köylüler bile buraya Cuma namazını kılmaya gelirlermiş” diye konuştu.

Cuma günlerinde Değirmendere cami çevresi şenlik yerine döndüğünü ifade eden Hurşit Gündüz “Caminin çevresinde görülen alanlar Pazar yeriymiş, kalabalık olurdu ben çocukluğumda yaşadım. Aslında burada sanatkârların büyük bölümü Ermeni ustalardan oluşur, soğuk demircilik işinde de Ermeni ustalar çalışırdı. Ama Ermeni ustalar bizimkilere de öğretmişlerdi. Bizim ailelerin bir kısmı da soy ismi Demirci halen. Yakın zamana kadar Demirci ailesi bu işe İskenderun’da Ayakkabıcılar çarşısı (Uzun Çarşıda) 20-25 yıl önce Mustafa-Veli Demirci vardı. Bugünkü Çağ kebapçının bulunduğu yerde soğuk demircilik yaparlarmış. Aslında babası soğuk demirciliği burada (Değirmendere) köyünde yapardı” şeklinde konuştu.

1880’lerde burada Değirmendere çevresinde yapılan hiçbir evin malzemesini aşağıdan İskenderun-Kırıkhan-Hassa’dan getirmediklerini sözlerine ekleyen Hurşit Gündüz şöyle devam etti: “Burada kendileri üretmişler, briketleri de burada dökmüşler, ağaçları, demiri burada yapıyorlar. Bir çivi bile, kapıları pencereleri kendileri burada yapmışlar…”   

    

Editör: TE Bilisim