Murat Aykut İnşaat Sahibi Mühendis Murat Soner Aykut, Çeliğin merkezi sayılan ve birinci derece deprem bölgesinde bulunan İskenderun’da inşaat sektöründe betonarme geleneğinin hüküm sürdüğünü, ikincisini yaptıkları çelik bina ile alışkanlıkları değiştirmek istediklerini söyledi. Dünyada gelişmiş ülkeler, binaların büyük çoğunluğunu çelik konstrüksiyonla yaparken, çeliğin yoğrulduğu bir ilçede bugüne kadar inşaat sektörünün bu tür yapı tarzından uzak durulduğuna dikkat çeken İnşaat Mühendisi Murat Soner Aykut, “Türkiye’de bu yapılar yeni yeni kendini göstermeye başladı. İskenderun’da inşaat sektörüne yeni bir ivme kazandırarak ikinci binayı çelik konstrüksiyonla yapıyoruz. Türkiye’nin çelik sektörünün İskenderun’da olmasına rağmen bu tarz yapılanmadan yararlanılamadığını görüyoruz” dedi. İskenderun’un ekonomisinin %70’i demir piyasasıyla ilgili bir kent olduğunu, çelikten para kazanan bir bölgenin, çelikten bu kadar uzak durmasının çok düşündürücü olduğunu vurgu yapan Murat Aykut İnşaat sahibi Murat Soner Aykut, Kente “Bu durum düşündürücü olduğu kadar acıdır. Bunun üzerine mutlaka gidilmesi gerekir. Düşünün ki çeliği üretiyorsunuz, pazarlıyorsunuz bütün dünyaya entegre olmaya çalışıyorsunuz, çelikle ilgili, çeliğin kullanım alanlarının önünü açacak hamlelerde bulunmuyorsunuz. Bence İskenderun’a yeni bir misyon yüklenmeli, bu anlamda İskenderun çelik piyasası olarak, demir çelik yatırımları olarak, yassı mamule geçişle beraber, çeliğin kullanım alanlarını arttırmak, Türkiye’de bunu yaygınlaştırma adına, bu yaygınlaştırmayı yaparak, kendi çıkarlarımız doğrultusunda değil de Türkiye’nin ilerlemesi açısından bu konuda yeni önlemler almalı, yeni çalışmalar ve yeni organizeler kurarak, reklamını yapmalıdır. Bu konuda hem kendi ticaretini arttırmalı, hem de Türkiye’nin gelişmişliğine damga vurmalıdır, diye düşünüyorum” şeklinde konuştu. Çelik konstrüksiyonla yaptıkları ilk binanın bir konut inşaatı olduğunu, ikincisinin de bir iş merkezi yaptıklarını ifade eden Aykut şöyle devam etti: “Tek bir mağaza olmak üzere, şehir içerisinde kalabalığın olduğu bir yerde inşa ediyoruz. Çelik binanın statik anlamdaki avantajlarını anlatmak uzun sürer, ancak şunu söylemek isterim, daha fazla nakliye giderleri, daha fazla yolu kapatma, insani tehlikeler oluşturma riskleri betonarmede daha fazlaydı, çelikte bunların önüne geçiyoruz. Binamız daha şık, daha estetik oluyor. Hem geriye dönüşlü malzeme kullanmış oluyoruz, hem milli servete bir faydamız oluyor, çünkü biliyorsunuz betonarmem binalar ömrünü tamamladığı veya mimarisi değişeceği zaman yıkılıyor ve tamamen çöpe atılmaktadır. Ama çelik binalar öyle değil, eklenebiliyor, başka yere taşınabiliyor, ekonomik olarak kazançları çok daha fazla, şu anda maliyeti betonarmeden daha fazla ama kullanım arttıkça, bu malzemelerin tanıtımı yapıldıkça, rekabet ortamı oluştukça ben inanıyorum ki çelik binalar, betonarme binalardan daha ucuza, hem daha hızlı, hem daha güvenli olacak”