İnsan odaklı dönüşüm başarıyı 12 kat artırabiliyor İnsan odaklı dönüşüm başarıyı 12 kat artırabiliyor

Eğitim-Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal,” Eğitimde yaşanan şiddeti önlemek için somut adımlar atılmalı, okullarda can güvenliğimiz sağlanmalıdır.” dedi.
Ünsal,” Millî Eğitim Bakanlığı’nın eğitim emekçilerine yönelik söylem ve yaklaşımları ile Öğretmenlik Meslek Kanunu üzerinden emeğimizin değersizleştirildiği ve itibarsızlaştırdığı koşullarda çok sayıda eğitim emekçisi görev yaparken şiddetin hedefi haline gelmektedir. Toplum olarak hayatımızın her aşamasında evde, sokakta, iş yerlerinde her gün karşı karşıya kaldığımız şiddet olgusunun uzun süredir okullarımızı da sarmalamış olması çok sayıda eğitim ve bilim emekçisinin şiddetin hedefi haline gelmesine neden olmaktadır. Öncelikle bilinmelidir ki okullarımızın sık sık şiddet haberleriyle gündeme gelmesinde başta Millî Eğitim Bakanlığı olmak üzere iktidarın, bürokratların ve yandaş medya kurumları ile toplumun birçok kesiminin sorumluluğu vardır. Toplumsal hayatın her aşamasında yer alan şiddet olgusu, eğitim kurumlarını, işyerlerimizi ve öğretmenlerimizi de hedef almıştır ”diyerek şu açıklamayı yaptı:
“ Önceki gün ömrünün büyük bölümünü eğitime ve öğrencilerine adamış olan bir meslektaşımızı hayattan ve öğrencilerinden koparan ne basit bir öfke krizi ne failin öğrenci ya da veli oluşu, ne de öğrencinin uyruğu ile ilgilidir. Bugüne kadar eğitimden sorumlu olan bütün bakanların yaptıkları açıklamalarda eğitim sisteminde yaşanan olumsuzlukların sorumlusu olarak öğretmenleri göstermesi, CİMER uygulamasının eğitim emekçilerine karşı bir sopaya dönüştürülmesi, MEB’in eğitimde yaşanan sorunlara çözüm üretmek yerine öğretmenleri ve idarecileri veli/öğrenci karşısında tek muhatap olarak bırakması, bugün yaşananlara zemin oluşturmuştur.
Türkiye’nin her yerinde eğitim kurumlarında birbirine benzer şekillerde eğitim emekçilerini hedef alan şiddet olaylarının yaşanması, şiddetin arkasındaki nedenlerin ortaya çıkarılmasını, eğitim kurumlarında eğitim emekçilerinin can güvenliğinin sağlanmasını gerektirmektedir. Okulda şiddet olaylarının son bulması için MEB’i acilen harekete geçmeye ve önlem almaya çağırıyoruz.”

CAN KORKUSUYLA EĞİTİM OLMAZ; YAŞAMAK İSTİYORUZ! 
Eğitim-İş Hatay 2 Nolu Şube Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Ateş, dünyanın en güvenli mekânları olması gereken okullar, Türkiye'de şiddet sarmalının kucağına itilmiştir diyerek şu açıklamayı yaptı:
“İstanbul Eyüp Sultan’daki özel bir lisede dehşet filmlerini aratmayan bir silahlı saldırının yaşanması ve bu saldırı sonucunda bir eğitim emekçisinin katledilmesi, okullarımızın güvenlik açısından geldiği son durumu gözler önüne sermiştir. 
Şimdi Eğitim-İş olarak soruyoruz: 
“İtibardan tasarruf” olmuyor da güvenlikten mi oluyor? 
Gerekli adımların atılması için daha kaç eğitim emekçisinin, kaç öğrencinin can vermesi gerekiyor? 
İktidarın plansızlığı sebebiyle ülkenin demografik yapısı ve güvenliği ciddi risk altındadır. Planlama ve rehabilitasyon süreçleri sağlıklı işletilmediği için güvenlik anlamında ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Bu güvenlik açığının faturası bizlerin canı mı olacaktır? 
Bu sorulara yanıt vermeden bizler başsağlığı dileyecek hiçbir yöneticinin samimiyetine ve ciddiyetine inanmıyoruz. Sendika olarak altını çiziyoruz: Okulda şiddet olaylarındaki korkutucu tırmanışı engellemek için atılması gereken acil adımlar vardır: 
Özel ya da devlet okulu ayırmaksızın, tüm okulların güvenliği derhal sağlanmalıdır. Devleti yönetenler hem devlet okullarını güvenli hale getirmeli, kadrolu güvenlik personeli atamalı ve giriş kapılarına dedektörler koymalıdır. Özel okullarda da aynı güvenlik önlemlerinin alınması şart koşulmalı ve bu konuda sıkça denetim yapılmalıdır. 
Failler toplumun vicdanını rahatlatacak ve yeni olaylar açısından caydırıcı olacak şekilde cezalandırılmalı, bunun yasal altyapısı yoksa derhal oluşturulmalıdır. 
Ahlak bekçiliğine soyunan RTÜK'ün toplumsal şiddeti başlıca gündemi haline getirip, mafya ve suç temalı TV yapımlarını denetlemesi sağlanmalıdır. 
İçine bin bir tane gereksiz ve hatta zararlı içerik doldurulan müfredat yerine şiddetin 
çağdışı ve yanlış olduğunu öğreten toplumsal yaşam dersleri içeren programlar hazırlanmalıdır. 
Kendimizin ve öğrencilerimizin canından endişe ederek okula gitmek istemiyoruz. Can ağızda, kelle koltukta bir eğitim sistemini kabul etmiyoruz! Artık yeter! Yaşamak istiyoruz! “

Ee8Fba63 Fb9A 44B7 847E 1Db9Ae601098E6Abf4D4 4A25 4C66 89C4 B5E0C64A5F5DBa9Ab245 3304 49D6 B7Bc A4558C5621A2B43C8Ca0 Ebfb 42F3 844E 2518E01708B9B9B051F0 5E7C 48E9 95Db 557564C47DadA72Ff401 A6C7 4564 Acb1 068899492062322E2Bcd 4376 4Fc1 9Ea8 28Baa1C725538Be0982D E7Ec 4228 9Aab 4C0Fd639084B7F6D1811 3Cac 4Db6 86Dd 124Da8B140593Ea2451E 2251 49C6 84F1 2A14A0Ee8671

Editör: Halit Sapmaz