Osmaniye’nin büyükşehir olması konusunda sınırlarını genişletilmesinde Adana’nın ilçelerinin alınması konusunda Adanalıların büyük tepkisini çeken açıklamalar yeniden gündeme geldi.
Osmaniye’nin eski Valisi Celalettin Cerrah’ın Hatay’ın Erzin ilçesinin il sınırları içerisine dahil edilmesi çalışması ile ilgili açıklamaları üzerine Hatay’dan da tepkiler gelmesi üzerine konunun üstü kapatılmıştı.
ERZİN İLE DÖRTYOL OSMANİYE İL SINIRLARI İÇİNDE
Osmaniye Belediye Başkanı İbrahim Çenet, sosyal medya hesabından Erzin ile Dörtyol ilçelerinin sınırlarının yapılması planlanan Osmaniye Büyükşehir Haritası içerisinde paylaşması dikkat çekti. Büyük bir hayalin gerçekleşmesine çok kısa bir zaman kaldığı ifadelerinin bulunduğu açıklamasına şunlara yer verdi:
“ Saygı değer Osmaniyeli Hemşerilerim,
Bu kardeşiniz İçişleri Bakanlığının mutfağından yetişmiş, ne zaman bir risk yönetimi söz konusu olsa oraya gönderilmiş, memleketin her köşesinde tozunu toprağını yutmuş bir hemşehrinizim.
Sizlere hizmet etmenin, memleketime hizmetkar olmanın onurunu gururunu Hamdolsun ziyadesiyle yaşıyorum.
İçişleri Bakanlığı bugün batılı ülkelerde üç ayrı Bakanlığın işini yapan hele ki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Yönetiminde, Başbakanlığın geride bıraktığı ayrıca çok sayıda görevi üstlenen bir bakanlık olduğunun da burada altını çizelim.
İşte Ankara Temaslarımızda gerek Kentsel Dönüşüm Başkanlığında gerekse İçişleri Bakanlığımızda “işlerin mutfağı”na girerek ilerleyen süreçler hakkında sizlere bazı ipuçları vermek istiyorum.
Dün gece nasıl uyuyacağımı inanın bilemedim. YKS sınavına giren öğrencilerden belki de daha fazla heyecan duydum. Öğrendiklerim ve yönetim süreçlerinde gelinen noktalar bakımından Osmaniye’miz “Büyük bir Adım’ atmaya hazırlanıyor.
Vizyon bir projeyle şehir yönetimleri köklü değişikliklerle yakın bir gelecekte İnşallah OSMANİYE’mizin de kapısını çalmaya hazırlanıyor.
Cumhurbaşkanımızın bir grup konuşmasında kamuoyuna açıkladığı yönetim hususlarını, takdir edersiniz ki Cumhurbaşkanımız ve TBMM gelinen süreçleri onaylamadan Devlet Büyüklerimizin zamanı gelince açıklamaları yerine bizim buradan bir şeyler söylememiz şık ve yakışık olmaz.
Bir Hayalimizin gerçek olduğunu söyleyelim; Varın siz anlayın artık.
Kentsel dönüşümlerde çok şükür artık başlamayan bir işimiz yok. Başta fıstıkçılar çarşısı olmak üzere yeni rezerv alan hazırlıkları devam ediyor.
Burdan bir şey ifade etmek isterim, bakınız bir şehrin Belediye Başkanı o şehrin imarından, projelerinden, ruhsatlarından birinci derece orada sorumlu olan kişidir.
Parasını vatandaşın kendisinin bizzat üstlendiği projelerden de onların uygulanmasından da Başkan sorumludur.
(Yani parayı veren düdüğü çalmaz. Mahkemeler önce Belediye idaresinin kapısını çalar.)
Hele ki Cumhur İttifakı olarak hemşehrilerimize sunduğumuz yeni kentsel dönüşüm projelerinden sadece hukuken değil siyaseten de sorumludur.
Bu yüzden Büyükşehir’in kapısını çalan Osmaniye için biz işlerin önünden geçip giden değil ama projeleri gerek emlak konutla gerekse Toki ile Osmaniye Belediyesinde defalarca oturup toplantılarda hazırlayan bir idare olduk.
Buradan şunu hemen ifade etmek gerekir ki Osmaniye’mizin Büyükşehir olması ilimiz için Türkiye’nin Avrupa Birliğine girmesinden çok daha önemlidir.
Bunu lütfen akşamdan sabaha bir değişim olarak görmeyin ama bir vizyon, kaynak ve yetki artışı yönetimi olarak Osmaniye artık idari sınırları ile kader birliği yapan bir şehir olacak.
Burada yukarıda size sunduğum Türkiye Siyasi ve İdari Haritasına dikkatlice bir bakın.
Gerek Osmanlı döneminde gerekse Cumhuriyet döneminde Aziz Atatürk’ün vefatına kadar Osmaniye bir il olarak Akdeniz Çanağının en stratejik noktasında duruyor idi.
Hepimizin milli meselesi olduğundan zerre şüphemiz olmayan Hatay İlimizin, ülkemizin sınırlarına katılması çerçevesinde günümüzde Osmanlı’nın ismini tek başına yaşatan Osmaniye’mizden alınan Erzin ve Dörtyol’un; yukarıdaki haritada nasıl da bir liman ve ticaret şehri Osmaniye’nin önünün kesildiğini apaçık göstermiyor mu?
Bugün için artık neredeyse yüz yıl önceki yaklaşımı sürdürebilir miyiz? Yeni Türkiye yüzyılında Suriye yönetimi değişmiş, yeni dünya parametreleri ortaya çıkmıştır.
Komşu ilimizin hala bir “sorunlu” mesele olduğu anlayışını ileri sürebilir miyiz?
İşte yakın gelecekte kapımızı çalacak Osmaniye İl ve Yerel Yönetimi için yukardaki haritada tarihi ve kültürel köklerimizin sürekliliği olan Erzin ve Dörtyol’un da “ana şehir” Osmaniye’mize avdet etmesi, geri dönmesi tarihimize saygının bir gereğidir.
Emin olun Doğu Akdeniz böylece İskenderun Körfezinden sonra serbest ticaret bölgesi olarak ikinci bir İskenderun Körfezi daha kazanacaktır. Bu körfezin adı Osmaniye Körfezi olacaktır. Refah, zenginlik ticaret dört nala koşan yağız bir at gibi Osmaniye’mizden içeri girecek Osmaniye’miz, etrafındaki büyükşehirlerin metropolü olacaktır.
Burada Osmaniye’mizin su yönetimi ile de birkaç şey söylemek isterim.
İnşallah bizim dönemimizde Aslantaş Kaynak Suyu Osmaniye’mizi toplama kuyu sularından kurtaracaktır. Fizibilitesi tamamlandı. Şu anda projesi hazırlanıyor. Finansmanı yani parasını bulduk. Bugüne kadar İçme suyu arıtma tesisi olmayan Osmaniye’mize yaz kış yetecek bir kaynak olarak hizmete alacağız.
Geçen hafta Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanımız Fatma Şahin’i ziyaret de ettik. Gaziantep içme suyunu 140 km mesafeden Kahramanmaraş kaynağından getirdi.
Ankara içme suyunu taa Bolu Melen çayından getirdi. Biz inşallah Aslantaş akarken biz bakmayacağız. Osmaniye’yi sürekli bir su kaynağına kavuşturacağız.
Osmaniye’de ANA su kaynağı Yeniköy kuyularından temin ediliyor. Daha dün bir leylek grubunun elektrik tellerine çarpması sonucu su akışı bir süre durmak zorunda kaldı.
Suyu birkaç saat içinde dün vermemize rağmen Yeniköy hattı Osmaniye’nin kuzeyinde Ova içerisinde düzlükte bulunduğundan yüksekteki mahallelere suyun ulaşması 24/48 saati buluyor. Bu maalesef sürdürülebilir değil.
Elbette mücbir sebeplere bir şey diyemeyiz. Su idaresindeki arkadaşlarımızın gece gündüz demeden çalışmaları takdire şayandır.
Allah korusun bir insanın evi de elektrik kontağından yanabiliyor. İnsan günlerce evine giremiyor. Şimdi biz ev sahibini evin niye yandı, niye evsiz kaldın diye suçlayabilir miyiz?
Bizlere de düşen neredeyse yüz yıllık bu elektrik yardımıyla kuyu suyu yerine, kendi cazibesi ile akan kaynak yüzey suyunu Osmaniye’mize getirmek olacaktır.
Son olarak Sayın Liderimizi ziyaretimizle ilgili bir kaç şey söyleyelim.
Düşünün biz şurda her işimizde ne çok seviniyoruz ne çok seviniyoruz. Gençliğimin ve hayallerimin şehri diye Osmaniye’mizi kalbinde müstesna bir yere koyan Büyüğümüzün Osmaniye’mizden bahsederken yüzündeki sevinci tarif etmem mümkün değil. Evladı olmaya ve merhametine sevgisine mazhar olabildiğimiz için gurur duyuyoruz. Bu da bize yeter zaten.
Bizlere güvendiğiniz için teşekkür ediyoruz.”